Baykal maganda demekte ısrarcı!
Abone olErdoğan bu kelime yüzünden onu mahkemeye verdi ama Baykal ısrarcı. Erdoğan'ın sözlerini hatırlattı ve sordu: "Maganda üslubu değil mi?"
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal partisinin grup
toplantısıda konuştu. Başbakan Erdoğan'a "Başbakan olmuşsun
ama adam olamamışsın" diyen Baykal "Bir üslup ayarlaması yaptım.
Başbakan olduğunu hatırladı" diye konuştu. Başbakanın sözlerini
hatırlatan Baykal "Bu üslup maganda üslubü değil de nedir" diye
konuştu.
İşte Baykal'ın açıklamaları:
MAGANDA DEMEKTEN DAHA DOĞAL NE OLABİLİR |
AKP’li bir görevliye 'beni şimdi küfrettireksiniz' dedi, askerlik için 'yan gelip yatma yeri değildir' dedi, Mersin’deki çiftçiye 'ananı da al git' dedi. Çiftçinin halini soran vatandaşa 'devlet hep size mi çalışacak' dedi. Bir başbakanın uslubu bunlar arkadaşlar. Bakın arkadaşlar bu usluba, kendisine demiyorum, bu usluba maganda uslubu demekten daha doğal ne olabilir. |
6 YIL ÖNCE BİZ SÖYLEMİŞTİK
Bugün 1 Mart’da ABD askerlerinin Irak’a yönelik askeri harekatı
için sınırlarımızdan geçmesini talep eden tezkerenin CHP
öncülüğünde reddedilmesinin yıl dönümüdür. 6 yıl geçti. 2003 de
kimler ne söylüyordu, ne yapıldı ortaya ne çıktı? Uluslararası
meşruiyet kazanmamış bir operasyona katılmasının doğru olmayacağını
söylüyorduk. Şu anda ABD’nin yeni yönetimi yeni bir
yönetim var.askerlerinin Irak’tan çekilmesinin doğru olduğunu
söylemektedir, bunu söyleyerek seçim kazanmıştır.
GAZZE İÇİN AĞLADINIZ IRAK İÇİN NİYE
AĞLAMADINIZ?
Gazze’deki insanlara karşı hunharca bir saldırı gerçekleştirildi.
Hepimiz buna büyük bir isyan duyduk. Ama Gazze’deki
insanlar için duyduğumuz öfkeyi neden Irak’ta öldürülen milyon
insan için hissetmedik? Gazze’deki insanlar için gözyaşı
dökeceksiniz ama Irak'ta insanlar için bunu hissetmeyeceksiniz bu
büyük bir tutarsızlıktır.
TÜRKİYE KRİZİ EN AĞIR YAŞAYAN ÜLKE
Ekonomide gelişmeler kaygı verici. Daha dün Başbakanlığın önünde
bir emekli polis memuru tabanca ile eylem yaparak krize dikkat
çekmeye çalıştı. Devletin emekli bir polisinin ne hale
düştüğünü orada görmek durumunda kaldık. Bu tablo
Türkiye’yi küçülen bir ekonomi gerçeğine götürmüştür. Bu tablo
sürdürülemez. Bugün Türkiye’yi kendisi ile benzerlik
gösteren ülkelerle kıyaslayınca, ülkenin krizi en ağır taşıyan ülke
olduğu görülmüştür. Bunun bedelini de vatandaşlar ödüyor.
Peki hükümet ne tedbir alıyor? Maalesef hiçbir şey yok.
SEÇMENE VATANDAŞLIK NUMARASI UYARISI |
Sandığa gidince eğer nüfus cüzdanında vatandaşlık
numaranız yok ise oy kullanamanıza yönelik zorluk çıkarılması
muhtemeldir. Sıkıntı duymamaları için bütün vatandaşların
nüfus cüzdanlarında vatandaşlık numarasına bakmalarını söylüyorum.
