Batı cephesinde yeni birşey yok!
Abone olBaşbakan Mehmet Ali Talat, eylülde Kıbrıs'a ilişkin hız kazanacak diplomatik mücadele öncesinde, Kıbrıs'ın durumunu ve Batı'nın Kıbrıs'a bakışını değerlendirdi.
Talat, eylülde Kıbrıs'a ilişkin hız kazanacak diplomatik
mücadele öncesinde Rumların kendisine bakışı ve cumhurbaşkanlığı
seçimleri gibi konulara ilişkin görüşlerini açıkladı. KKTC
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın Talat'ın referandum öncesinde
”kandırıldığına” yönelik açıklamasının hatırlatılması üzerine Talat
şunları söyledi: “Batı bize somut olarak şunu yapacağız diye bir
taahhüt vermedi, bana vermedi. Denktaş Bey'e vermişse bir görelim,
kim yazdı, nasıl verdi, hangi şartlarda, hangi büyük diplomat
verdi? Hayır. Batı'nın söylediği açıktı; uluslararası toplumla
birlikte olan kazanır, uluslararası topluma karşı olan kaybeder.
Rum tarafı karşıydı, Türk tarafı taraftardı. Türk tarafının
kazanması, Rum tarafının kaybetmesi gerekiyordu. Ama yasal çerçeve
orada, bu çerçevenin içinde ne kazanabiliriz bilmiyorum. Bu yasal
çerçevenin içinde ancak kazanabileceklerimizi kazanabiliriz. Bizim
kazandıklarımız, Rumlarınki gibi bu yasal çerçeveyi
değiştirebilecek güçte olamaz gibi görünüyor.” SORUMLU YANLIŞ
POLİTİKALAR Talat, bunun sorumluluğunun da kendisinde veya dünyada
olmadığını söyleyerek, “Kimse kusura bakmasın, bunun da sorumluluğu
bugüne kadar yanlış olan politikaları sürdürenlerdir” dedi.
İsviçre'de Bürgenstock'daki görüşmelerden önce “hiç müzakere
yapılmadığını” da söyleyen Talat, şöyle konuştu: “Eğer müzakere
etseydik o zaman da kazanırdık. Kopenhag zirvesi öncesindeki Annan
planında bulunan referandum sorusu farklıydı. Diyordu ki kuruluş
anlaşması, garanti ve ittifak anlaşmaları ve Kıbrıs'ın AB üyeliğini
kabul ediyor musun? Ve yanıt evet ya da hayır. Hayır derse Rumlar
AB'ye giremezdi. Ama Kopenhag'da (Kıbrıs AB'ye girdi) kararı
alınınca bu soru değişti.” SERBEST TİCARET TÜZÜĞÜ ŞÜPHELİ AB'de
eylül ayında ele alınacak Serbest Ticaret Tüzüğü ile mali tüzüğün
geçmesinden umutlu olup olmadığının sorulması üzerine Talat, ”Mali
tüzük geçecek gibi görünüyor ama Serbest Ticaret Tüzüğü'nden çok
fazla emin değiliz” diye konuştu. Talat, Rumların Serbest Ticaret
Tüzüğü'ne şiddetle karşı çıktığını hatırlatarak, “Ama biz de
şiddetle istiyoruz. Çünkü bu tüzük bizim için son derece önemli”
dedi. Kıbrıs'ta yürürlüğe giren Yeşil Hat Tüzüğü konusunda Rumların
kendisine yönelik suçlamalarının hatırlatılması üzerine Talat, bu
tüzüğün Serbest Ticaret Tüzüğü'nün yerini tutmayacağını kaydetti.
Talat, “Ne hakkı var ki Rumların beni Limasol ya da Larnaka
limanlarından ihracat yapmaya zorlasın. Nerede buldu o hakkı?” diye
konuştu. RUMLAR İÇİN EN İYİ TÜRK YOKTUR “Rum yetkililer başbakanlık
koltuğuna oturmanızdan önce sizin hakkınızda daha olumlu
açıklamalar yapıyordu ve tırnak içinde onlar tarafından daha çok
seviliyordunuz. Rumların size dair açıklamalarında değişiklikler
gözleniyor değil mi?” sorusu üzerine Talat, şunları kaydetti:
“Şimdi bakın, Kıbrıs'ta birçok şey tırnak içindedir. Kıbrıs
Cumhuriyeti tırnak içinde, onlar için de KKTC tırnak içinde. (Çok
seviyorlar), o da tırnak içinde. Dolayısıyla her şey tırnak içinde
gidiyor Kıbrıs'ta. Rum yönetimi için en iyi Türk, kendileri gibi
düşünen Türk'tür. Böyle Türk de yoktur. Bu nedenle onlar için en
iyi Türk de yoktur.” Talat, Rum yönetimi için zamanında kendisinin
“en iyi Türk” olup olmadığının sorulması üzerine de “Hiçbir zaman
olmadım. Kimse de öyle değil. Bugün çok beğendikleri Türkler de
öyle değil” dedi. Barış ve Demokrasi Hareketi Başkanı Mustafa
Akıncı'nın Rumlar tarafından kendisine alternatif olarak
çıkarılmaya çalışıldığı yorumlarının hatırlatılması üzerine de
Talat, şöyle konuştu: “Akıncı şimdi benim pozisyonumda olsa ve
böyle bir sorumluluk yüklense ona da saldıracaklar. Akıncı, Kıbrıs
Türklerinin hakkını benim kadar savunan birisidir... İktidarda olsa
o da Denktaş olacak. Çünkü Rum egemen çevreleri Denktaş'sız
yaşayamaz. Bir Denktaş olacak mutlaka, Denktaş olmazsa karşıda bu
iş olmaz.” CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞINA PARTİ KARAR VERİR Nisan
ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaylığını koyup
koymayacağı sorularına temkinli yanıt veren Talat, şunları
kaydetti: “Samimi söylüyorum, buna parti karar verir. Cumhuriyetçi
Türk Partisi'nde hep böyle oldu. Benim bir görüşüm olacak tabii,
ama şu anda oluşmuş bir görüşüm yok.” Talat, cumhurbaşkanlığı
makamının anayasaya göre aslında sembolik olduğuna dikkat çekerek,
KKTC cumhurbaşkanının Kıbrıs müzakerelerinde genelde görüşmeci
olduğunun ve Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos'un karşısında
toplum lideri istediğinin hatırlatılması üzerine ise şöyle konuştu:
“Biraz otomatik oluyor o, toplum lideri sıfatı nedeniyle. Kıbrıs
sorunu devam ettiği sürece cumhurbaşkanının toplum lideri ve
görüşmecilik gibi bir sıfatı vardır, doğru. Denktaş son dönemde
kendisi reddetmeseydi yine olurdu... Ama Kıbrıs sorunu o güne kadar
hangi noktaya gelir bilemiyorum, bakarsınız çözülür.” Talat, aday
olup olmayacağı konusunun yakın bir zamanda belli olacağını da
kaydetti.