Baykal DEHAP'a karşı
Abone olBaykal, "Biz AKP'ye karşı bütün güçler birleşsin istiyoruz ama, doğru çizgiler birleşsin" dedi.
CHP lideri Deniz Baykal , etnik kimlik üzerinden siyaset
yapılmaması gerektiğini belirterek SHP ve DEHAP'ın oluşturduğu güç
birliği içinde yer almayacaklarını yineledi. Baykal, SHP'lilere de
''Destekleme çizgisini bırakırlarsa oturur, konuşuruz'' çağrısı
yaptı.
CHP, tek adaylı kentlerle bazı ilçe ve belde belediye başkanlarını
belirlemek üzere dün parti meclisini (PM) topladı. Baykal, dün TRT
2'de yaptığı konuşmada, mezhep siyasetinin etkisiz kılınmasıyla tam
demokrasinin sağlanacağını vurguladı. Siyasetin etnik kimliğe göre
yapılmaması gerektiğini anlatan Baykal şöyle konuştu:
''Falan insanlar, 'Biz şu coğrafyada varız, bu etnik kimliğin
siyasetini yapacağız' diyorsa onların desteklenmemesi gerekir.
Maalesef bazı arkadaşlar içinde bulundukları durum nedeniyle bu
çizgiyi götüremediler. Etnik siyasetten yarar ummuyoruz. Destekleme
çizgisini bırakırlarsa oturur konuşuruz. Ama 'Biz buradayız, buraya
gelin' derlerse bunu doğru bulmuyoruz. Biz de AKP ile mücadelede
muhtemel bütün güçler bir araya gelsin istiyoruz, ama doğru çizgide
bir araya gelsin.''
Türkiye'nin laik, demokratik bir cumhuriyet olarak kimliğini
tehlikeye atacak her türlü gelişmeye karşı mücadele ettiklerini
anlatan Baykal, AKP iktidarının politikalarından kaynaklanan
sorunlar olduğuna işaret etti. Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer
'in, bir makalesinde, ''laiklik, cumhuriyet ve milliyetçiliğin din
temelinde yeniden düzenlenmesi gerektiğini'' savunduğunu anımsatan
Baykal sözlerini şöyle sürdürdü:
''70 milyondan biri böyle düşünebilir, ama bu insanın Başbakanlık
Müsteşarı olması düşünülemez. O ülkenin anayasasını içine
sindirememiş, anayasasıyla kavgası olan bir kişi Başbakanlık
Müsteşarlığı'na getirilemez. Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı
ümmetçilik konusunda tartışmalı değerlendirmeler yapıyor. Maalesef
böyle bir açmaz var.''
'Hizmet lütuf haline geliyor'
Kamu Yönetimi Temel Yasa Tasarısı'nın, kamu hizmeti anlayışını
ciddi biçimde tehlikeye atacağını belirten Baykal, devletin
yurttaşa kamu hizmeti veren bir kurum olmaktan çıkarılacağını
söyledi. Tasarıya göre, kamu hizmetinin parayla satın alınacağını,
devletin sosyal niteliğinin yok edileceğini anlatan Baykal şunları
söyledi:
''Memur, kamu görevlisi yerine geçici, hiçbir güvenliğe sahip
olmayan, fason insanlar gelecek. Parası olandan vergi almıyorsun,
vergini parası olmayandan alıyorsun, kimi aldatıyorsun? Bu yanlışı
düzeltmeden bir de çıkıp diyorsun ki eğitimi, sağlığı parası olana
paralı vereceğim, parası olmayana parasız vereceğim. Hizmeti hak
olmaktan çıkarıyorsun, lütuf haline getiriyorsun. Külüstür
demagojilerle oturmuş sistemlere yöneldiğiniz zaman ortaya böyle
çorbalar çıkıyor.''