Baykal bildiğiniz gibi değil
Abone olBaykal'a ne oldu böyle.. Farklı bir portre vardı karşımızda. Üslup ve dil şaşırtıcı derecede farklıydı..
İNTERNETHABER- 2009 bütçesi görüşmelerinde farklı
bir Baykal vardı. Bildiğimiz sert, agresif, gergin, sinirli, ses
tonu yüksek bir portre çizmekten uzaktı.
Oysa değil vekilleri, işte, evde, kahvede oturan CHP'lileri bile ateşler, bombanın pimini çekerdi. İşte o Baykal ile genel kuruldaki Baykal arasındaki fark abartıya kaçabilir ama su ve ateş arasındaki fark gibiydi.
Yine siyasi eleştirilerde bulundu ama ton ve üslup şaşırtıcı derecede farklıydı. Rencide edici bir dil kullanmaktan kaçındı. Sadece kürsüde değil Unakıtan konuşurken bile, yüz ifadesindeki sakinlik dikkat çekici.
Özetle bildiğimiz Baykal yoktu kürsüde.. Ondaki bu değişim hemen farkedildi. Tansiyonu yükseltici sataşma ya da ağır suçlama görmedik kendisinden..
Baykal'dan ortalığı yakıp yıkan; bilevlenen savaş baltalarını ortaya çıkartacak bir konuşma bekleyenler yanıldı..
CHP liderinin bu sakin tavrı genel kurula da yansıdı.. Konuşmasındaki ılımlı üslup ve sükunet partisinin vekillerine de sirayet etti.
Oysa Baykal önceleri böyle mi konuşurdu? Bir hatırlayın bakalım AK Parti ve CHP'li vekiller salonda birbirine girer, ağır laflar havada uçuşurdu.
Baykal'daki bu dinginlik, AK Parti sıralarını da geri çekilmeye karşı taarruza geçmeyi önledi.
Baykal'daki bu değişimin nedeni merak ediliyor. Akla ilk gelen çarşaf açılımıyla birlikte, gerilimi düşüren kutuplaşmayı bertaraf eden sözleri geliyor.
Gerçi daha ortada açılıma dair somut bir şey yok ama; CHP'de yaşanan zihniyet devrimi kolay olmasa gerek. Belki partide yaşanan depremin meydana getirdiği etkinin sonuçlarını Baykal'da görüyoruz.
Şimdilik sorunun cevabının bu olduğunu var saymak erken olacaktır. Önümüzdeki hafta CHP'de tüzük ve program kurultayı var. Dananın kuyruğu orada kopacak.
Bir anlamda bu partinin kader kurultayı olarak görülebilir, ya da kırılma anı. Parti içi demokrasi taleplerine nasıl bir karşılık gelecek?
Sadece CHP'yi değil, Türkiye'nin de siyasi yol haritasında çok önemli bir mihenk taşı anlamına geliyor.
Bu açıdan bu kurultayda alınacak kararlar, Baykal'ın bugünkü portresini test edecek. Açılımın sözde değil özde olup olmadığını hep birlikte göreceğiz..
Oysa değil vekilleri, işte, evde, kahvede oturan CHP'lileri bile ateşler, bombanın pimini çekerdi. İşte o Baykal ile genel kuruldaki Baykal arasındaki fark abartıya kaçabilir ama su ve ateş arasındaki fark gibiydi.
Yine siyasi eleştirilerde bulundu ama ton ve üslup şaşırtıcı derecede farklıydı. Rencide edici bir dil kullanmaktan kaçındı. Sadece kürsüde değil Unakıtan konuşurken bile, yüz ifadesindeki sakinlik dikkat çekici.
Özetle bildiğimiz Baykal yoktu kürsüde.. Ondaki bu değişim hemen farkedildi. Tansiyonu yükseltici sataşma ya da ağır suçlama görmedik kendisinden..
Baykal'dan ortalığı yakıp yıkan; bilevlenen savaş baltalarını ortaya çıkartacak bir konuşma bekleyenler yanıldı..
CHP liderinin bu sakin tavrı genel kurula da yansıdı.. Konuşmasındaki ılımlı üslup ve sükunet partisinin vekillerine de sirayet etti.
Oysa Baykal önceleri böyle mi konuşurdu? Bir hatırlayın bakalım AK Parti ve CHP'li vekiller salonda birbirine girer, ağır laflar havada uçuşurdu.
Baykal'daki bu dinginlik, AK Parti sıralarını da geri çekilmeye karşı taarruza geçmeyi önledi.
Baykal'daki bu değişimin nedeni merak ediliyor. Akla ilk gelen çarşaf açılımıyla birlikte, gerilimi düşüren kutuplaşmayı bertaraf eden sözleri geliyor.
Gerçi daha ortada açılıma dair somut bir şey yok ama; CHP'de yaşanan zihniyet devrimi kolay olmasa gerek. Belki partide yaşanan depremin meydana getirdiği etkinin sonuçlarını Baykal'da görüyoruz.
Şimdilik sorunun cevabının bu olduğunu var saymak erken olacaktır. Önümüzdeki hafta CHP'de tüzük ve program kurultayı var. Dananın kuyruğu orada kopacak.
Bir anlamda bu partinin kader kurultayı olarak görülebilir, ya da kırılma anı. Parti içi demokrasi taleplerine nasıl bir karşılık gelecek?
Sadece CHP'yi değil, Türkiye'nin de siyasi yol haritasında çok önemli bir mihenk taşı anlamına geliyor.
Bu açıdan bu kurultayda alınacak kararlar, Baykal'ın bugünkü portresini test edecek. Açılımın sözde değil özde olup olmadığını hep birlikte göreceğiz..