Baykal adeta grup toplantısı yaptı

İNTERNETHABER.COM- CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal adeta CHP grup toplantısı yaptı. Eski formundan hiçbir şey kaybetmemiş görünen Baykal önce kendisiyle ilgili iddialara yanıt verdi ardından Orgeneral Atilla Işık'ın şerefli ve onurlu davrandığını söyledi...

"Yargıyı etkilemeyi aklımdan bile geçirmem, iddia hukuki değil" diyen Deniz Baykal, konuşmasını şöyle sürdürdü:

Benim hukuka büyük saygım vardır. Yargı sürecini etkilemeyi siyasi amaçlarla yönlendirmeyi hiçbir zaman aklımdan geçirmem. Ama siyasi amaçla yönlendirdiğini gördüğüm hukuki süreçler karşısında susmam. Ortaya atılan iddianın hiçbir dayanağı yok. Saçma sapan bir iştir. Bir telefon konuşmasında hukukçu arkadaşımdan teknik bir konuyu aydınlatmasını istedim. Hukukçu arkadaşıma Anayasa Mahkemesi'nin yürütmeyi durdurma kararında esasa ve usule ilişkin olarak nisabı sordum. Arkadaşımız gerekli istişareyi yapıp bana dönerek "Haklıymışsın, Anayasa Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararını alırken tıpkı esastan aldığı kararlarda olduğu gibi 7 üyenin oyuna ihtiyaç var' dedi. Ben bu soruyu Anayasa Mahkemesi'ne yönelik olarak sormadım, bu konuyu anlamak için arkadaşıma sordum. Bu bakımdan bunun Ergenekon davasıyla ilgisi yoktur. Tamamen Anayasa Mahkemesi'nde görüşülmekte olan bir konuyla ilgilidir. Ortaya atılan iddianın hiçbir hukuki temeli yoktur. Yaşanan gerçek budur. Zaten başsavcılığın yaptığı açıklamada da bu çerçevede yapılacak bir incelemenin hukuken geçerli olmadığını, incelemeyi ancak başsavcının veya onun görevlendirdiği başsavcı vekili yapabilir. Peki bu söylem niye çıktı? Tesadüf mü? Niye bu konular gündeme geliyor? Niye böyle bir söylem birden bire gündeme taşınıyor. Resmi bir açıklama yok. Kim kime ne fısıldıyor? Ne için fısıldıyor? Buna bakıldığında Türkiye'de adli görev yapan bazı mercilerin siyaseti yönlendirme, etkileme amacıyla faaliyet gösterdiğini görüyoruz. Bir süreden beri CHP'yi ve beni bu tartışmaların içine çekme konusunda bir gayretin sergilenmekte olduğunu sağır sultan bile duydu.

TÜRKİYE SİVİL DARBE SÜRECİNİ YAŞIYOR

Konuşmasında YAŞ'ın ardından yaşanan krizine de değinen Deniz Baykal'a göre Türkiye sivil darbe sürecine girdi:

YAŞ konusunda olayın ne olup ne olmadığını doğru saptayalım. Zaman zaman bir komutanın bir göreve gelip gelmemesiyle ilgili olan TSK ile siyasi otorite arasında tartışmalar yaşanabilir. Geçmişte Türkiye'de böyle tartışmalar yaşanmıştır. Bunlar olabilir ama şimdi Türkiye'de yaşanmakta olan olayın bu nitelikte bir olay olduğunu düşünmek çok yanıltıcıdır. Bugün karşı karşıya bulunduğumuz olay bambaşka bir nitelik taşıyor. Olay kurumsal bir nitelik taşıyor. TSK'nın tümüyle ilgili bir derin tartışmanın içinden geçiyoruz. Bu tartışma YAŞ'la ortaya çıkmış değildir. Bu tartışmanın derin tarihi geçmişi vardır. Türkiye'de uzun süreden bu yana kurumlar arasında TSK ile iktidar arasında yaşanan gerginliğin çatışmaya dönüştüğüne tanık olmaktayız. Bu iş uzun süreden beri gelen olay. Gelinen nokta artık kişisel tartışma noktasını çok aşmıştır TSK'nın temelleriyle ilgili ciddi bir çekişme kendisini ortaya koymuştur. TSK ile siyasi otoritenin çatışması TSK'dan kaynaklanan geleceğe yönelik bir tehdit, bir tehlike bir darbe olasılığı sözkonusu olduğu için ortaya çıkmış değildir. Çekişmenin temelinde  'bunlar darbe yapıyorlar bunu önleyeceğiz' demek geçerli değildir. Bu çatışma darbe tehlikesi artık tümüyle ortadan kalktığı için geçmişe yönelik bir hesaplaşmayı, TSK'yı hegomonya alanına tümüyle sokmayı hedefleyen bir çatışmayla karşı karşıyayız. Bu çatışma TSK'yı siyasetin içine sokmayı amaçlayan bir çatışmadır. TSK'nın morali bozulmuştur. İç dayanışması hiyerarşik otoritesi tehlikeli bir biçimde sarsılmaya başlamıştır. Bu vahim bir tablodur. Bu tablonun çok ağır sonuçları olur. Türkiye bu tabloyu geçmişte Balkan savaşlarında o çatışmanın, siyasetin ordu içine sokulmasından dolayı acı sonuçlar vermiştir. Türkiye'de bir süreden beri sivil darbe düzenin kökleştirilmekte olduğu söyleniyordu. Medyanın, yargının, iş dünyasının, üniversitelerin iktidarın mutlak kontrolü altına sokulması, telefon dinlemeleri sonucuna Türkiye bir darbe düzenine sürükleniyor teşhisi yapılıyordu. Açık, resmi ilan edilmiş bir askeri darbe sözkonusu olmadan da ancak doğrudan bir doğrudan bir askeri darbeyle ortaya çıkacak durumun yaratabileceğini görüyoruz. Türkiye'de bir sivil darbe sürecinin yaşama aktarıldığı görünmekte idi.

IŞIK PAŞA ONURLU VE ŞEREFLİ DAVRANDI

Deniz Baykal'a göre Orgeneral Atilla Işık onurlu ve şerefli davrandı. Baykal'ın gerekçesi ise şöyle:

Sivil darbe zihniyetiyle bütünleşmiş olarak askeri boyutu da yaşama geçirilmek isteniyor. Sivil darbe sürecinin askeri operasyonla da tamamlanması olayıdır. Böyle bir manzarayla karşı karşıyayız. Bu konuda KKK'ya getirilmesi düşünülen bir orgeneralin önünün kesilmiş olmasından ötürü bir başka generalin  bir istifa dilekçesi vermiş olması uzun süredir görmek istediğimiz onurlu ve şerefli bir davranıştır. Türkiye'nin böyle davranışlara çok ihtiyacı var.