Baykal İlerleme Raporu'nu eleştirdi

Deniz Baykal, Antalya'da, partisinin il teşkilatında düzenlenen bayramlaşma töreninde yaptığı konuşmada, İlerleme Raporu'nda azınlık kavramının ortaya çıkarılarak Türkiye'ye dayatma anlamına gelebilecek ifadelerin yer alabileceğini belirtti. Baykal, şöyle konuştu: "Şu ana kadar çıkan haberler, İlerleme Raporu'nda bizi çok rahatsız edecek bazı düzenlemeler yer alabileceğini gösteriyor. Türkiye'nin istikrarının, barışının, huzurunun, kalkınmasının, ilerlemesinin temel dayanak noktasında, bu rapor, azınlık tanımıyla ilgili bir anlayışı Türkiye'ye dayatmaya çalışıyor. Hükümetin çok dikkatli olması gerekir. Türkiye'de yapay azınlıklar yaratma, Türkiye'nin dokusunu, bütünlüğünü, dayanışmasını sarsma, kırma doğrultusunda bir çabanın sistemli olarak sürdürüldüğüne tanık oluyoruz." Türkiye'de bir süredir ekonomi, kalkınma, refah ve adalet sorunlarının unutulduğuna, kimin azınlık olup olmadığının tarif edilmeye çalışıldığına değinen Baykal, "AB'nin işi azınlık yaratmak değil. AB'nin hiçbir belgesinde Türkiye'de olmayan bir azınlığı varmış gibi gösterme yetkisi yoktur. Hükümetin böyle arayışlar konusunda meydanı boş bırakmaması lazım" diye konuştu. Baykal, terör örgütü PKK'nın Bağdat'ta büro kurduğuna ilişkin haberleri de hatırlatarak, "Şu manzaraya bakın. PKK'nın terör örgütü olduğunu 20 yıldır verdiğimiz mücadele sonucu AB, ABD, herkes kabul ediyor... Peki, Irak'ın merkezi Bağdat'ta PKK'nın büro açıp bayrak çekmesine nasıl izin veriyorsunuz? Nerede Türkiye Cumhuriyeti?" diye sordu. Türkiye'nin 4 yıldır gizli gündemler yürütmeye çalışan bir iktidarla yönetildiğini iddia eden Baykal, 2006 yılında seçim yapılması gerektiğini söyledi. Türkiye'de de Avrupa ülkelerinde olduğu gibi 4 yılda bir seçim yapılması ihtiyacı bulunduğunu, ancak hükümetin cumhurbaşkanlığı seçimi telaşıyla bundan kaçındığını iddia eden Baykal, şunları kaydetti: "Doğrusu bu... İktidarın taahhüdü de bu... Başbakan, her fırsatta (Seçim yok) diye çırpınıyor. Bu telaş niye? Ama asıl gerekçeleri bu parlamentoya cumhurbaşkanlığı seçimini getirmektir. Kendisi değişmesi gereken bir parlamento, Türkiye'nin 7 yıllık geleceğini niye ipotek altına alsın? Niye 5 yılda ısrar ediyorsun? (Elimizdeki bu parlamento çoğunluğuyla ne yapabilirsek yapalım) telaşı ortaya çıkmıştır. Biz bunu yok kabul edip seçim kampanyasını başlatacağız."