Baykal medya ve ABD'yi suçladı
Abone olKurultayda konuşan Deniz Baykal, medyanın CHP'ye savaş açtığını savundu. Baykal, 1 mart tezkeresi sonrası partilerinin birilerinin fincancı katırlarını ürküttüğünü söyledi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, CHP'de tartışma ve genel
başkanlık yarışı olabileceğini, bunların partiye güç katacağını
belirterek, ''Ama CHP'de zorbalık, eşkıyalık olmaz. CHP'liler ne
zorbalığa, ne eşkıyalığa pabuç bırakmaz'' dedi. Baykal, Ahmet Taner
Kışlalı Spor Salonu'nda yapılan 13. Olağanüstü Kurultay'da
konuşmasını yapmak üzere kürsüye, kendi taraftarları ve Mustafa
Sarıgül taraflarının karşılıklı sloganları arasında çıktı. Deniz
Baykal, kürsüye gelirken Sarıgül'ün Baykal'ı alkışladığı görüldü.
Divan Başkanı Şinasi Öktem, sık sık partilileri ve delegeleri,
sloganları kesmeleri için uyardı. Partililerden Baykal'ı saygıyla
dinlemesini isteyen Öktem, ''Saygı bekliyorsanız, saygı göstermek
zorundasınız'' dedi. Bir süre sloganların kesilmesini bekleyen
Baykal, daha sonra konuşmasına başladı. Salonda bulunanların, bu
kez ''yuh çekmesi'' üzerine, Öktem, CHP kapısından geçen hiç
kimsenin, genel başkanı yuhlayamayacağını, CHP'ye yakışan bir
kongre olması gerektiğini belirtti. Baykal, daha sonra konuşmasına
başladı. ''CHP KURULTAYLARINDA DÜŞMANLIK SERGİLENMEZ'' Konuşmasına,
ABD'de tedavi programını tamamlayarak kurultaya katılan İsmail
Cem'i aralarında görmekten duyduğu mutluluğu dile getirerek
başlayan Baykal, Cem'e sağlık dileklerini iletti. Bugün önemli bir
kurultay gerçekleştirildiğini dile getiren Baykal, CHP
kurultaylarının, renkli, coşkulu, heyecanlı olduğunu, bütün
Türkiye'nin ilgisini çektiğini belirtti. Baykal, bunun
zenginliklerinin ve güzelliklerinin sonucu olduğunu kaydetti.
Baykal, ''Ama CHP kurultaylarında, hiç yaşanmamış olan, düşmanlık,
saldırılar, husumetin sergilendiğini tanık olunmaz'' dedi. Kürsünün
önünde partililer arasında arbede yaşanması üzerine, Baykal
konuşmasına ara vermek zorunda kaldı. Divan Başkanı Öktem, ''Böyle
davranarak, neyi çözeceğinizi sanıyorsunuz?'' diye sorarak, polis
çağıracağını ifade etti. Binlerce insanın emeğinin
baltalanamayacağını dile getiren Öktem, görevlilerden, delege ve
basın için ayrılan salonun orta bölümünün boşaltılmasını istedi.
''Faşistler dışarı'' sloganlarına, salonda üzerlerinde sarı atkılar
taşıyan bir grup, ''Yuh'' çekerek karşılık verdi. Baykal, yaklaşık
15 dakika bekledikten sonra, yeniden konuşmasına başlayabildi.
''GÖZ MÜ YUMACAĞIZ'' ''Konuşma yapmaya ihtiyaç var mı bilmiyorum''
diyen Baykal, manzaranın ortada olduğunu vurguladı. CHP'nin,
kendisini savunma ihtiyacını bu kadar dramatik şekilde sergilediği
tablonun hiç yaşanmadığını belirten Baykal, ''CHP'yi ele geçirmek
isteyenlere izin verecek misiniz?'' diye sordu. CHP
kurultaylarında, fikir, düşünce, akıl, sorumluluk, vatanseverlik,
sevgi, saygı, mantık ile siyaset yapıldığını dile getiren Baykal,
''CHP kurultaylarında fikir yerine zorbalığın, akıl yerine şiddetin
almasına göz mü yumacağız?'' dedi. Baykal, CHP'de parti içi
yarışma, tartışma, genel başkanlık yarışının olacağını, bunun
partiye güç katacağını kaydederek, ''Ama CHP'de zorbalık olmaz,
eşkıyalık olmaz. CHP'liler ne zorbalığa ne eşkıyalığa pabuç
bırakmaz'' diye konuştu. ''MEDYA CHP'YE KARŞI HAÇLI SEFERİ
BAŞLATMIŞTIR'' CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'de 65 bin
yabancı askerin konuşlandırılmasını öngören 1 Mart Tezkeresi'nin
reddedilmesinin ardından medyanın CHP'ye karşı bir ''haçlı seferi''
başlattığını söyledi. Baykal, ''Bunlar, CHP'yi sevdikleri, başarılı
olmasını istedikleri için değil, CHP yönetimini kendi işlerine
geldiği gibi değiştirmek için bu kampanyayı yürütmektedir'' dedi.
