İNTERNETHABER
Meclis'te grup toplantısında konuşan Deniz Baykal'ın
gündemi yine yoğundu. Ermenistan meselesiyle başladı. "Türkiye'nin
alet edilmesini Hükümet içine nasıl sindiriyor" diye sordu. Sonra
dünkü Ergenekon gözaltılarına ilişkin konuştu. Konuşması yenilir
yutulur cinsten değildi. "Bu bir terördür" dedi. Hatta daha da
sertleşti ve "Bu bir AKP darbesidir" diye son noktayı
koydu.
Baykal şöyle konuştu:
KİMSENİN BİLMEDİĞİ ERGENEKON ÖRGÜTÜ
Nedir bu örgüt? Genelkurmay'a soruyorlar 'biliyor musun?' diye
"Ben böyle bir şey duymadım" diyor. Milli Güvenlik Kurulu'na
katılanlara soruyorlar "Benim haberim yok" diyor. Askerin haberi
yok, sivilin haberi yok. Hiçbir istihbarat kuruluşunun haberi yok.
İddianameden öğreniyoruz ki 60'dan bu yana etkin bir örgütmüş. Her
şeyin içinde onlar var.
AKP'DEN ÖNCE AKP'YE KARŞI KURULMUŞ
Bu örgüt AKP'ye karşı mı kurulmuş? Evet öyle, tüm sanıklar
öyle... Ama iddiaya bakıyoruz bunlar daha AKP ortada yokken bile
var. Türkiye'de bir sürü yanlış işi buraya bağlıyorlar. Bu ciddi,
güvenilir, hukuki bir dava izlenimini vermiyor. Bu davaya ihtiyaç
olduğunu Başbakan da, Gül de söylemişti. Bu iddiaları yazılmayacak
kaydıyla gazetecilere söylediler. Sonra düğmeye basıldı ve
yürürlüğe geçildi.
İDDİANAME AYRIDIR İTHAMNAME AYRIDIR
Sami Selçuk '40 yıllık hukuk hayatımda böyle bir
iddianame görmedim' dedi. Kapsamı belli değil. olayla ilişkisi olan
olmayan orada. İddianamenin ağırlığı olacak, bir iddia olacak,
somut belgelere, kanıtlara dayalı bir iddianame olacak. İddianame
ayrıdır, ithamname ayrıdır. İddianamede somut bir iddia vardır.
Şimdi mahkeme iddianayi tanzim etmek durumundadır.
GİZLİ TANIK KİM BİLİYOR MUSUNUZ?
[PAGE]
İLK KEZ GİZLİ TANIK GÖRÜYORUZ
Öcalan davası 1 yıldan kısa bir süre içinde tamamlandı. 1
yıldan kısa sürede gerçek bir terör örgütü yargılandı ve
tamamlandı. Oysa burada daha iddianame hazır değil. Baştan beri bir
itham süreci... Savcının dayanaklarına bakıyoruz. Ortada bir haham
var. Bir gizli tanık var. İlk kez Türkiye gizli tanık görüyor. Bir
de telefon kayıtları... Ve mülakatlar... Hukukta mülakat diye bir
şey mi var? Hukukta iddia vardır iddia...
GİZLİ TANIK KİM BİLİYOR MUSUNUZ?
Gizli tanık ilgi çekici birisi... Davanın temel hedefleri; 1
Danıştay cinayetleri aslında bir Ergenekon cinayetidir. 2)
Cumhuriyet Mitingleri terör örgütünün hükümeti yıkmaya yönelik bir
eylemdir... Bunları ispatlayacaklar. Gizli tanığı size
hatırlatalım. Kasten adam öldürmekten 9 yıl, ablasını
öldürmekten 20 yıl, nufüs kaydında sahtecilikten 8 yıl, öz yeğenini
satarak fuhuş yaptırmaktan 8 ay, Danıştay cinayetinden müebbet
hapis cezası almış... Bu kişi danıştay davası sırasında
Atatürk hakkında burada söyleyemeyeceğim ağır iftiraları
çekinmeden yapmış, küfür niteliğinde sözler söylemiş bir
kişi şimdi Ergenekon'un en temel dayanak noktasından biri... Bu
dayanak noktası bize diyecek ki Danıştay cinayetini Ergenekon
işlettirdi. Akıl bu kadar kendinden geçti mi, sağduyu kendini
kaybetti mi, vicdan diye bir şey yok mu artık? Hahamın işkenceyle
alınmış sözleri, gizli tanığın güya itirafları... Çeşitli kişilerin
bu iddiaları kabul etmeleri halinde savcının kendilerine birtakım
şeyler teklif ettiğini söylemeleriri... Bunları kabul etmek mümkün
değil...
KIZLARIN OKULA GİTMESİNİ Mİ
SİNDİREMİYORSUNUZ?
[PAGE]
SİLAHLARI İNCELEYİN AMA TÜRKAN SAYLAN'IN İŞİ
NE?
