Baykal kapkara bir tablo çizdi!
Abone olCHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türk ekonomisinde gözden kaçmaması gereken yeni sorunların ortaya çıktığını öne sürerek karanlık bir tabloyu işaret etti
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türk ekonomisinde ''gözde
kaçmaması gereken yeni sorunların ortaya çıktığını'' kaydederek,
''Türkiye giderek sıcak paraya daha çok muhtaç oluyor. Bu çerçeve
içerisinde bu tablonun, köklü değişim olmazsa bir 5-6 yıl daha
devam etmesi halinde, Türkiye'nin dengeleri allak bullak olur''
dedi.
Antalya TSO'nun (Ticaret ve Sanayi Odası) geleneksel ödül töreninde
konuşan CHP Genel Başkanı Baykal, Türkiye'de ekonomik krizin
yaşanmasının ardından 2001 yılında uygulanmaya başlanan ekonomik
programın istikrarlı bir şekilde sürdürülmesiyle, enflasyon ve faiz
oranlarında düşüş yaşandığını belirterek, bu programın şimdi
sürdürülebilir şekilde uygulandığını söylemenin mümkün olmadığını
söyledi.
''Türk ekonomisinde gözden kaçmaması gereken yeni sorunlar ortaya
çıkmaya başlamıştır'' diyen Baykal, bunun şu an, büyük kriz
meselesi durumunda olmadığını ancak, gelişmemesi için sorunların
anlaşılmasına ve değerlendirilmesine ihtiyaç duyulduğunu ifade
etti.
Ekonomi politikalarının, izlenen kur politikasından esinlendiğini
ve kurun bu dönemde yüzde 35 kadar yüksek değerde işlem gördüğünü
kaydeden Baykal, ''Bunun idame ettirilmesi, sürdürülebilmesi
konusunda çok ciddi kuşkular ortaya çıkmıştır. Bu kur politikası,
enflasyonun düşmesine katkı yapıyor. Türkiye'deki borç rakamlarının
daha düşük algılanmasına, daha düşük gözükmesine neden oluyor. O
nedenle bu kur politikasının sürdürülmesi yaşamsal önem taşıyor''
diye konuştu.
TÜRKİYE'NİN DENGELERİ
Dış ticaret dengesindeki olumsuzluğun Türkiye'nin cari açığının
büyümesine neden olduğunu ve Türkiye'nin giderek daha borçlu hale
dönüştüğünü anlatan Baykal, şöyle devam etti:
''Türk ekonomi politikasındaki istikrar, sıcak para girişi
sayesinde sürdürülebilir olmakla ortaya çıkıyor. Türkiye giderek
sıcak paraya daha çok muhtaç oluyor. Bu çerçeve içerisinde, bu
tablonun, köklü değişim olmazsa bir 5-6 yıl daha devam etmesi
halinde, Türkiye'nin dengeleri allak bullak olur. Türkiye bir 5 yıl
daha bu trendi taşıyamaz. Bu trendin önümüzdeki yıl, iki yıl sonra
değişeceğine dair ortada ne bir politika hazırlığı var; ne bu
konuda hazırlanmış bir önlem. Hepimiz kadere teslim olmuş bir
vaziyette bu gelişmeleri izliyoruz. Gidişat, dış ticaret açığının,
cari açığın artmaya devam etmesi gidişatıdır. Bu, sürdürülebilir
olmaktan artık açık bir şekilde çıkmıştır.'' Baykal, bir ülkenin
dünyada önem kazanmaya başlamasının ancak dış ticaret fazlası
vermeye başlamasıyla mümkün olduğunu, Türkiye gibi dış ticaret
dengesi açık veren, cari açık verme yöntemiyle ekonomi politikasını
sürdüren bir ülkenin, dünya ekonomisinde kalkınmaya devam etmesinin
mümkün olmadığını dile getirdi.
