Baykal bu planı yapmış olamaz!
Abone olStar yazarı Şamil Tayyar'dan yine ortalığı karıştıracak iddialar: Baykal, AK Parti milletvekillerine çengel atacak..
Şimdiye kadar köşesine taşıdığı iddia ve duyumlarla gündeme damgasını vuran Star yazarı Şamil Tayyar'ın bugünkü yazısı da çok tartışılacağa benziyor. CHP Lideri Deniz Baykal'ın anayasa paketini engellemek üzere AK Parti'li vekillere çengel atabileceğini öne süren Tayyar şöyle temellendirdi:
Anayasa paketini engellemek için her türlü argümanı kullanan CHP Lideri Deniz Baykal’ın şimdilik son kozu, milletvekili transferi...
Küskün AK Partililer için CHP tercih edilebilir bir sığınak olur mu? Baykal, ona da çare bulmuş: “Diğer partililerle birlikte bunu iyi şekilde değerlendirmeye çalışacağız.”
“Biz olmazsak MHP var, DP var, hal çaresine bakarız” demeye getiriyor.
Bir süredir bu yönde çalışmalar olduğunu zaten biliyorduk. 28 Şubat sürecinde Genelkurmay karargahında kurulan milletvekili borsası, yeniden açılıyor. AK Partili bir milletvekiline uzun süredir DP Genel Başkanlığı teklifi yapıldığı biliniyor.
“Ergenekon’un avukatıyım” diyen Baykal’ın anayasa paketini
BAYKAL O METNİ HİÇ OKUMADI MI? CHP LİDERİNDEN VAHİM HATA |
Öte yandan Baykal, Anayasa paketine yönelik eleştirilerini sürdürürken metni henüz okumadığını ortaya koyan vahim bir hata yaptı. Teklifte Anayasa Mahkemesi 17 üyeli olarak öngörülmesine karşın Baykal, mahkemeye Meclis'in 3, Cumhurbaşkanı'nın ise 18 üye seçeceğini söyledi. Baykal şöyle konuştu: "Bu Anayasa değişikliği olursa ne olacak? Anayasa Mahkemesi'nin üyelerini Meclis seçecek, bir de Cumhurbaşkanı atayacak. Yani Meclis 3 tanesini seçecek, geri kalan 18 üyeyi de Cumhurbaşkanı atayacak. Elinizi vicdanınıza koyunuz, Meclis seçecek dediysek Meclis'in bütün siyasi anlayışı birleşerek mi seçecek? Hayır, Meclis'te çoğunluğu olan parti istediği 3 kişiyi tayin edecek. Böylece AKP'nin tayin ettiği 3 kişi çıkacak. Bir siyasi partinin Meclis görüntüsü adı altında 3 tane Anayasa Mahkemesi üyesini seçmesi doğru mu? Cumhurbaşkanı geri kalan üyeyi nasıl seçecek? Rektörleri seçtiği gibi. Tamamen AKP Anayasası. Peki bu Anayasa Mahkemesi'nin görevi ne? Yarın AKP iktidarı kaybederse ister istemez bazı suçların yargılanması gerekecek." |
engellemeyi ve demokratik açılımları sekteye uğratmayı hedefleyen bu senaryoyu dillendirmesi ve BDP’li Ufuk Uras’ın “Anayasa oylamasında 330’un altın kalınması Ergenekon’un zaferi olur” şeklinde konuşması birlikte değerlendirildiğinde ortaya ilginç bir manzara çıkıyor.
Onun için teklifin ne kadar ahlaki veya kirli olduğundan öte, müesses nizamın yeni anayasa ve demokratik açılımlara sanıldığından daha fazla karşı olduğu, bu girişimleri varlık nedenlerinin ortadan kaldırılması olarak gördüğünü belirtmek gerekir.
CEMAATİN EŞCİNSEL VE SAPIK ÜYELERİ...
Tayyar'ın iddiaları bununla da sınırlı değil. Tayyar, sözkonusu ettiği 'kaos planı'nın diğer ayağında da şu gelişmeler yaşanabileceğine dikkat çekti:
Kullanılacak örgütler
Hal böyleyse, pakete ve açılıma yönelik “engelleme” girişimleri sadece parlamentoda sürmeyecektir. Bir süredir Samsun ve diğer illerde fitili yakılan kaos senaryoları, önümüzdeki süreçte daha aktif hale getirilmek istenecektir.
Bu amaçla; PKK, Ergenekon, Hizbullah, DHKP-C, TİKKO, MKP ve MLKP kullanılabilir. Ergenekon’un içine sızdığı İsmailağa Cemaati ve Mustazaf Derneği de sürece dahil edilmek istenebilir. Son istihbarat raporlarında, bu yönde güçlü işaretler var.
Rapordaki analizler dikkatle okunduğunda şu tespitleri yapmak mümkün: Kaos ortamı için ses getirici eylemlere alt yapı oluşturuluyor. Bu amaca matuf taktik ve operatif eylemler olması bekleniyor.
28 Şubat sürecinde eli sopalı siyah cübbeli Aczimendliler nasıl kullanıldıysa, şimdi yukarıdaki isimlerini zikrettiğim cemaat ve dernekler üzerinden Arapça flama ve yeşil bayraklar eşliğinde taşınan siyasi/dini içerikli dövizlerle, sözüm ona ifşaatlarla toplumda “irtica hortluyor” algısının güçlenmesi körüklenebilir.
Diyarbakır’da Mustazaf Derneği’nin 5 ilden topladığı elemanlarla yaptığı gövde gösterisi bu yönüyle değerlendirilebilir. Hizbullah’ın eylemlerini yakından takip edin. Ayrıca, Erzincan-Erzurum hattında dini gruplara yönelik soruşturmanın, biri sapık diğeri eş cinsel İsmailağa cemaati mensubu iki şahıs üzerinden başladığını hatırlatmak isterim.