Ama silahlar bulundu... Bunlar elbette incelenecek... Ama
Türkan Saylan'ın bunlarla ne ilişkisi var? Pek çok kişi benim
söylediğim gerçekleri bildiği halde bunları söylemekten çekiniyor.
Beni de götürürler korkusuyla... Ayıptır, işin temeli
yanlış...
NİYE GÖZALTINA ALDILAR
AÇIKLAMIYORLAR
Dün büyük gözaltılar uygulandı. Devletin eski rektörleri,
rektörleri, ÇYDD'nin sayın genel başkanı, şube başkanları, üyeleri
gözaltına alındılar. olayın resmi bilgiyle aydınlatılmış bir tarafı
yok. Bize Haberal niye gözaltına alınmış söylenmiyor. Kimse
bilmiyor. Alıyorsunuz, niye aldığınızı kabul edilebilir bir
gerekçeyle izah bile etmiyorsunuz. Niye alıyorsunuz, bu dernek bir
törer derneği mi? Böyle bir durum olabilir mi? Türkiye buna seyirci
kalabilir mi? Sonra bunalrın özelliği ne diye bakıyoruz?
KIZLARIN OKULA GİTMESİNİ Mİ
SİNDİREMİYORSUNUZ?
Haberel bu toplumun en üretken aydınlarından birisi...
Üniversite kurmuş, böbrek naklini ilk gerçekleştiren insan...
Hocaların hocası... Yüzlerce insanı o yetiştirdi. Haberal yüzlerce
evde hayır duası alıyor. Gözaltına alındığında ilk sözü "ameliyat
yapacaktım ne olacak?" diyor. Hastası da "seni bekleriz hocam"
diyor. Türkan Saylan'a bakıyoruz. 29 bin öğrenciye burs veriyor. 36
bin kızı okula çekmiş. Hayatını çağdaş eğitime vermiş. Bunu
mu içinize sindiremiyorsunuz. Kızlar okula gitsin, laik demokratik
cumhuriyetin genç ve aydınları olarak yetiştirilsin, bunu mu
istemiyorsunuz?
BU BİR AKP DARBESİDİR
[PAGE]
TARİH TÜRKİYE İLE DALGA GEÇİYOR
Dün bu gözaltıların yaşandığı günün tarihi 13 Nisan'dı... Eski
tarihle 31 Mart'tır. Tam yüz yıl önce 31 Mart'ta yaşananların
yıldönümünde bu gözaltılar yaşadılar. gözaltına alanlar bu
gözaltıları bir rövanş duygusuyla yapmadıysa Tarih Türkiye'ye çok
anlamlı bir ironi içine girdi, bir uyarı yaptı.
BU BİR AKP DARBESİDİR
Bu hiç şüphe yok terördür. Şimdi böyle bir terör uygulanıyor.
Bu uygulamalar hiç şüphe yok bir darbedir. Bir AkP darbesidir. Daha
da önemlisi bir AKP darbesidir.
MAÇA GİTMEYİ BİLİYORSUN, NİYE
SUSUYORSUN?
[PAGE]
MAÇA GİTMEYİ BİLİYORSUN, NİYE SUSUYORSUN?
Azerbaycan'da huzursuzluk var. Türkiye'de rahatsızlık var. Tüm
bunlar Türkiye'nin ne yapacağnın belirsizliğinden kaynaklanıyor.
Türkiye'nin ne yapacağı belli değil, neden belli değil? Neden ne
yapacağımızı Azerbaycan'ın Ermenistan'ın Türkiye'nin ve ABD'nin
anlayacağı şekilde söylemiyoruz. Dış işleri bakanı nerede, maç
yapacağım diye Erivan'a giden Cumhurbaşkaın nerede? Maça gitmeyi
biliyorsun, şimdi niye konuşmuyorsun? "Biz perde
arkasında bazı sözler verdik, bazı umutlar oluşturduk?"
Kime yönelik? Ermenistan'a, AbD'ye yönelik... Sayın Obama da bunu
ifade etti. Bu ortaya çıkınca birden bire sıkıntı ortaya çıktı.
Şimdi sorunu çözmeye değil, sıkıntıyı yönetmeye, durumu idare
etmeye çalışıyorlar.
SINIR SORUNU AŞILABİLİR
Böyle durumlarde gizlilikler, perde arkası pazarlıkları olmaz.