Bu sorunu çözmenin iki yöntemi vardır. Ya nüfus müdürlüğüne gideceksiniz oradan mühürlü vatandaşlık numarası alacaksınız, ya da nüfus kağıdına bu numarayı işletin. Maalesef seçime çok dağınık bir ortamda gidiyoruz. İnsanların çoğu oturduğu yerle alakası olamayan bambaşka yerlere yazılmışlardır. |
SANA SİYASETİ BIRAK DİYEN YOK
Biz bu şikayetleri söyleyince Başbakan çıktı dedi ki
"muhalefet partilerinin çözümü varsa söylesinler, yapmazsam
siyasi hayatımı noktalamaya hazırım" dedi. Bunun söyleniş
tarzında bir garabet var. "Sen söyle uygulamazsam siyaseti
bırakırım" Bu nereden çıkıyor? Sana "siyaseti bırak" diyen
yok. Burada bir sıkıntı var, tedbir umurunda değil. Kavga
çıkartmak, hır çıkartmak istiyor. Bu garabeti gördük ama
görmezden geldik. İktidar bizi çağırmış çare istiyor. Söylemeyelim
mi? Hakkımız yok mu? Böyle bir çare aranacaksa elbette iktidar ve
muhalefet bir araya gelecek, çok doğal değil mi? Bizde bu
sorumluluk duygusu içerisinde önerilerimizi bir kez daha ortaya
koyduk.
BAŞBAKANA ÜSLUP AYARLAMASI YAPTIM
Bu öneriler kamuoyunda ilgiyle karşılandı. Ama baktık başbakan uslubunu bozdu. Ne biliyorsanız söyleyin diyen başbakan çok yakışıksız bir uslupla yanıt verdi. "Çok fırın ekmek yememiz lazımmış, git ehlinden öğren öyle gel" gibi yanıtlar aldık. Bunun üzerine bende bildiğiniz gibi başbakana bir uslup ayarlaması yapma ihtiyacı hissettim. Başbakanın uslubuna yönelik bir ayarlama yaptım. Sanırım yararlı oldu.
BAŞBAKAN OLDUĞUNU HATIRLADI
Başbakan sanırım heyecanlandı, söyleyeceklerim var ama söylemiyorum dedi, ben de çok memnun oldum, sanırım Başbakan olduğunu hatırladı. Başbakana bunu hatırlatmış olduk. Başbakan bize çok saygısız ve kırıcı bir uslupla yanıt verdi. Bu kızgın uslubunu kimse görmek zorunda değil. Saygı görmek istiyorsan saygı göstereceksin. 'Başbakana maganda uslubu yakışmıyor' dedik. Onun kişiliği ile ilgili bir niteleme yapmadım yapmıyorum, uslubu ile ilgili değerlendirmemi yaptım yapacağım, cevabını alır. CHP’nin cibiliyeti yok dedi. Adından bunlar nesepsiz dedi, yerli yersiz alçak ve şerefsiz demeye çalıştı. Uslup ne uslubu herkes görsün istiyorum.
4 KEZ MAHKEMEYE VERDİ, REDDEDİLDİ
Böyle bir usluba yaptığım değerlendirmenin ne kadar doğru olduğunu
görüyorum. Başbakan beni 4 kez mahkemeyi verdi, dördü de
reddedildi. 'Başbakana yalan söylüyor' dedim,
başbakan mahkemeye gitti mahkeme onu reddetti. 'Sahtekarlık
yapıyor' dedim, mahkeme bir şey yok dedi. 4 tane böyle
dava çıktı arkadaşlar. Hepsi mahkemeden döndü. Ben kendisine bir
kez dava açmadım. Başbakanın uslubu hepimizi ilgilendirir. Ancak
başbakanın böyle bir konuyu açması demokrasimiz açısından oldukça
iyidir. Başbakan artık sanırım daha nazik daha başbakanlığa yakışan
bir uslubun içerisine girer.