Baykal giderse CHP kurtulur
Abone olTuncer, Deniz Baykal'ın partinin başından ayrılması durumunda CHP'nin önünün açılacağını savundu.
CHP Kurultayı'nda genel başkanlığa aday olduğunu açıklayan Parti
Meclisi Üyesi Erol Tuncer, Genel Başkan Deniz Baykal'ın partinin
başından ayrılması durumunda CHP'nin önünün açılacağını savundu.
Erol Tuncer, kurultay süreci ile ilgili olarak A.A muhabirinin
sorularını yanıtladı. CHP'nin 3 Kasım'da ''kazanması gereken bir
seçimi kaybettiğini'' belirten Tuncer, seçimin ardından geçen
sürede de CHP'nin güçlenemediğini tam tersine güç yitirmekte
olduğunu savundu. ''Parti içi demokrasinin yok edildiğini'' ve
''tek adam'' yönetimine geçildiği için CHP'nin üretkenliğini
kaybettiğini belirten Tuncer, ''sadece eleştiren ancak alternatif
çözüm önerileri sunamayan bir parti'' konumuna düşüldüğünü
kaydetti. Tuncer, kurultaya giden süreci değerlendirirken şunları
söyledi: ''Kurultaya giderken Genel Başkan çeşitli örgüt
oyunlarıyla, yığma üye yazımlarıyla öne çıkan bir süreç geçirtti
partiye. Parti içinde muhalif sayılan insanları dışlayarak bu
noktaya gelindi. Kurultay'a giderken Deniz Baykal'ın karşısına
ciddi bir aday çıkartamadığımız takdirde, parti içinde varolan
umutsuzluğun daha da artacağı endişesini taşıdığım için aday olmayı
kabul ettim. Yerel yönetim sınavına giderken partide ya bir iktidar
değişimini sağlayacağız ya da sağlayamasak bile ileriye yönelik bir
muhalefet hareketinin, ışığının varolduğunu göstermek gerekiyordu.
Partililerimizi, seçmenlerimizi partide tutabilmek ve umutlarını
kırmamak için bu gerekliydi. Bu nedenle aday oldum.'' TÜZÜK
DEĞİŞİKLİĞİ Tuncer, tüzükte yapılması planlanan değişikliklere
ilişkin görüşlerini de açıkladı. Tüzük değişikliklerinin son hafta
içinde gündeme getirilmesinin yanlış olduğunu, bu konunun çok daha
önce gündeme getirilip tartışılması gerektiğini kaydeden Erol
Tuncer, ''Baykal ha blok ha anahtar, ne farkeder diyor. Madem
farketmiyor da örgüt neden bu gereksiz tartışmaların içine itildi''
dedi. Blok listeyi delmenin teorik olarak mümkün olduğunu ancak
pratikte bunun örneğinin çok ender görüldüğünü anlatan Erol Tuncer,
sözlerini şöyle sürdürdü: ''Genel Başkan sunacağı listede birçok
kişinin çizilmesini önlemek için blok listeyi gündeme getiriyor.
Parti içi iktidar kaygıları artık herşeyin üstünde. Adaylar için
gerekli olan imza sayısının artırılması da aynı kaygının devamı.
İmza toplamak konusunda herhangi bir kaygımız yok ama ilke olarak
karşı çıkıyoruz.'' ''BAYKAL PARTİYE KURUMSAL MUHALEFETİ GETİRDİ''
Tuncer, bir soru üzerine kurultay gününe kadar muhalif adayların
sayısını teke indirebilmek için girişimleri sürdüreceklerini
belirtti. Deniz Baykal'ın kurultayda birden çok aday çıkacak
olmasını eleştirerek, bunun partide dağınıklık görünümü yarattığı
iddiasında bulunduğunu anımsatan Tuncer, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Baykal 'bu partide kavgayı bitireceğim' diyor. Kavga deyimine
katılmıyorum. Bu, Baykal'ın siyaset anlayışını yansıtıyor. Parti
içinde kavga olmaz yarış olur. Baykal bu partiye 1970'lerden
itibaren kurumsal muhalefeti getirmiş bir arkadaşımızdır. Ama
kendisi iktidara geçtikten sonra muhalefetin en ufağına bile
tahammül edemez hale gelmiştir. 1992 de parti açıldığından beri
Baykal iktidardadır. Küçük bir Altan Öymen yönetimi dönemi hariç...
Parti, Baykal'ın yönetiminde hep küçüldü. Birleşmeye rağmen yüzde
10.7 oy alındı, daha sonra yüzde 8.7 ile Parlamento dışında kaldı.
Bu seçimde oy oranı yüzde 19 olduysa da içinde bulunulan koşullarda
bunun başarı olmadığı açık. Batılı bir partide olsaydı bu
yenilgilerin her birinde Baykal'ın partinin başından ayrılması
gerekirdi.'' ''BAYKAL AYRILIRSA CHP'NİN ÖNÜ AÇILIR'' Deniz
Baykal'ın partinin başından ayrılması durumunda CHP'nin önünün
açılacağını savunan Tuncer, ''Bu gereklidir ama yeterli değildir.
Ondan sonra da önü açılmış bir partinin başarıya ulaşması için
yapılması gereken şeyler var'' dedi. Tuncer, üyelikten örgütlenme
yapısına ve işleyişine, politika üretime kadar partinin dipten
doruğa yenilenme ihtiyacı içinde olduğunu belirterek, CHP'nin
yeniden değişimin öncüsü olabilmek için önce kendini değiştirmek
zorunda olduğunu kaydetti.