Belli bir aşamada birisi çıkıp gerçekleri anlatmalıdır. Milletin
dikkatinden bunu kaçıramazsınız. Türkiye'de de Azerbaycan da da
birçok insan bunu bekliyor. Türkiye'nin Ermenistan'la ilişkilerinde
3 grup sorun var. Biri Azerbaycan'ı ikisi Türkiye'yi doğrudan
ilgilendiren sorunlardır. Türkiye'nin sorunu, Ermenistan'ın Türk
sınırını açık bir şekilde açık olarak kabul etmemesindendir. Biz
Ermenistan'ı resmi olarak tanıyan ilk devletlerdeniz. Ama
Ermenistan Türkiye ile sınırını kabul etmiyor. Onun batı Ermenistan
dediği, Türkiye'nin doğu Anadolu'sunu kendi sınırları içine katmayı
düşlüyor. Bu bir sorundur. Ermenistan'ın bu özlemlerini ben
aşılamaz bir durum olarak görmüyorum. Çünkü yeni kurulan bir
devletin böyle bir özlemleri olabilir. Bu durumu Suriye ile de
yaşadık. Ama özgüvenimiz yerinde... Bir süre sonra onlar
gerçeklerle yüzleşecek, ayakları suya erecek... Bu
olabilir...
SOYKIRIM SORUNU AŞILABİLİR
İkincisi Ermenistan Türkiye'yi soykırım yapmış ülke olarak itham
ediyor ve bu ithamını dünyanın çeşitli parlamentolarına kabul
ettirerek Türkiye'yi sıkıştırmaya çalışıyor. Bu doğru bir yaklaşım
değildir. Bizim Türkiye olarak takındığmızı tavır çok açıktır.
Kendi arşivlerimizi güvenilir tarafsız tarihçilere açmaya hazır
olduğumuzu ilan ettik. Ama karalamayı kabul edemeyiz. 1915 nire,
2009 nire... 100 yıl oluyor... 100 yıl önce yaşanan olaylar
nedeniyle 100 yıl sonra bir ülkenin siyasetine ambargo konulmak
istenmesi kabul edilemez. Bunu yapanlar gittikçe gülünç hale
geliyorlar. Bunu da ciddiye almıyoruz. Türkiye soykırım ithamını
bir kompleks haline getirmemeli getirmeyecektir. Geçiniz onu
diyoruz, gel ciddi konuları konuşalım...
AZERBAYCAN'I RUSYA'YA MI KAPTIRACAĞIZ?
[PAGE]
Ama sıcak yakıcı bir sorun var. Ermenistan'ın Azerbaycan'la
ilişkisi... Ermenistan Yukarı Karabağ'ı bahane ederek Azerbaycan'ın
topraklarının yüzde 20'sini işgal etmiştir. Buna herkes işgal
diyor. 4 tane BM kararı var. Hepsi de Ermenistan'ın Azerbaycan'ı
işgal ettiğini söylüyor. Tüm uluslararası kuruluşlar diyor ki "evet
burada bir işgal var" Ermenistan'ın o topraklardan çıkması
gerektiği çok açıktır. Buraya gelip bize uluslararası hukuk önerisi
yapan yabancılar neden Ermenistan'ın işgaline bir laf
etmiyor?
DEĞİŞEN NE Kİ SINIRLARI AÇALIM?
İşgal olduktan sonra biz o zamanki sayın Demirel döneminde meşru
bir tedbir almışız ve Ermenistan'la sınırlarımızı kapatmışız. Kimse
de bir şey dememiş. 17 yıl geçmiş. Şimdi bize "uzattınız artık,
sınırları açın" diyorlar. Sınırları açarsak, işgal devam edecek.
Meşruiyet kazanacak. Bu doğru bir şey mi? Niye bizi oraya
yönlendiriyorsunuz? Nasıl Türkiye'yi alet olarak kullanmaya
çalışıyorsunuz. Türkiye yöneticileri buna nasıl içine
sindiriyor. Sınır açıldıktan sonra bitmiştir artık. Sınırı
kapatmak Ermenistan'a ciddi zarar verdi. 4 milyon nüfusu 2
milyona düşmüş, milli geliri düşmüş. Demek ki bizim sınırı
kapatmamız işe yaramış. Sınırı açarsak işi çözmenin barışçı yolu
kalmaz.
GAZPROM HEMEN PETROLU ALMAYA KALKTI
Azerbaycan'la Türkiye arasında çok özel bağlar var. Farklı
kültürlerden gelsek bile iki ülkenin dayanışma içinde olmasını
gerektiren o kadar büyük nedenler var ki... Azerbaycan Kafkasya'nın
en büyük ülkesi, enerji kaynakları en büyük ülkesi... Coğrafi
konumu açısından olağanüstü önemli... Azerbaycan Türkiye dostulğunu
yaşatırsak, Azerbaycan'ın önemi, Türkiye'nin önemi haline gelmeye
başlayabilir. Bakü Ceyhan boru hattı bunun örneği. azerbaycan bizim
ideal iş arkadaşımız.... Sorun ortaya çıkınca Gazprom yani
Rusya hemen bir temsilci gönderdi ve tüm petrol kaynaklarınızı
biz almaya hazırız dedi. Görüşmeler birkaç gün içinde
başlayacak. Biz hala bir şey söyleyemiyoruz. Hükümet bu belirsizlik
ortamından vazgeçmeli. Ne olacaksa bilelim.