Baykal: Hükümet şantaja boyun eğdi
Abone olCHP lideri Deniz Baykal hükümetin çıkmaz sokağa girdiğini savundu. Baykal terör örgütünün sindirme politikasına hükümetin teslim olduğunu ileri sürdü.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, PKK ile mücadelede hükümetin izlediği politikanın yanlış olduğunu belirterek, ''demokratik açılım, sorunu çözmez'' dedi. CNN TÜRK Ankara Haber Müdürü Yavuz Oğhan'ın sorularını yanıtlayan CHP Genel Başkanı Baykal, Türkiye'de yeni bir terör ortamının şekillendiğini belirterek, iç ve dış güçler tarafından PKK'nın etkinliğinin artırıldığını söyledi. Son günlerde PKK ile mücadelede hükümetin attığı adımlar itibariyle hükümetin yanlış istikamete gittiğini ifade eden CHP lideri Baykal, "Türkiye'deki terör siyasi bir projedir. Demokratikleşme ile bu sorun çözülmez. Bu siyasi proje demokrasiden bağımsızdır" diye konuştu. Hükümetin demokratikleşme kavramının, bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin önüne geçtiğini dile getiren Baykal, "bu politika ile bir yere varılmaz. Demokratikleşme adına çıkılan bu yol, şiddetle işbirliği yapmaktır. Sayın Başbakan, onların gönlünü alarak terörü ortadan kaldırmak istiyor gibi görünüyor ki, bu tehlikelidir" dedi. "PKK meşrulaştırılıyor" Terörün hükümeti korkutmak için bir silah olduğunu ifade eden Baykal, "PKK'nın Kürt kökenli insanlarla hiçbir ilgisi yok. Kürtlerin ezici çoğunluğu artık teröre destek vermiyor. Teslimiyet, direnmeme var ama destek yok. Otorite İmralı'da. Türkiye'nin bu noktada yapması gereken açıktır. Mücadelede kararlı olmalıdır ve kesinlikle meşrulaştırılmamalıdır" dedi. Hükümetin şantaja boyun eğdiğini ifade eden Baykal, "hükümet müzakere sürecine yeşil ışık yaktı. PKK'yı meşrulaştırmaya çalıştı. Ama Türkiye ayrımcılığı kabul edemez" ifadesini kullandı. Terörün arkasında siyasi bir proje bulunduğunu hatırlatan Baykal, "düşünülenin aksine, bu duygusal bir hareket değil, profesyonel, bilinçli, amaçlı ve hesaplı bir eylemdir. Türkiye'deki terörün amacı ülkeyi bölmektir. Asıl hedef, etnik temelde yeni bir siyasi yapılanma oluşturmaktır" dedi. Baykal, hükümetin PKK'yı meşrulaştırıldığını tekrarlayarak, "PKK, 'eylemsizlik durumuna geçtik' diyor. Ne demek şimdi bu? Bu ülkede silahlı kuvvet olarak sadece Türk Silahlı Kuvvetleri var. PKK meşrulaştırılıyor. Terör konusunda Avrupa yeni önlemler alıyor, bilinçleniyor. PKK karşısında büyük bir kararlılık var. Dünyadaki manzara bu" diye konuştu. "Onları muhatap kabul ederek meşrulaştırarak bu iş olmaz" diyen CHP lideri, "PKK gibi bir örgütü dünya dışlamış, şimdi biz onu otorite yapıyoruz. Temel nokta şudur: Bir etnik alt kategori yaratmaktan çıkmamız lazım. Hangi ırk özelliğini taşırsak taşıyalım, bu oyuna gelmemiz lazım" dedi. "Bölge çekim alanı haline gelmeli" Bölgenin çekim alanı haline gelmesi gerektiğini belirten Baykal, ilişkilerin geliştirilmesi, ekonominin güçlenmesi, işsiz güçsüz konumdan çıkılması, gerekli ilginin ve dostluğun pekiştirilmesinin önemine değindi. Yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizen CHP lideri, "sosyo-ekonomik statüye bakıldığında, bölgenin Türkiye'den kopuk olması düşünülemez. Buradaki sorun iç ve dış faktörlerin terörü tetiklemesi. Ancak neyse ki, PKK ile irtibatlı siyasi yüzlerin, bölge halkı nezdindeki saygınlığı azaldı" dedi. Anayasal vatandaşlık tartışması Türkiye'nin bir kan devleti olmadığına dikkat çeken Baykal, "biz bu dönemde artık Türkiye'yi bir şekle sokalım. Bu toplumun parçası olmayı seçen herkes bu millettendir. Biz bir milletiz. Bunu söylemekten kimse gocunmamalı. Ama Başbakan bu konuda tereddütlü bence" diye konuştu. Başbakan Erdoğan'ın kullandığı, 'anayasal vatandaşlık ve etnik kökenden Türk vatandaşı' terimlerinin sağlıklı bir anlam ifade etmediğini söyleyen CHP lideri Baykal, "anayasal vatandaşlık tartışması, kendini bu milletin parçası olmayanların sade vatandaş olmayı talep etmesi anlamına gelir. Ancak kökenimiz ne olursa olsun hepimiz Türk milletinin bir parçasıyız" dedi. Türkiye'de çok değişik kökenlerden insanların birarada huzurlu bir şekilde yaşadığını ifade eden Baykal, "bunu ortaya koymakta sakınca yok. Herkes kendi kökenini dile getirebilir. Türkiye'de teori bu, ama uygulama yok. Türkiye'de çok uzun bir süre Kürt sözü yasaktı. Kürt kimliği bir hukuk dışı değerlendirme gibi algılandı. Bunlar hep yanlıştır" yorumunu yaptı. Aydınlarla görüşmeye karşı Baykal, terörün temelindeki siyasi projenin ardındaki amacın, belli bir süre içinde bölgedeki siyasi haritayı değiştirmek olduğunu vurgulayarak, "hükümet bu oyuna gelmemelidir. Bunu aydının da anlaması lazımdır. 'Ben arabuluculuk yapacağım, terörü durduracağım' demekle bu iş olmaz" diye konuştu. Son olarak Baykal, Ankara Haber Müdürü Yavuz Oğhan'ın, 'siz aydınlarla görüşür müydünüz?' sorusu üzerine, "bazen oturup konuşuruz. Ama böyle bir girişimin muhattabı olmayı uygun görmüyorum. Bunun bir parçası olmak istemiyorum" yanıtını verdi. Baykal, "o insanlar iyi niyetli olabilirler ama, terör bilinçli bir oluşumdur. Günümüz ayrışma zamanı değildir. Türkiye'yi o noktaya getirmek, yanlış olur. Irak'a bakın, ne halde. Türkiye'yi etnik temelde ayrıştırma çabasından herkes uzak dursun. Ayrışma teşebbüsü büyük sorun yaratır" dedi.