Baykal 3 madde haricinde kabul dedi
Abone olCHP Genel Başkanı Deniz Baykal, , "Üç madde hariç, onları teker teker meclise getirsinler kabul edelim, bitsin o iş" dedi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Anayasa değişikliği teklifiyle
ilgili, "Üç madde hariç, onları teker teker meclise
getirsinler hep beraber kabul edelim, bitsin o iş"
dedi.
Bartın'da partisinin il kongresine katılan Baykal, Türkiye'nin asıl
meselelerinin işsizlik, vatandaşların geçim durumu olduğunu ancak
bir süreden beri bu konuların unutulduğunu savundu.
Baykal, şöyle konuştu:
"Ne var? Anayasa'yı değiştirelim. Türkiye'nin önüne bu
konuyu getirdiler. Biz büyük bir iyi niyetle bu Anayasa
değişikliğine baktık. Baktığımız zaman 30'a yakın maddeyi
'Anayasa'yı değiştireceğiz' diye koymuşlar. Bu maddelerin üçü hariç
tamamına yakını Türkiye'yi meşgul edecek, büyük gerilim yaratacak,
tartışma ve tahrik edecek nitelikte konular değildir. Bu konularla
ilgili bir Anayasa düzenlemesini hiçbir siyasi gerginlik
yaratmadan, referandumu zorunlu kılmadan, iyi niyetli anlayışla en
kısa süre içinde hayata geçirmek mümkündür. Türkiye, AKP'nin
iktidar olduğu dönemde pek çok Anayasa değişikliği projesi
uyguladı. Bütün o Anayasa değişikliklerine biz destek verdik. Eğer
bu maddeler bunların içerisinde olsaydı, yine
geçerdi."
Anayasa değişikliği ile ilgili diğer maddelerin bahane olarak
kullanılarak üç maddenin geçirilmek istendiğini savunan Baykal,
şöyle konuştu:
"Nedir o üç madde? Anayasa Mahkemesini, yani siz anlayın ki
Yüce Divan'ın yapısını değiştirmek istiyorlar. İki, Türkiye'de
mahkemeleri kuran organı, en hassas davalarda mahkemeleri
belirleyen, mahkemeleri kuran organı Hakimler ve Savcılar Yüksek
Kurulunu bunlar bizzat tayin etmek istiyorlar. Parti kapatma
konusunu kendi çıkarlarına ve anlayışlarına göre tanzim etmek
istiyorlar. Üç tane madde.... Biz bunlara karşıyız. Sadece biz
değil, milletimiz karşı. Bu üç madde, Türkiye'yi büyük sıkıntılara
sokacak maddedir. Eğer sen bu konuda gerçekten demokratik bir
tercihin ortaya çıkmasını istiyorsan bunları ayır, öyle
konuşalım."
AK Parti'nin 8 yıldır derdi olmayan konuları giderayak Anayasa
değişikliği ile güvence altına almak istediği savundu. AK
Parti'nin, iktidardan uzaklaşması durumunda yargının kendilerine el
atarak yaptıkları işin altında kalmaktan korktuğunu öne süren
Baykal, şöyle konuştu:
"(Elimizden hükümet, meclis gidecek, yargı orada bekliyor,
ne yapalım da yargıyı kendi adamlarımızla dolduralım, yargıyı bizim
için güvence verecek hale getirelim, Yüce Divanı biz tayin edelim)
diyorlar. Telaş bunlardır. Bir de milleti alet ediyorlar. Bu
Anayasa değişikliğinde AKP'nin hesap verme korkusu
vardır."
Van'da yaşanan olaylarla ilgili doğru bir değerlendirme
yapılamasına yardımcı olmak istediğini ifade eden CHP Baykal, şöyle
konuştu:
"Bu olay, oradaki BDT'lilerin yaptığı bir olay değildir. Bu
konudaki kanaatimi açıkça ifade etmeliyim. Bu olay, AKP'nin
organize ettiği bir olaydır. Olay, Van halkının sorumluluğunda
ortaya çıkmamıştır. Van Havaalanı'na indik, çok güzel bir
karşılama, yöresel kıyafetlerini giymiş kızlarımız gösterilerini
yaptılar. Şehrin içinden çok sıcak ortamda Vanlılarla selamlaşarak,
karşılıklı selamlar paylaşarak geçtik. Kentin bütün esnafı, iş
yerlerini bu şekilde geçtik, hiçbir sıkıntı yok. Kongrenin
toplanacağı sokağın başına geldik, bir baktık ki birkaç yüz kişi
orada toplanmış, ellerinde pankartlar bağırıyor, çağırıyor, bize
hakaret etmeye çalışıyorlar. Hiç aldırmadık, kongreye geçtik. Çok
güzel bir kongre yaptık. Çıktığımızda yine aynı şekilde birtakım
insanlar toplanmış, bağırıp çağırıyorlar. Yazdıkları pankartlar,
BDT pankartları değil. Başka bir iş. Açıkça AKP'nin sorumluluğu
altında, Başbakan'ın, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in
yakınları, hısımları, akrabası orada bu düzenlemeyi yapmıştır.
Samimi kanaatim, acı gerçek ve olayı bilen herkesin tespiti
budur."
Pek çok AK Partilinin bu olayın içinde yer tuttuğunun açıkça
görüldüğünü savunan Baykal, şöyle devam etti:
"1960 öncesi, 1959'da bu şartta İsmet Paşa'ya taş
atılmasından bu yana ilk kez bir CHP Genel Başkanı'na, iktidardaki
partinin himayesinde böyle bir saldırı, sokak eylemi
sergilenmektedir. AKP işi sokağa dökmüştür. Bu büyük bir
perişanlıktır. Ana muhalefet partisi Genel Başkanı'na sokak
saldırısı düzenleyen bir iktidar partisi görüntüsü çok acı
manzaradır. Bu olaylar hiçbir siyasi partiye hayır getirmemiştir.
Siyasi iktidarlar, iktidardan uzaklaşmak kaçınılmaz hale gelince
sağduyusunu kaybeder, böyle olaylara başvurmaya başlar. Şimdi böyle
bir tablonun içindeyiz."