Bayan sürücüler şikayet konusu

İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Sabri Yalın, trafikte vakit kaybetmelerinin önemli sebeplerinden biri olarak bayan sürücüleri gösterdi. Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Başkanı Ruhan Aladağ, bayan sürücülerin yol vermeye çalışırken kazalara bile sebebiyet verdiklerine dikkat çekti. Hayat Hastanesi İdari İşler Sorumlusu Mahmut Arslan, bayan sürücülerin direksiyon hakimiyetlerinin zayıf olmasından yakınırken, international Hospital Ambulans ve Acil Bakım Teknikeri Şener Güler, kadınların bu durumunu ‘çok heyecanlı’ olmalarına bağlıyor. Bayan sürücüler ise eleştirilere kısmen hak veriyor. Kartal Devlet Hastanesi’nde görevli ve 8 yıldır araç kullanan Dr. Fatma Ekşi, bayanların sadece ev ve işyeri arasında araba kullandıklarını, bu sebeple fazla pratik yapamadıklarını ifade ediyor. Ekşi, “Ne yazık ki bayanlar erkekler kadar cesur değil, bu yüzden heyecan ve panik yaptıklarında karşı tarafı da zor durumda bırakabiliyorlar.” şeklinde konuştu. Bayan itfaiyeciler bot bulamıyor Türkiye’nin ‘ilk bayan itfaiyeciler’i olarak gündeme gelen 7 stajyer itfaiyeci, mesleği çok farklı niyetlerle tercih ettiklerini; ancak hiç beklemedikleri bir durumla karşılaştıklarını söyledi. İstanbul Bakırköy İtfaiyesi’nde staj yapan geleceğin kadın itfaiyecileri, bütün altyapısı erkeklere göre hazırlanan mesleği yapmakta kararlı. Ancak, en küçüğü 42 numara olan botları giymek zorunda kalan stajyerler yürümekte oldukça zorlanıyor. Yine kendilerine çok bol gelen üniforma ve eldivenlerin içinde rahat hareket edemiyorlar. Stajyer itfaiyeciler, “Bütün zorluklarına rağmen bu mesleği yapmak istiyoruz; ancak bot, elbise, eldiven ve kaskların bize göre tasarlanması gerekiyor. Erkeklere göre hazırlanan kıyafetlerin içinde itfaiyecilik yapmak gerçekten çok zor. En azından botlar 37 ya da 38 numara olsa çok iyi olacak.” diyor. Kocaeli Üniversitesi İzmit Meslek Yüksekokulu İtfaiyecilik ve Yangın Güvenliği Bölümü’nde okuyan kızlar, bu zor mesleği nasıl tercih ettiklerini Zaman’a anlattı. Sağlık meslek lisesi mezunu olan kızlar, üniversite tercihlerini yaparken ‘itfaiyenin sağlık bölümünde çalışır, yangınlarda kurtarılan yaralılara ilk müdahaleyi biz yaparız’ düşüncesiyle hareket etmişler. Okula başladıklarında işin düşündükleri gibi olmadığını, bölümün ‘tam bir itfaiyeci’ yetiştirdiğini görmüşler. Ancak zamanla buna alışmışlar ve bölümlerini sevmişler. Hatta, itfaiyeciliğin dışında başka bir meslek düşünmediklerini ifade ediyorlar. Hataylı Halime Esen, Ayşegül Koç ve Nilay Kavak aynı liseden mezun. Halime Esen itfaiyeciliği tercih edince diğer iki arkadaşı da aynı bölümü seçmiş. Başlangıçta üçünün ailesi de itfaiyeci olmalarına karşı çıkmış; ancak kızlarının mesleği sevdiğini görünce ses çıkarmamışlar. Halime Esen, “En çok annem istemedi mesleği yapmamı. Yangınlara müdahale ederken benim de yanacağımı düşünüyor. Ama sürekli konuşarak onun tepkisini azalttım.” derken, Nurgül Özçetin, “Babam (Kızım doğru dürüst bir meslek seç.) diyor. Fakat beni kırmak istemediği için artık karışmıyor.” diyor. Toplumun kendilerini yadırgamasından rahatsız olduğunu belirten Ayşegül Koç da “Okuduğum bölümü soruyorlar. ‘İtfaiyecilik’ dediğimde gülüyorlar. Bizimle dalga geçenler, hatta laf atanlar bile oluyor. Ben bundan çok rahatsız oluyorum. Mesleğin iyisi kötüsü olmaz.” dedi.