Batıl inaçlardan bir türlü kurtulamadık
Abone olMerdiven altından geçme, kara kedilere dikkat et uğursuzdur veya üstümden geçme boyum kısa kalacak gibi daha pek çok batıl inanç malesef hala geçerliliğini koruyor...
Halk arasında, kökeni çok eskiye dayanan zararsız ilginç
inanışlar, çok sayıda yerde halen geçerliliğini sürdürüyor. Sol
kulak çınladığında zengin olunacağına, sağ avuç içi kaşındığında
ise para geleceğine inanılıyor. AA muhabirinin Konya Kültür ve
Turizm İl Müdürlüğü'nden derlediği bilgilere göre, toplumlarda bazı
rastlantılardan dolayı doğru olduğu düşünülen batıl inanışlar,
bugün özellikle kırsal bölgelerde yaygın olarak dilden dile
dolaşıyor. Yeni doğan çocuğun kokmaması için tuza yatırılması,
sağlıklı olması için toprağa sarılması, parlak olsun diye gözüne
limon sıkılması, uzun yolculuklarda ''otobüs tutması'' olarak tabir
edilen mide bulantısına karşı benzin içilmesi gibi zararlı
inançların yanı sıra ilginç, doğruluğuna yüzde 100 inanılmasa da
söylenmeden geçilmeyen inanışlar da bulunuyor. Ölünün evden
çıkarılmadan önce üzerinden kedi atlaması durumunda hortlayacağına
inanılması, mezarlıkta sigara içilmemesi, çakal uluyunca yere
tükürülmesi gerektiği, bu zararsız inanışlar arasında yer alıyor.
Bunların yanı sıra damadın, gerdeğe girmeden önce yanlışlıkla
kediye basması durumunda başarısız olacağına, hamur yoğururken
dışarı sıçraması halinde misafir geleceğine, parmakların
çatırdamasının ise kişinin sağlıklı olduğunu gösterdiğine
inanılıyor. ''BURNUN KAŞINDIYSA DAYAK YİYECEKSİN'' Bazı yerlerde
burnun kaşınmasının, kişi hakkında dedikodu yapıldığına işaret
ettiğine inanılırken, bazı bölgelerde ise burun kaşınmasının
kişinin dayak yiyeceğini haber verdiği kabul ediliyor. İnanışlara
göre sol kulağın çınlaması zenginliği, sağ kulağın çınlaması ise
sağlığı gösterirken, gözün seğirmesi olumsuzluğu, sağ avucun
kaşınması para geleceğini, sol avucun kaşınması ise para çıkacağına
işaret ediyor. Kişinin, kesilen saçının üzerine basması durumunda
baş ağrısı çekeceğine, hamile kadının neye bakarsa doğacak
çocuğunun, baktığı şeye benzeyeceği de bu inanışlar arasında yer
alıyor. ''SU İÇ HATIRLARSIN'' Sohbet sırasında söyleyeceğini unutan
kişiye ''su iç hatırlarsın'' denildiğinde unuttuğu şeyleri
hatırlayacağına inanılan Anadolu'da, hatırlayamayan kişinin ise
yalan söyleyeceği için unuttuğu düşünülüyor. Halk arasında yaygın
olan benzer inanışlardan bazıları şöyle: -Ayak kaşınınca yolculuk
var demektir. -Gün dönümünde tarım işleriyle uğraşılmaz, düğün
dernek yapılmaz. -Ay hilal halindeyken iki ucu aşağı olursa o ay
yağmurlu, yukarı doğru olursa kurak olur. -Arife günü yakını ölen
kişi dikiş dikmez. -Akşam soğan yenen yere melekler gelmez. -Ekmek
kırıntılarını yere atmak, ayakla çiğnemek evin bereketini götürür.
-Bıçakla ekmek kesilmez, evin bereketi kaçar. -Kapı eşiğinde oturan
kişi bekar kalır. -Gökkuşağının altından erkek geçerse kız, kız
geçerse erkek olur. -Salı günü düğün yapılmaz. -Cuma günü örgü
örülmez, kısmet kaybolur. -Tarlaya ilk tohum, çarşamba günü
atılmaz. -Cuma günü ekin ekilmez, bir işe başlanmaz. -Cumartesi
günü çamaşır yıkanmaz. -Pazartesi başlanan işler yavaş ilerler.
-Bir erkek, iki kızın arasından geçerse köse olur. -Yarım çay içen
kadın dul kalır -Ava giden kişiye ''Nereye gidiyorsun?'' diye
sorulmaz. Sorulduğu takdirde kişi avlanamaz.