Baykal: AB'ye yaranarak AB'li olunmaz
Abone olBaykal, AB'ye yaranmak AB'li olumaya yetmez, sağlıklı bir ilişki kurmak için kompleksiz olmak gerek" dedi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''Tam reddiyetçilikten, tam teslimiyetçiliğe geçmek sağlıklı değildir'' dedi.Baykal, AB'ye sığınılarak birtakım düzenlemeler getirmenin doğru olmadığını kaydederken de ''Bana ifade edildiğine göre 7. uyum paketi son paket olacaktır'' diye konuştu. CHP Lideri Baykal, partisinin TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye ile AB arasında imzalanan Katılım Ortaklığı Belgesi'nin çizdiği çerçeveyi hangi takvim içinde, hangi önceliklerle ve kararlarla yerine getireceğini ortaya koyan Ulusal Belge'nin TBMM'de görüşüleceğini belirterek, ''900 sayfalık bu büyük belgeyi daha çok inceleme ve ayrıntılı görüşebilmeyi tercih ederdik. Ancak varolan koşulları değerlendireceğiz'' dedi. 40 yıllık AB macerasının dönemin Başbakanı CHP Lideri İsmet İnönü'nün imzasıyla başladığını belirten Baykal, ''Biz Türkiye'yi AB içinde görmek istiyoruz. Bunun Türkiye'nin hakkı olduğunu düşünüyoruz ve hakkımızı almak için mücadele ediyoruz. Yani bizim bugünkü tavrımız AB karşısında kompleksiz bir tavırdır'' görüşünü dile getirdi. CHP tutarlı tavır sergiledi Kimsenin CHP'nin AB karşısındaki tavrını sorgulamaya hakkı olmadığını kaydeden Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Çünkü CHP ne yaptığını bilen bir parti olarak AB konusunda tutarlı bir tavır sergilemiştir. AB içinde yer alan bazı çevreler, Türkiye'ye yönelik belli talepler içinde olabilirler. Onlar Türkiye ile ilişkilerine yön veren belli tercihler, belli duygusallıklar içinde olabilir. Bunlar ile Türkiye'nin AB ile ilişki kurmasının gereği olan ilişki biçimini ayırmanın büyük önem taşıdığına inanıyorum. Türkiye'nin AB ile ilişkisi bir hukuk ilişkisidir. Kurumsal çerçevede bir ilişkidir, çerçevesi bellidir, kuralları, hedefleri bellidir. Bunun bu dikkat içinde götürülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu şu demektir: Türkiye'nin AB'ye üye olma karalılığı AB ile hiç ilişkisi olmayan konularda Türkiye'nin taviz vermeye zorlanması, Türkiye'nin temel haklarından, hukukundan, menfaatlerinden, yararlarından vazgeçmesi için bir baskı olarak kullanılması yaklaşımını Türkiye'nin kabul etmemesi gerekir.'' Deniz Baykal, ''Ne isteniyorsa yapalım, AB'nin gözüne girelim'' yaklaşımından Türkiye'nin uzak durması gerektiğini vurguladı. İnce bir denge yürütülmesi gerektiğini kaydeden Baykal, bunun için AB karşısında kompleksi olmayan bir iktidarın varlığına ihtiyaç duyulduğunu bildirdi. AB'ye yaranılarak AB'li olunamayacağını kaydeden Baykal, tam reddiyetçilikten, tam teslimiyetçiliğe geçmenin de çok sağlıklı bir yaklaşım olmayacağını ifade etti. AK Parti iktidarının Meclis'e peş peşe paketler gönderdiği ve daha devamının da geleceği yolunda işaretler verdiğini belirten Baykal, şunları söyledi: ''(Nedir bu paketler, 8.9. paket nedir? Ciddi olalım. Türkiye'nin demokratikleşme ve diğer açılımlar için ihtiyaç duyduğu düzenlemeleri getirirken AB'nin arkasına sığınmayalım) dedik. Bizim bu dikkatli yaklaşımımız sonuç verdi. Bana ifade edildiğine göre 7. paket son paket olacaktır. Bu demokratikleşme ile ilgili bir adım atılmayacak, anayasa değişiklikleri yapılmayacak anlamına gelmiyor. Ancak, bunları AB'nin dayatması gibi göstermek doğru değildir.''