Bayan Gülün ailesi buruk
Abone olHayrünnisa Gül'ün ailesi mutlu ama bu mutluluklarına gölge düşürülüyor.
Vatan Gazetesi muhabiri Ayla Özcan'la konuşan aile, buruk bir
sevinç içinde olduklarını söylüyor
İşte Bayan Gül'ün ailesi ile yapılan röportaj:
Haber: Ayla Özcan
Kaynak:
Hayrünnisa her zaman iyi giyinirdi. Zaten çok modern türban
bağlıyor. Bağlama şeklini niye değiştirsin?
HAYRÜNNİSA GÜL’ÜN AİLESİ VATAN’A
KONUŞTU
Hayrünnisa her zaman iyi giyinirdi. Zaten çok modern türban
bağlıyor. Bağlama şeklini niye değiştirsin? Eleştirilere çok
üzülüyoruz. Onlara söylenen her söz, bizim kalbimize kurşun olup
dönüyor...
11.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün anne ve babasıyla yapılan
röportajlardan kamuoyu Adeviye Hanım ile Ahmet Hamdi Bey’i iyi
tanıyor. Ancak Türkiye’nin en çok konuşulan kadını First Lady
Hayrünnisa Gül’ün Ailesi hep sessiz kaldı. Kendileriyle yapılan
röportaj taleplerini sürekli geri çeviriyorlardı. “Çocuklarımız
mutlu olsunlar, biz başka bir şey istemiyoruz” diyorlardı.
Özellikle anne Fatma Özyurt’un, son dönemde cumhurbaşkanlığı
tartışmaları yüzünden tansiyonu ve şekeri sürekli yükseliyordu.
‘Onlar üzülmesin diye’ konuşmuyorlar
Gazetelerde, kızları ve damatlarıyla ilgili çıkan her haberi
kafasına takmaması ve sağlığını etkilememesi için Abdullah Gül sık
sık telefonla arıyordu. İşte bu yüzden de özellikle Fatma Hanım,
Abdullah Gül’ü üzecek bir haber çıkacak diye bütün görüşme
isteklerini geri çeviriyordu. Biz de bu hassasiyetlerini bildiğimiz
için Erenköy halkının çok yakından tanıdığı Ahmet ve Fatma
Özyurt’un Erenköy’den komşusu, mahallenin çok sevdiği Sami Abi’ye
(Sami Terzioğlu) başvurduk. Onun araya girmesiyle kopardığımız 10
dakikalık röportaj izni 1.5 saate uzadı. Ahmet ve Fatma Özyurt’un,
“Akşam yemeği için 40 kişiye yakın misafir ağırlayacaklarını”
bilmesek daha da uzayacaktı...
Hayrünnisa bizim ilk kızımız, üzerine titreriz
4 erkek kardeş olan Ahmet Özyurt, hep kız kardeş özlemiyle büyümüş.
İlk çocukları kız olunca da çok sevinmiş. Kayseri’deki babasına
telefon açıp, “Nurtopu gibi bir kızım oldu” demiş. Hayrünnisa 11
aylık olduğunda Kayseri’ye gitmeleri gerektiğinde kızını otobüse
bindirmeye kıyamamış. O sırada söze giren anne Fatma Özyurt, o
günleri şöyle anlatıyor: “Kızının üzerine titrerdi. Hala da
öyledir. Hayrünnisa’nın yeri çok ayrıdır. O zaman uçağa sadece
Sabancılar binerdi. Çok pahalıydı uçak. Baktım Ahmet, gitmiş aile
bileti almış. Kızını otobüse bindirmeye bile kıyamamıştı. Demek ki
Hayrünnisa’nın çok uçağa bineceği o zamandan belliymiş.”
Geçici bir makam için kimseye hava atmayız
Fatma Özyurt, Hayrünnisa Gül’ün eskiden beri giyinmeyi çok
sevdiğini söylüyor: “Kızım her zaman çok güzel giyinirdi. Kendi
isteğiyle kapandı. İlk pardösüsünü kendi görüp beğenmişti. Babasına
telefon etmiş, babası da işi gücü bırakıp ona pardösü almaya
gitmişti. Zaten çok modern türban bağlıyor. Bağlama şeklini niye
değiştirsin? İnsan ilişkileri her zaman iyidir. Herkes çok
seviniyor. Ancak biz buruk mutluluk yaşıyoruz. Yapılan eleştirilere
çok üzüldük. Onlara söylenen her söz bizim kalbimize kurşun olup
geri dönüyor. Abdullah da bu eleştirileri hiç hak etmiyor. Çok iyi
bir cumhurbaşkanı olacak. Geçici bir iş, makam için ne onlar, ne de
biz değişmeyiz, asla hava atmayız.”
