Baykal bu sözlere çıldırdı

Deniz Baykal'ın dediğine göre Erdoğan "CHP cibilliyetsiz, mezhepsiz diyor, tıynetsiz" demiş... İşte Baykal'ı kızdıran da bu sözleri olmuş... "Dilin nasıl vardı bunu söylemeye deyip" verdi verişti.

Giresun'da partisince düzenlenen mitingde halka hitap eden Baykal, ekonomik kriz ile iktidarı vurdu. Krizin Türkiye'yi teğet geçmediğini hatırlatan Baykal,  ''2008 kasım rakamlarına göre Türkiye'de 1 milyon insanın işini kaybettiğini, sanayide 10 makineden 4'ünün stop ettiğini'' belirtti.

Baykal, devletin yatırım yapmaktan vazgeçtiğini, vatandaşların, girişimciler, müteşebbislerin kendi derdine düştüğünü belirterek, ''Hükümet, 'kriz bizi vurmadı, bize teğet geçti' diyor. Ne teğet geçmesi. Vatandaş, çiftçi diyor ki o beşli dirgen var ya, o dirgen böğrümüzden girdi, sırtımızdan çıktı'' diye konuştu.

BAŞBAKANIN DİLİ BUNA NASIL VARIYOR...

Baykal, ''işsizliğe çözüm olarak bir tane değil, 7 tane çare söylediğini, ancak Başbakanın bunun üzerine kendisine verip veriştirdiğini'' söyledi.

''Başbakanın bu tutumu karşısında kendisinin de ağzının payını verdiğini'' ifade eden Baykal, şöyle devam etti:

''Neyse biraz şimdi ağzını toplar gibi oldu. Şimdi dikkatle izliyorum. Gerekeni gereken zamanda yaparız. Bizler de küçük küçük tartışmalarla, laf dokundurmalarla durumu idare ederiz. Ama CHP cibilliyetsiz, mezhepsiz diyor, tıynetsiz diyor. CHP bu vatanın bağımsızlığını sağlayan parti. Düşmanı Anadolu'dan çıkaran parti. Türkiye'nin bağımsızlığını güvence altın alan parti. Bu devleti kuran parti. Nasıl olur da bir başbakanın dili varır da CHP'ye o sözleri kullanabilir, aklından geçirebilir, dudağından ifade edebilir. Akla mantığı sığan mı bu. Ne yapacağız bu lafların karşısında Susacak mıyız, verdik ağzının payını'' diye konuştu.

BAYKAL İLE YATIP BAYKAL İLE KALKIYOR

Baykal, Başbakan Erdoğan'ın çayı, fındığı, işsizliği, yoksulluğu, banka kredilerini konuşmadığını ifade ederek, şunları söyledi:

''Bunları konuşmuyor. Varsa yoksa Deniz Baykal. Deniz Baykal ile yatıyor, Deniz Baykal ile kalkıyor. Sen Başbakansın işine bak. Her şeyi bırakmış, bizimle uğraşıyor. Benimle uğraşıyor, yetmiyor, İsmet Paşa ile uğraşıyor. Ne söyleyeceği varsa, benimle konuşsun, bana söylesin. Ben bunları konuşuyorum. Başbakan bize sataşıyor.''

GEL EKRANA ÇIKALIM

Baykal, Başbakan Erdoğan'ın meydanlarda konuşarak kendisine cevap verdiğini sandığını, halbuki dünyanın her yerinde usulün belli olduğunu belirterek, ''Vatandaş dinleyince anlar, kim samimi söylüyor, kim doğru konuşuyor, kim dürüst konuşuyor, kimin başkasında başka hesap var, vatandaş bunu hemen anlar. Televizyon ekranı saydamdır, şeffaftır. Adamın ruhunu, içini görür. Çık karşıma benim hakkımda ne biliyorsan söyle, ben de söyleyeyim. Vatandaş da hükmünü versin'' dedi.

SON PADİŞAH İÇİN KİNAYELİ SÖZLER...

Erdoğan için açılan "Son padişah Erdoğan" pankartına değinen Baykal kinayeli bir gönderme yaptı. Baykal, ''Son Osmanlı padişahı, İngiliz savaş gemisine binerek kaçıp Türkiye'yi terk etmiş insandır. Şimdi sen Başbakan'a 'son Osmanlı padişahı' dersen, insanın aklına başka şeyler gelir'' dedi.