Baydemire davetiye beraati
Abone olDiyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Kürtçe davetiyelerden beraat etti.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, 2007 yılında Kurban Bayramı ve yeni yıl için bastırdığı Türkçe-Kürtçe kart nedeniyle hakkında açılan davadan beraat etti.
Diyarbakır 5. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki karar duruşmasına Baydemir katılmadı. Duruşmada hazır bulunan sanık avukatı Muharrem Erbey, müvekkilinin suç kastıyla hareket etmediğini savundu. Müvekkili Baydemir hakkında Kürtçe tebrik ve davetiye kartı nedeniyle daha önce açılan davada çıkan beraat kararını hatırlatan Erbey, beraatını talep etti.
Mahkeme heyeti, Kürtçe davetiyelerin suç kastıyla bastırılmadığı kanaatine vararak sanık Baydemir'in beraatına karar verdi.
İddianamede Baydemir'in, TCK'nın "Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun'un koyduğu yasaklara ve yükümlülüklere aykırı hareket etmek" suçunu kapsayan 222. maddesi ile "görevi kötüye kullanma" suçunu içeren 257/1. maddesi uyarınca toplam 3 yıl 6 ay hapsi isteniyordu.
Diğer yandan Baydemir ve iki belediye çalışanı hakkında belediyeye ait cenaze aracıyla PKK'lı teröristlerin cenazesini taşıdıkları gerekçesiyle açılan dava kapsamında yargılama başladı.
Diyarbakır 8. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya Baydemir katılırken, diğer iki sanık katılmadı.
"Görevini kötüye kullanma" gerekçesiyle açılan davada savunma yapan Baydemir, cenazelerin taşınmasının doğru, hukuki ve insani olduğunu söyledi.
Avukat Muharrem Erbey de Belediye Kanunu, Mezarlıklar Nizamnamesi ve Büyükşehir Belediye Kanunu'nun cenazelerin taşınması konusunda emredici hükümler taşıdığını öne sürerek, müvekkilinin beraatını talep etti.
Mahkeme heyeti, dava yoklamasının eksik olduğunu ve bundan dolayı duruşmaya katılmayan Cüneyt Gültekin ve Memduh Iğırcık'ın zorla getirilmesine karar vererek, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ile belediye çalışanları Cüneyt Gültekin ve Memduh Iğırcık hakkında, belediyeye ait cenaze aracının Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesinde 28 Eylül 2006 günü meydana gelen çatışmada öldürülen PKK'lı Eren Yıldırım ve Ömer Samur'un ailelerine tahsis edilmesinden dolayı "görevi kötüye kullanmak" gerekçesiyle dava açılmıştı.
Diyarbakır 5. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki karar duruşmasına Baydemir katılmadı. Duruşmada hazır bulunan sanık avukatı Muharrem Erbey, müvekkilinin suç kastıyla hareket etmediğini savundu. Müvekkili Baydemir hakkında Kürtçe tebrik ve davetiye kartı nedeniyle daha önce açılan davada çıkan beraat kararını hatırlatan Erbey, beraatını talep etti.
Mahkeme heyeti, Kürtçe davetiyelerin suç kastıyla bastırılmadığı kanaatine vararak sanık Baydemir'in beraatına karar verdi.
İddianamede Baydemir'in, TCK'nın "Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun'un koyduğu yasaklara ve yükümlülüklere aykırı hareket etmek" suçunu kapsayan 222. maddesi ile "görevi kötüye kullanma" suçunu içeren 257/1. maddesi uyarınca toplam 3 yıl 6 ay hapsi isteniyordu.
Diğer yandan Baydemir ve iki belediye çalışanı hakkında belediyeye ait cenaze aracıyla PKK'lı teröristlerin cenazesini taşıdıkları gerekçesiyle açılan dava kapsamında yargılama başladı.
Diyarbakır 8. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya Baydemir katılırken, diğer iki sanık katılmadı.
"Görevini kötüye kullanma" gerekçesiyle açılan davada savunma yapan Baydemir, cenazelerin taşınmasının doğru, hukuki ve insani olduğunu söyledi.
Avukat Muharrem Erbey de Belediye Kanunu, Mezarlıklar Nizamnamesi ve Büyükşehir Belediye Kanunu'nun cenazelerin taşınması konusunda emredici hükümler taşıdığını öne sürerek, müvekkilinin beraatını talep etti.
Mahkeme heyeti, dava yoklamasının eksik olduğunu ve bundan dolayı duruşmaya katılmayan Cüneyt Gültekin ve Memduh Iğırcık'ın zorla getirilmesine karar vererek, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ile belediye çalışanları Cüneyt Gültekin ve Memduh Iğırcık hakkında, belediyeye ait cenaze aracının Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesinde 28 Eylül 2006 günü meydana gelen çatışmada öldürülen PKK'lı Eren Yıldırım ve Ömer Samur'un ailelerine tahsis edilmesinden dolayı "görevi kötüye kullanmak" gerekçesiyle dava açılmıştı.