Baykal Erdoğana karşı!
Abone olCHP lideri Baykal, Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığına aday olmasına karşı!
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, toplumu, Türkiye'yi, kurumları
uzlaştırması gereken Cumhurbaşkanlığı makamının çatışmacı,
çatıştırıcı bir üsluba teslim edilmemesi gerektiğini belirterek,
''Evet, Başbakan adaydır ama bu sıkıntı yaratır, sorun olur. Üslubu
da çatışma üslubudur'' dedi.
CHP İletişim Koordinatörlüğünden yapılan yazılı açıklamaya göre,
Baykal, gazetelerin Ankara temsilcileriyle bir araya geldi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki heyetin CHP'ye
ziyaretiyle ilgili soru üzerine Baykal, ''Gerçekten siyaset
konuşmadık. Sayın Başbakan konuğumuzdu, doğal olarak, o güncel
olaylara girmezse benim girmem de yakışık almazdı. Sadece fındık
konusunda şöyle bir yaklaşır gibi olduk ama onu da o noktada
bıraktık'' dedi. 30 Ağustos'ta yapılacak atamaların kurallara bağlı
olarak gerçekleştirileceğinin ortaya çıktığını belirten Baykal,
''30 Ağustos ile ilgili olarak kuraldışı bir atama, bir uygulama
endişesi vardı. Bunu engellediğimizi sanıyorum'' diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı seçimine de değinen Baykal, ''Burayı ben kontrol
edeceğim, benim dediğim olacak'' anlayışının iktidara iyilik
getirmeyeceğini söyledi. Başbakan Erdoğan'ın Strasburg seyahati
sırasında açıkça ''ben adayım'' dediğini savunan Baykal, şunları
kaydetti: ''Bunu söylerken, 'benim dışımda da aday olabilir' dedi.
Elbette olabilir. Bunun tersi söylenebilir mi? Bu yasaklanabilir
mi? Yasaklanamaz, ama Başbakan 'ben adayım' der ve AKP Grubunu
adres gösterirse başkası olabilir mi? Artık net olarak ortaya
çıkmıştır ki Başbakan adaydır. Bir insan çıkıp 'benim dışımda da
birisi aday olabilir' dediği zaman 'ben adayım' demektir.
Başbakanın aday olduğu bir ortamda başkasının adaylığının hiçbir
anlamı yoktur. Çünkü, kendisi bizzat demiştir ki, bu konuda karar
alacak olan AKP grup genel kuruludur. AKP grup genel kurulu karar
alacak, Başbakan aday olduğunu kendi ağzından ifade edecek, bu
durumda başkası olabilir mi?''
-''SIKINTI YARATIR, SORUN OLUR''-
Baykal ''Başbakan neden böyle bir açıklama yapma ihtiyacı duydu''
sorusuna, ''Baktı ki başkalarının isimleri çıkmaya başladı. Bu
durumda kendi adaylığını netleştirmezse, kendi dışındaki
seçeneklerin güç kazanacağını görmüş, bunu engellemek istemiş
olabilir'' karşılığını verdi. ''Evet, Başbakan adaydır ama bu
sıkıntı yaratır, sorun olur'' görüşünü savunan Baykal, sözlerini
şöyle sürdürdü: ''Üslubu çatışma üslubudur. Toplumu, Türkiye'yi,
kurumları uzlaştırması gereken Cumhurbaşkanlığı makamı; çatışmacı,
çatıştırıcı bir üsluba teslim edilmemeli, bu kimsenin yararına
değildir. Kurumlarla çatışmamalı. Bu kurumlar, başta Anayasa
Mahkemesi. Aynı şekilde Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu. Sıcak
siyasette kurumlar arası çatışmanın kahramanı olmuş, Danıştay'a
'efendi efendi' diye hitap etmiş. 'Bunu Diyanet bilir' demiş, en
ağır suçlamaları yapmış bir insan, o kurumların da sahibi,
savunucu, kucaklayıcısı bir Cumhurbaşkanı konumunda beklenen
çalışmayı yapar mı, buna inanmak mümkün mü?'' ''Hakkındaki
yolsuzluk iddialarının hesabını vermemiş bir adamdan Cumhurbaşkanı
olur mu? Olmaz'' diye konuşan Baykal, MHP Genel Başkanı Devlet
Bahçeli'nin bu konuyla ilgili olarak kendisinin dile getirdiği
konuyu daha başka şekilde söylediğini kaydederek, ''İndiririz
demiş. Yani toplum bu konuda duyarlı'' dedi.
-CUMHURBAŞKANININ YARGILANMASI-
Anayasa'nın 105. maddesinin iyi incelenmesi gerektiğini kaydeden
Baykal, ''Ben özellikle şaibeye ve yargılanıp yargılanmayacağına
dikkati çekmek istiyorum. Suç olan birşeyi Cumhurbaşkanı işlerse,
suç olmaz diye bir şey olur mu? Bu konuda esas sorun şu,
yargılanmayacak biri orada olmalı. Yargılanmasını gerektirecek bir
şeyi olmayan seçilmeli'' diye konuştu.
Baykal, şöyle devam etti: ''Başbakan seçilirse milletvekili
dokunulmazlığı kalkar. Şimdi düşününüz; parlamentonun kompozisyonu
değişti ve geçmiş dönemle ilgili eski başbakan hakkında bir
yolsuzluk dolayısıyla soruşturma komisyonu kuruldu, Yüce Divan'a
sevk kararı alındı. Bir an için tasavvur edin bunları. Türkiye
Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı haftanın belli günlerinde Çankaya'da
yabancı büyükelçileri kabul edecek, Türkiye'ye yönelik
açıklamalarını yapacak, belli günlerinde de Yüce Divan'da
yargılanacak. O arada belki kendisini yargılayan Yüce Divan'a atama
yapacak... Böyle bir şey olabilir mi?''
Deniz Baykal, parlamentonun siyasi yapısı içinden Türkiye'nin
siyasi ihtiyaçlarına cevap verecek, ülkeyi bütünleştirecek,
kurumlar arasında işbirliğini sağlayacak, Anayasa'yı savunup
işletecek, kurumlarla kavga etmeyecek, şaibesiz, dürüst bir
cumhurbaşkanının çıkmasını sağlamaya çalıştıklarını belirtti. Erken
seçim çağrısında bulunan Baykal, ''Seçim ne kadar geç yapılırsa o
kadar AKP'nin aleyhine olacak, sonuçta fatura AKP'nin sırtından
ödenecek'' dedi.