Batı medyasının Türkiye'ye yaklaşımı
Abone olSiyasilerin çoğu Türk basınından şikayet ederler. Peki yabancı yani Batı medyasıyla kıyaslayınca ortaya nasıl bir tablo çıkıyor? Bu durumu Oktay Gönensin, ele aldı...
Oktay Gönensin, "Şikâyet hakkı" başlıklı yazısında yabancı medya kuruluşlarının Türkiye'ye nasıl baktıklarını ele aldı...
Türk basınından bütün siyasiler şikâyetçidir. Ama Batı basını daha büyük şikâyet konusudur. Yıllarca alışmışız, bütün Batı medyasında "zam-zulüm-işkence" haberleri görmeye.
Şikâyet "neden hep olumsuz şeyleri yazıyorlar" şeklindedir ve sonunda iş, maçlarda "Avrupa Avrupa duy sesimizi" diye bağırmaya kadar gelmiştir.
* Fransız Liberation Gazetesi sol eğilimlidir ve uzun yıllar Türkiye hakkında en "olumsuz" haberleri vermiştir.
* "Olumsuz" diyoruz "yalan" demiyoruz. Neden "yalan" haber yazsınlar ki?
Bu sorunun cevabını yıllar boyunca yabancı düşmanlığını ve korkusunu içinden atamamış olanlar "hepsi bize düşman" diye cevaplamıştır.
Aynı gün, bir gazetede...
Liberation Gazetesi'nin 22 Kasım Pazartesi günkü sayısını açıyoruz.
* Sayfa 12: Türk bayraklarına sarınmış Türklerin Almanya'da yaptıkları "dinci terörü" kınayan gösterinin fotoğrafı. Altında tam sayfaya yakın haber ve içinde Alman Sosyal Demokrat Partisi'nden milletvekili olan Lale Akgün'ün demeci.
* Yandaki sayfanın tepesinde bir küçük haber: İstanbul'daki trafik sorunu ve araç kirliliğine karşı şehir vergisi geliyor.
* Sanat sayfasında iki sütuna: Türk halk müziği sanatçısı Gülcan Kaya'nın Paris'te vereceği konserin haberi. Sanatçı tanıtılıyor, radyo ve televizyondaki konserleri anlatılıyor ve Alevi türküleri derinlemesine tanıtılıyor.
* Gazetenin 42 ve 43'üncü sayfalarındaki "Büyük açı" adlı röportaj bölümü: Dice-Kayek olarak Fransa'dan bütün dünyaya yayılan modacı kardeşler Ece ve Ayşe Ege, iki tam sayfada anlatılıyor. Başlık: "Ottomane Success Story".
Röportajın yanında bir küçük kutuda da aslında 3 milyonu aşkın Türk'ün zaten Avrupa Birliği içinde yer aldığı belirtiliyor.
Banyo ve tıraş...
Üç günlük sakalla dolaştığın zaman, altında ne olduğunu kimse görmez. Sakalını traş ettiğin, saçını yıkadığın zaman başka özelliklerin de görünür.
Biz şimdi tıraş olma ve yıkanma aşamasındayız.
Çetin Altan'ın dediği gibi "enseyi karartmayalım", bu tıraş ve yıkanma işini de tamamlayacağız ve dünya bizim diğer özelliklerimizi daha iyi görecek. Biz de "Avrupa Avrupa duy sesimizi" sloganını unutacağız.
YAZI:Oktay GÖNENSİN