Baykal, CHP'nin 13. Olağanüstü Kurultayı'nda yaptığı konuşmada, bu
kurultayın partinin tarihi boyunca en çok medya ilgisi ile
karşılaşan kurultay olduğunu ifade etti. Kendisinin, eşi, oğlu ya
da kızının adına tek kuruluşluk bir hesabı bulunmadığını belirten
Baykal, daha önce de söylediğini ve böyle bir hesap bulunursa
gereğini yapacağını ilan ettiğini kaydederek, ''Bunu söyleyebilecek
kaç siyasetçi, kaç genel başkan, kaç genel başkan adayı var? Böyle
bir meydan okumayı yapamazsan 6 oklu CHP bayrağını taşıyamazsın,
ağır gelir. Böyle bir cümleyi söyleyebilmek için bütün hayatın
boyunca böyle yaşamış olman gerekir'' dedi. BAYKAL, SARIGÜL'E
KÜRSÜDEN ÇATTI: OTUR YERİNE Baykal, konuşmasında partisini
olağanüstü kurultaya götüren sürece değinirken, yaşananlar
karşısında toplumun her kesiminden, farklı partilere destek veren
vatandaşların ''CHP'ye sahip çıkın'' diye feryat etmeye başladığını
söyledi. Sözlerini ''Korkmayın sevgili vatandaşlarım, korkma ey
sevgili Türkiye, CHP'yi kimse yozlaştıramayacak'' diye sürdüren
Baykal'ın bu sözleri üzerine tribünlerden ''İnadına Baykal, İnadına
Sol'' sloganları atıldı. Kurultayın siyasi boyutunun yanı sıra bir
de ahlaki boyutu bulunduğuna dikkati çeken Baykal, seçimlere ''Önce
insan, önce iş, önce ahlak'' sloganıyla girdiklerini anımsattı ve
CHP'nin en temel ilkelerinin başında siyasi dürüstlüğün geldiğini
ifade etti. Salonda asılı bulunan bir pankartı işaret ederek İsmet
İnönü'nün ''Bu memlekette namuslular en az namussuzlar kadar cesur
olmak zorundadır'' sözünü anımsatan Baykal, sözlerini şöyle
sürdürdü: ''İsmet Paşa bu sözü niye söylemiş? Şan olsun, benden bir
vecize kalsın diye mi söylemiş? Namussuzlar cesur olurlar diyor. Bu
lafta o var. Buna karşı demek istiyor ki namuslular da efendi
olurlar, sessiz bir kenarda otururlar... Eğer böyle olursanız
meydanı namussuzlara bırakırsınız. Sizler ey namuslular, ey namuslu
CHP'liler özellikle sizler, en az namussuzlar kadar cesur
olmalısınız diyor. Vasiyeti bu İsmet Paşa'nın, genel başkanımızın"
KAVGA CHP'de bir daha ''İSKİ skandalına benzer skandallar
olmayacağını'' belirten Baykal, bu anlayış ve inançla 28 Mart yerel
seçimlerine gidildiğini anlattı. Yerel seçimlerden bir süre sonra
haftalık bir dergide ''Şişli dosyası'' başlığıyla Mustafa Sarıgül
hakkındaki iddialara ilişkin müfettiş raporlarının yer aldığını
kaydeden Baykal'ın bu sözleri üzerine, Sarıgül'ün oturduğu yerden
alkışla tepkisini gösterdiği görüldü. Sarıgül taraftarları
Baykal'ın sözleri üzerine ''Kanıtla, kanıtla'' ve ''Savcı Baykal''
diye slogan attılar. ''Savcı olmaktan iftihar ederim, yolsuzluklara
karşı mücadelenin savcısı da olurum, polisi de olurum, komiseri de
olurum...'' diye konuşmasını sürdüren Baykal, ayağa kalkarak bir
şeyler söyleyen Sarıgül'e de ''Otur yerine. gürültüyle gerçekleri
bastıramazsın. Senin gırtlağın yetmez'' diye seslendi. Baykal, bu
arada tribünlerde ve divanın önünde bekleyen ve Sarıgül
taraftarlarına tepki gösterenleri de ''Onlar anlatmamızdan
korkuyorlar, siz niye onların oyununa geliyorsunuz'' diye
sakinleştirmeye çalıştı. Ancak salondaki gerginlik giderek tırmandı
ve tribünde Sarıgül'ün arkasında bulunanlarla divanın önünde
Baykal'ı dinleyenler arasında karşılıklı olarak pet şişeler ve
plastik sandalyeler atıldı. Kavga devam ederken, zeminde delege
sıralarını divandan ayırmak için kullanılan demir çubukların da
fırlatılmasıyla yaralananlar oldu. Divan Başkanı Şinasi Öktem'in
çağrısı üzerine salona çevik kuvvetin girmesiyle kavga
yatıştırılırken Baykal da konuşmasına yeniden başladı. SANA O
PARAYI KİMLER AYARLADI? CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Şişli
Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün kendisi ile ilgili iddia ve
suçlamalara yanıt vermediğini ve bunun da suçlamaları kabul ettiği
anlamına geldiğini öne sürerek, ''Senin paran var. O parayla
kimleri ayarladığını bilmem ama CHP'yi ayarlayamazsın''dedi.