‘Abdullah vekil oluyor, onu kaybettik anne’
Fatma Özyurt’un Abdullah Gül’le ilgili en ilginç anısı onun
milletvekili olma kararından 2 ay öncesine dayanıyor. Kızı
Hayrünnisa Hanım kendisine bu yüzden sitem bile etmiş. Fatma Hanım,
başından geçen ilginç olayı bize şöyle anlattı: “Abdullah siyasete
girmeden 2 ay önceydi. Eşimle televizyon seyrediyorduk.
Parlamentoda milletvekilleri gördüm. O zaman ’Ah ne temiz iş, keşke
Abdullah da gelse de böyle bir iş yapsa, hasretlik bitse’ diye
aklımdan geçirdim. Bunu da kızıma söylemiştim. Sonra Ahmet’in
sünneti için Kayseri’ye gittik. Abdullah telefon etti. ’Anne bize
gelin, bir şey konuşacağız’ dedi. Evlerine gittik, Hayrünnisa
ağlıyor. ’Ne oldu’ kızım dedim, ’Anne dileyecek başka bir şey
bulamadın mı? Abdullah siyasete girecek ve milletvekili olacak.
Onun siyasete girmesi Abdullah’ı kaybetmek anlamına gelir’ diye
bana sitem etti.”
Damadım bize kendi elleriyle meyve soyar
Kızlarının 15 değil, 16 yaşında evlendiğini söyleyen anne Fatma
Özyurt, önce gurbete gidecekleri için çok üzülmüş. Ancak Abdullah
Gül, Hayrünnisa Hanım’ı 15 günde bir kendilerine getirerek,
gurbetlik duygusu çekmelerine izin vermemiş. Fatma Hanım damadını
yere göğe sığdıramıyor: “Bize kendi elleriyle meyve soyar. Damadım
ne zaman olursa, olsun yorgun eve gelse de biz ona soyacağımız
yerde, o bize meyveyi kendi elleriyle soyar getirir. Gülünce
yüzünde güller açar. Ben de televizyonda onu gördüğümde moralinin
bozuk olup olmadığını hemen anlarım. Onun yüzü gülsün yeter. İnsan
çocuklarına laf geldiği zaman çok üzülüyor. Abdullah çok güzel
omlet pişirir. Bize damat değil, oğul olmuştur.”
“Hayrünnisa istemeseydi Abdullah’a vermezdim”
Hayrünnisa Gül, bir oğlu 2 kızı olan Özyurt Ailesi’nin ilk çocuğu.
O yüzden de yeri bir başka. Dolayısıyla baba Özyurt için onu
evlendirmek kolay olmamış: “Hayrünnisa Yıldız’da (Beşiktaş) doğdu.
Gelin olarak Erenköy’den çıktı. Ancak biz karşılıklı anlaşarak
düğünü Kayseri’de yaptık. Ben yaşı küçük ve okumayı çok istiyor
diye taraftar olmadım. İlk kızımdı, kıyamadım. Araya hatırlı
kişileri ve babamı koydular. Ben de kızıma o zaman sordum.
Hayrünnisa bana; ’Sen bilirsin baba’ deyince, gönlünün olduğunu
anladım. Kızım istemeseydi, kim olursa olsun asla vermezdim. Kızım
çok beceriklidir. Yeteneklidir. Çok afacan bir çocuktu. Yerinde
duramazdı. Okuma azmi olan bir kızdı. Kendi isteğiyle kapandı.
Abdullah onun tahsiline devam edeceğinin sözünü verdi. Kısmet
böyleymiş. Mesleğinde damadım çok yeteneklidir.
İnsanları sever, insan ayrımı yapmaz.”
Abdullah bana bahçede iş yaptırmaz
Baba Ahmet Özyurt , damatlarının başbakan da olsa, dışişleri bakanı
da cumhurbaşkanı da olsa, her zaman mütevazı olduğunu, insanları
çok sevdiğini anlatıyor: “Buraya gelir iş yapar. ’Ben varken sana
iş yapmak yakışır mı baba’ der. O benim elimden alır, korumalar
onun elinden... Bahçeyi kazar. Toprakla oynamayı çok sever.”