Baykal 20 vekili CHP'den koparacak mı?
Abone olMeclis Başkanlığı için CHP'nin aday gösterdiği Deniz Baykal, koalisyon ve erken seçime ilişkin açıklamalarda bulundu.
CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Cumhurbaşkanı
Erdoğan ile görüşmesinden sonra ortaya atılan CHP'den 20
milletvekili koparacağı iddialarına tepki gösterdi.
Erken seçimin ters sonuçlara yol açabileceği uyarısında
bulunan Baykal, "Bu tablodan koalisyon çıkabileceğini
söyledi.
CHP'nin Meclis Başkan adayı Deniz Baykal, Milliyet'ten Serpil Çevikcan'a konuştu. İşte o açıklamalardan bir bölüm:
SAÇMA SAPAN İDDİALAR: Erken seçime yönelmek
millete yanlış yapmak demektir. Demokraside bunu hiç
düşünmemeliyiz. Milletin o kararı bu şekilde almasının gerekçeleri
var. Millet niye bu noktaya geldi? Birilerine ‘sen çok fazla oldun’
deme gereğini duydu. Birilerine biraz daha fazla destek olma
tercihi içine girdi. Sana ‘fazla haksızlık yapılıyor’ dedi. Bu
tabloyu kabul edeceğiz ve makul bir süre saygı göstereceğiz ve onun
gereğini yapacağız. Ama vatandaşa, ‘sen yanlış yaptın arkadaş,
değiştir bunu. Eski düzene döneceğiz’ demek doğru bir yaklaşım
değildir. Ben bunu bütün temaslarımda anlatmaya çalışıyorum. Sayın
Cumhurbaşkanı ile görüşmemin ana teması da buydu. Ama kimse buna
inanmak istemiyor tabi. ‘Sen 20 milletvekilini koparacaksın. Ondan
sonra sana başbakanlık mı teklif edecekler’ gibi saçma sapan şeyler
söyleniyor.
SEÇİM SONUCU TERSİNE DÖNEBİLİR: Erken seçimin ne
sonuç vereceğini de bilemeyiz. Tersine de dönebilir. Kim
yararlanır, kim yararlanmaz belli olmaz. Aynı tablo çıkarsa ne
yapacağız? Üçüncü bir seçim mi yapacağız? Millet, ‘ne yapıyorsun
sen kardeşim, niye benim üstüme geliyorsunuz. İşinizi çözün’ derse
ne yapacağız? Bakın yüzde 87’lik bir katılım oranının dünya çapında
önemi var. Yüzde 95 temsil var bugün parlamentoda. Bu muhteşem bir
şey. Bunun kıymetini bilmeliyiz. Koalisyon kimlerle olur bilemem
ama Türkiye işlemeli. Bunun işlemesi demek bu gerçeğe saygı
gösterilmesi demektir. Parlamentoda belli bir temsiliyet noktasına
gelmiş anlayışların şimdi birbiriyle sorumlu bir ilişkiye girmesi
gerekiyor.
KİMSE ONURUMA LAF EDEMEZ: Parti içinden, dışından
bir sürü saçma sapan iddiaya hedef oldum. Ben siyasi ahlakıma,
siyasi karakterime, siyasi onuruma, bunca yıl, geride bıraktığımız
gerçekler yaşandıktan sonra kimsenin laf etmesini kabul edemem.
Kimsenin o konularda bir suçlama yapmasını da anlayışla
karşılayamam. Ben siyasette yalan söylemem. Kimseyi aldatmaya
çalışmadım, kimsenin arkasından entrika kurmadım. Partime ihanet
diye bir olayın içerisinde hiçbir zaman olmadım, olmam. Bunca
gerçek ortadayken, bu partinin yıllarca ben kurucusu olmuşum, 18
yıl genel başkanlığını yapmışım, ayrıldıktan sonra yine gözüm gibi
sakınmışım, beni de rahatsız eden olaylarda bile herkesi sükunete
davet etmişim. ‘Durun karıştırmayın’ ortalığı demişim. Böyle bir
duygunun içerisinden gelen ben, Cumhurbaşkanı ile görüşmemde
başbakanlık pazarlığı yapacağım. Birilerinin ihtimal vermesi bile
beni tasavvur edemeyeceğiniz kadar yaralar. Buna şiddetle tepki
gösteririm. Bu iddiaların sahibi kimse, ‘bunlar yalan’ diyerek tek
tek sayarım. ‘Genel Başkan’a bilgi vermedi’ diyorlar. Konuştum,
aynen aktardım. Bilgi vermeden gittiğim yalan. ‘Orada kendi
durumunu’ konuştu, büyük yalan.
ADAYLIĞIM KOALİSYONA YANSIR MI GÖRECEĞİZ:
(Meclis Başkanlığı’na aday olmanız Ak Parti-CHP koalisyonu için bir
işaret mi?) Onun şartları çok farklı. Bu beni aşan bir iş. Daha
koalisyon görüşmeleri başlamadı bile. Meclis Başkanı seçimi
tamamlandığı noktada da başlamamış olacak. Anladığım kadarı ile
Başkanlık Divanı kurulduktan sonra görev verilecek. Önce bu iş
bitecek. Benim adaylığım, bu iş hükümet kurma çalışmalarına yansır
mı, nasıl yansır, tersine bir yansıma olur mu bunları yaşayacağız,
göreceğiz. Kafamda ‘şu model bu model diye’ bir şey yok. Elbette
bir iktidar bir muhalefet olacak. Kim olursa olsun iktidar
iktidarlığını bilerek uyumlu bir şekilde işbirliğini yapsın. Artık
kimse kimseye hiçbir şey dayatamaz. Hukuk esas olsun, ahlak esas
olsun. Ve bu arada da ülkenin ekonomik ilerlemesi, kalkınması esas
olsun. (Bu tablodan koalisyon çıkar mı?) Elbette. Her şey mümkün.
Ama esas olan bu parlamentoyu işletmek. Dün (önceki gün) yemin eden
parlamentoda her şey var. Bu parlamento sadece temsiliyetle
yetinemez. Bu temsiliyeti bir kaosa, kargaşaya, dağınıklığa mahkum
etmeden işler, üretir ülkeyi yönetir hale getirmek lazım.