Baykal hükümete meydan okudu
Abone olCHP lideri Baykal, referanduma bu kez evet dedi ve hükümeti meydana davet etti. İşte Baykal'ın o sözleri;
Partisinin Kırşehir İl Kongresi'nde konuşan CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal, hükümeti Türkiye'nin anayasal sistemini, hukuk
sistemini tepeden tırnağa kendi ihtiyacına göre şekillendirme
arayışına girmekle suçladı.
Baykal, şunları söyledi:
''Biz deriz ki, siyaset camiye, kışlaya, mahkemeye girmesin. Çünkü
cami, tartışma yeri değil, inanç, ibadet ve iman yeridir. Siyaset
nedir, birbirini sorgulamadır. Siyaseti camiye
sokmayacaksınız. Sokarsanız hem cami hem siyaset bozulur.
Siyaseti kışlaya da sokmayacaksınız. Kışlada disiplin, itaat, görev
esas. Kışlaya siyaset sokarsak memleketin çıkarını kim koruyacak?
Neye döner, Balkan savaşına döner. Allah bir daha o Balkan
günlerini yaşatmasın. Kışlaya siyaseti soktuğunda kimseye hayır
gelmez, memlekete hayır gelmez.''
Siyasetin mahkemede de yeri olmadığını vurgulayan Baykal, ''Hakim
kendi siyasi anlayışına göre karar versin, sanık kendi siyasetine
göre destek arasın, böyle bir şey olur mu?'' diye sordu.
Türkiye'de siyaseti camiye sokma doğrultusunda bir tehdit, tehlike
ortaya çıktığını ve Anayasa Mahkemesi'nin AK Partiye, ''Sen
laikliğe karşı eylemlerin odağı oldun'' dediğini savunan Baykal,
şöyle konuştu:
''Son dönemde Türkiye'de, cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde
görülmemiş, dünyanın hiçbir demokrasisinde tanık olunmayan olaylar
yaşanmıyor mu? Kuvvet komutanları, ordu komutanları en yüksek
rütbeyle bu millete hizmet vermiş insanlar bir suçlu konumuna
çekilmiyor mu? Bunun altında sadece hukuk, yasalara saygı
anlayışının yattığına inanmamız mümkün mü? Bunun altında bir başka
senaryonun yattığı açık bir gerçek değil mi? Bu memleketin şerefli
evlatları birbiri ardından onur intiharları yapmak durumunda
kalıyorlar. İddialar ortaya atılıyor, altından bir şey çıkmıyor. 3
yıldır bu suçlamalar sürüyor. Ortada iddiadan başka bir mahkeme
kararı var mı? Tutuklama kararı var ama hüküm yok, yargı yok.
Yıllarca içeride kalıyorsun, neyle suçlandığını bile bilmiyorsun.
Bu hiç bir çağdaş yargılama sistemi içine yerleştirilecek bir
uygulama değildir. Türkiye'de siyaseti orduya yerleştirme konusunda
bir çabanın yürütülmekte olduğunu hepimiz görüyoruz. Alırım,
bırakırım. Neye göre alıyorsun, neye göre bırakıyorsun. Hukuka göre
mi bırakıyorsun, siyasete göre mi? Hukuk, yargı darbe yemiştir.
Hukuka olan güven sarsılmaktadır. Öyle anlaşılıyor ki, meydan
boştur, dini siyasete alet etmişlerdir, para cezasıyla
kurtulmuşlardır. Kışlaya siyaseti sokmaya teşebbüs etmişlerdir ve
çok büyük ölçüde de bunu gerçekleştirmişlerdir.''
SIRA YARGIYA GELDİ
Sıranın yargıya geldiğini savunan Baykal, hukukun hükmünü
siyasetçinin vermesinin sağlanmak istendiğini öne sürdü ve mevcut
Anayasanın bu anlayışların tamamen dışında olduğunu söyledi.
Hükümetin bu amacına ulaşmak için Anayasayı değiştirmeye
çalıştığını iddia eden Baykal, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Şimdi hükümet, ilk ikisini halletti, üçüncüsünü halledebilmesi
için Anayasayı değiştirmesi lazım. Anayasayı değiştirmediği sürece
bunu yapamayacak. Şimdi bu bizimki çıktı, diyor ki, 'Anayasa
Mahkemesine, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na kimin üye
olacağını biz siyasetçiler kararlaştıralım'. 'Biz siyasetçiler'
dediği kendisi. O kararlaştıracak, milletvekilleri o isimlere oy
verecek ve böylece o isimler Anayasa Mahkemesini, Hakimler Savcılar
Yüksek Kurulunu oluşturacak. Anayasa Mahkemesi 50 yıldır aynıydı.
Gelmiş geçmiş bütün Başbakanlar bunu içlerine sindirdi.
Milletin gerçek iradesi, Anayasa Mahkemesi'nin aldığı kararın
içinde gizliydi. Şimdi diyor ki arkadaş, 'ben Anayasa Mahkemesini
kendi yandaşlarımla doldurayım, çıkardığım hiçbir kanunu geri
çevirmesin'. Sen cumhuriyetin temel değerlerini, hukuk devletini,
demokrasiyi ve laiklik ilkesini istemiyorsun, sorun da oradan
kaynaklanıyor. Farklı bir kültürü bizim devlet düzenimize,
cumhuriyetimize dayatmaya çalışıyorsun. Sen o kültürü Hikmetyar'ın
dizinin dibinde çöküp, ondan eğitim aldığın günlerden aldın. Seni
Hikmetyar yetiştirdi, Türkiye'de bizleri Mustafa Kemal Atatürk
yetiştirdi.''
"REFERANDUM KAÇINILMAZDIR"
Anayasa değişikliğiyle ilgili referanduma da değinen Baykal,
''Referandum kaçınılmazdır. Referandum, hepimiz için tarihi bir
fırsat olacaktır. Referandumu, bunlar hakkında hüküm vermek için
bir fırsat olarak değerlendirmeliyiz. 'Bu iktidar kalsın mı gitsin
mi, artık yeter mi yoksa çileye devam mı? diyeceğiz'' dedi.