ÖZEL SEKTÖRÜN BORÇLARI
Türkiye'de borçluluğun, eskiden olduğu gibi kamu değil, özel sektör
borçluluğuyla, hızla gelişmeye başladığına dikkati çeken Baykal,
daha önceleri bankalarda kendini gösteren borçluluktan dolayı
ortaya mali zafiyet, şimdi şirketlerde, büyük sanayi kuruluşlarında
temel borçluluk zafiyeti ve kur riskinin üstlenilmesi olarak ortaya
çıktığını vurguladı. Baykal, ''Yüzde 30 fazla olduğu saptanan bir
kurla durumu idare ettiriyoruz. İdare ettirilemez noktaya
geldiğimiz anda, borçlu bir özel sektörün maruz kalacağı tehlike
çok ciddidir'' diye konuştu.
Türkiye'nin ihracatıyla büyüme noktasında olmadığını ve ithalatta
büyümeye çalıştığını ileri süren Baykal, şunları kaydetti:
''Türkiye'de ithalattaki artış, daima daha çok ithalat artışını
zorunlu kılıyor. Son rakamlar bunu açıkça ortaya koyuyor.
Türkiye'de geçen ekim ayına göre ihracat yüzde 9 arttı ama buna
karşın ithalat aynı aya göre, yüzde 22 oranında arttı. Türkiye
sadece ekim ayında geçen yıla göre 3,5 milyar dolar açık verdi. Yıl
sonunda Türkiye'nin dış ticaret açığının 46 milyar dolar olacağını
hesaplıyoruz. Türkiye'nin cari açığı da 23 milyar dolar olacak. Bu,
Türkiye'nin ihracat yaparak değil, dışardan borçlanarak büyümeye
çalıştığını gösteriyor. Türkiye, büyüme konusuna yeni bir tasarımla
yaklaşmalıdır.''
''SINIRLAR ZORLANIYOR''
Uygulanmakta olan ekonomi politikalarının toplumsal ve sosyal
sınırlarının bulunduğunu ve bu sınırların zorlanmaya başladığı
kaydeden Baykal, ''Kapkaçlar, hırsızlığın artması rastlantı mıdır?
Bunların arkasında yoksulluk, adaletsizlik kendini gösteriyor.
Türkiye'de uygulanan sıkı maliye politikasını Sayın Bakan
götürüyor. Bu politika büyük önem taşıyor ama bu sıkı maliye
politikasının kendi başına bu sorunları çözmediği de görülüyor''
dedi.
Baykal konuşmasında, faiz oranlarıyla artan kredi kartı
borçlanmalarının önüne geçilmesi ve konunun mutlaka çözülmesi
gerektiğine de işaret etti. Baykal, TBMM'de hazırlanan tasarıda 1,5
katrilyon civarında kredi kartı borcunun giderilmesi yönünde çözüme
yönelik bir tedbir bulunmadığını da söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Antalya'daki tahsislerden elde
ettiği 200 milyon doların ise Antalya'nın altyapısı için
kullanılmadığını savunan Baykal, bakanlığın, Antalya'ya bakışında
sorun bulunduğunu savundu.
Baykal, Antalya'da mavi bayrağın altyapı sorunları nedeniyle
azalmaya başladığını da dile getirdi.
Akdeniz Üniversitesi'nin yatırımlara ilişkin kaynak sıkıntısını da
dile getiren Baykal, sorunlara çözüm bulunmasını istedi.
Türkiye'de yargıya güvenin çözüldüğünü ileri süren Baykal,
sözlerini, ''Bir gazetede, Adnan Hoca'nın uzun bir yargı mücadelesi
sonucunda artık yargılanamaz bir noktaya geldiği haberi yer aldı.
Bunu hazmetmek mümkün değil. Türkiye'nin bir an önce yargıya güven
sağlayacak, atılım yapacak noktaya gelmesine ihtiyaç vardır'' diye
tamamladı.