Baykal, salonda yaşanan sert kavga ve tartışmaların ardından
sözlerine, ''Biz güç koşullarda da olsa görevimizi yapıyoruz ve
yapmaya da devam edeceğiz. Gerçekleri dile getirmemizi kimse
engelleyemez'' diye başladı. Sarıgül taraftarlarının, ''Baykal,
kardeşi kardeşe kırdırma, Yalancı Baykal'' sloganlarına da ''Ben
görevimi yapıyorum'' diye yanıt veren Deniz Baykal, Mustafa
Sarıgül'ün Şişli Belediyesi ile ilgili hazırlanan raporun bir tek
kelimesini bile yalanlayamadığını söyledi. ''Çember giderek
daralıyor ve gerçekler ortaya çıkıyor. Türkiye Cumhuriyeti'nde
hukukun zerresi işliyorsa, bu iddialar sonuna kadar araştırılır.
Türkiye'de bunu yapacak namuslu, savcı, müfettiş ve yargıç vardır''
diyen Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bir belediye başkanı.
Hakkındaki bu tür iddiaların ardından partiyle ilişkisini kendisi
kesmelidir. Kendisi kesmezse parti bunu yapar. Bu iddialara yanıt
vermezsen ve suçlamalar karşısında sükut durursan burada ikrar,
yani kabul var demektir. Senin paran var, o parayla kimleri
ayarladığını bilmem ama CHP'yi ayarlayamazsın. Şişli Belediye
Başkanı olarak hiç kimseye sormadan memleketi gezip genel başkan ve
genel merkez yönetimini eleştiriyorsun. Bu partinin tüzüğü nerede
peki? Bir belediye başkanı bunları yapacak genel başkana, (Ya
herro, ya merro), (kaçtığın yere kadar kovalayacağım diyecek. Sen
değil senin ağababan gelse kovalayamaz beni, sen kim oluyorsun.''
Baykal'ın bu sözleri üzerine delegelerin oturduğu yerden ayağa
kalkan Mustafa Sarıgül, Baykal'a ''Açık oturuma çağırdım niye
gelmedin'' diye bağırmaya başladı. Baykal'da Sarıgül'ün bu tepkisi
üzerine, ''Otur oturduğun yerde. Sorularımın cevabı değil bunlar.
Zamanı gelince gelir yanıtlarsın'' diye konuştu. CHP Yüksek
Disiplin Kurulu üyeleri arasındaki rüşvet suçlamaları ile ilgili
olarak, ''Şişli'den giren rüşvet virüsü Balıkesir üzerinden Yüksek
Disiplin Kurulu'na kadar girmiş, onu çekip çıkaracağız. Et kokunca
tuz, tuz kokunca da kurultay var. Bu meselenin çözümü için sizi
buraya çağırdım'' diyen Baykal, CHP'nin bu tuzağın içinden
çıkacağını söyledi. Baykal, sözlerini şöyle tamamladı: ''Sayın
Başbakan, seçimlerden önce Şişli belediye başkan adayı olan Mustafa
Sarıgül ile görüşmüş ve geçtiğimiz günlerde de (Ne var canım
memleket meselelerini konuştuk) demiştir. Memleket meseleleri
belediye başkan adayları ile mi görüşülüyor? Başbakan Şişli
Belediye Başkanı'na sahip çıkmıştır. Yarın yargı bu raporlarla
ilgili gereğini yaptığında ona destek verenler de onun altında
kalacaktır. "