Akıllı telefon satın alırken dikkat etmemiz gereken şeyler arasında piller geliyor. Telefonlarımızın pilleri eskisi gibi günlerce dayanmıyor. Hemen her gün şarj etmek zorunda kalıyoruz. Bu nedenle uzun pil ömrü vadeden modellere yönelebiliyoruz. Pil ömrünü uzatmak için de birçok farklı tavsiye veya yöntem duyuyoruz. Peki akıllı telefon pilleri hakkında efsaneler ve gerçekler neler biliyor musunuz? Taşınabilir cihazların teknolojisi geliştikçe pil teknolojisi de gelişiyor. Akıllı telefonlardan dizüstü bilgisayarlara kadar tüm taşınabilir cihazlarda kullanılan piller de zaman içinde büyük değişiklik geçirdi. Pillerle ilgili eskiden geçerli olan bazı durumlar artık değişti. Bu yüzden, eskiden doğru olan bazı şeyler hala devam ediyor gibi düşünülüyor. Piller hakkındaki efsanelerin bir bölümü de bunlardan kaynaklanıyor. Taşınabilir cihazlarımızda kullandığımız pillerle ilgili efsaneler ve bunların ardındaki gerçeklere birlikte göz atalım. Efsane 1: Piliniz Tamamen Bitmeden Şarj Etmeyin Piller eskiden şimdiki gibi akıllı değildi. Eski piller tam kapasitelerini unutabiliyor, bu nedenle de bir daha tamamen şarj edilemiyordu. Bu nedenle pillerin tam bitmeden şarj edilmemesi tavsiye ediliyordu. Akıllı telefon pilleri hakkında efsaneler arasında en çok dile getirilenlerden biri de buydu. Bu durum artık neredeyse tüm taşınabilir cihazlarda kullanılan lityum-iyon pillerle tarihe karıştı. Bu piller tamamen bitmeden şarj edilseler de tam kapasitelerini hatırlayabiliyor. Örneğin, pilinizin önce%75'ini kullandınız ve sonra şarj ettiniz diyelim. Daha sonra pilinizin%25'ini kullandığınızda bu tam bir şarj döngüsü olarak kabul ediliyor. Yani bir şarj döngüsünü tamamlamak için pilin%100'ünü tek seferde bitirmenize gerek yok. Parça parça yapsanız da pil bunu algılayabiliyor. Yine de birçok üretici üç ayda bir pili tamamen bitirip tam şarj edilmesini tavsiye ediyor. Her şarjda pilim ömrü az da olsa azaldığı için cihazınızın işletim sisteminin bunu algılaması için bunun yapılması tavsiye ediliyor. Bu sayede piliniz için kalan süre daha doğru bir şekilde gösterilebiliyor. Efsane 2: Dolu Pili Şarj Etmeye Devam Etmeyin Birçoğumuz gece yatmadan telefonumuzu şarja koyuyoruz ya da ofiste kullandığımız dizüstü bilgisayarı sürekli prize takılı kullanıyoruz. Bu da cihazların pilleri doluyken şarj etmeye çalışmaya devam etmek anlamına geliyor. Fazla şarj etmenin pillerin aşırı ısınmasına hatta patlamasına neden olduğunu söyleyenler bile olmuştur fakat böyle bir durum söz konusu değil. İlk lityum-iyon piller doluyken şarj edildiğinde aşırı ısınabiliyordu, bu doğru. Ancak artık piller eskisinden daha akıllı. Şarj cihazları ve cihazlar artık pil dolmuşken şarj devam ediyorsa ne yapacaklarını biliyorlar ve bunu engelliyorlar. Prize takılı cihaz pil harcamaya devam ettiği için böyle durumda cihaz aslında az da olsa şarj olmaya devam ediyor. Uzmanlar bunun pil ömrüne olumsuz etkisinin pili tamamen bitirip yeniden şarj etmekten daha az olduğunu belirtiyor. Efsane 3: Uygulamaları Kapatmak Pil Ömrünü Uzatır Akıllı telefonları her ne kadar cebimizdeki bilgisayarlar olarak görsek de aslında kullandıkları işletim sistemleri ve donanımlar açısından dizüstü bilgisayarlardan çok farklılar. Dizüstü bilgisayarınızın pili, aynı anda birçok program açıksa ve bunların bazıları internet bağlantısı gerektiriyorsa daha hızlı bitecektir. Buradan hareketle akıllı telefonlarda da aynı şeyin olması beklenir değil mi? Akıllı telefon pilleri hakkında efsaneler arasında bu da bulunuyor. Akıllı telefonlar bilgisayarlardan farklı çalıştığı için işin aslı böyle değil. Örneğin iOS'ta bir uygulamayı kullanmayı bıraktığınızda o uygulama dondurulur. Yani hiçbir şey yapmaz, hiçbir kaynak kullanmaz. Bu yüzden onu seçip tamamen kapatmanın pil ömrüne bir etkisi olmaz. Aksine, uygulamaları kapatmak işlemci gücü gerektirdiğinden bunu yaparken pili biraz daha fazla kullanmış olursunuz. Ayrıca iOS'ta bir uygulamayı kapattığınızda bu uygulama telefonun RAM'inden kaldırılır. Uygulamayı yeniden açtığınızda verilerin RAM'e tekrar yüklenmesi gerekir. Bu kaldırma ve yükleme işlemi de pil harcanmasına neden olur. Buna ek olarak, iOS zaten daha fazla belleğe ihtiyaç duyduğu zaman o sırada kullanılmayan uygulamaları otomatik olarak kapatır. Tüm bunlar Android için de geçerli. Piyasada bulunan "görev temizleyici" adlı birçok uygulama arka plandaki uygulamaları kapatarak pil ömrünü uzattığını iddia etse de aslında bunların işe yaramaktan çok pilin daha çabuk bitmesine yol açtığını söyleyebiliriz. Bunları kullanmak yerine pil harcayan çeşitli uyarılar, veri transferi ve senkronizasyon özelliklerini kapatmanız daha çok işinize yarayacaktır. Piyasada bulunan "görev temizleyici" adlı birçok uygulama arka plandaki uygulamaları kapatarak pil ömrünü uzattığını iddia etse de aslında bunların işe yaramaktan çok pilin daha çabuk bitmesine yol açtığını söyleyebiliriz. Bunları kullanmak yerine pil harcayan çeşitli uyarılar, veri transferi ve senkronizasyon özelliklerini kapatmanız daha çok işinize yarayacaktır. Efsane 4: Bluetooth, Wi-Fi ve Konum Servislerini Kapatarak Pil Ömründen Büyük Ölçüde Tasarruf Edersiniz Başlıkta saydıklarımızın pil ömrüne etki ettiği doğru. Ancak bunların etkisini biraz abartıyor olabiliriz. Sanki bunları kapattığımızda pilimizin çok daha fazla dayanacağını düşünüyoruz ancak gerçek biraz daha farklı. Örneğin MacWorld tarafından yapılan bir testte uçak moduna alınan bir iPhone 5'in pilinin en fazla yarım saat daha fazla dayandığı tespit edildi. Böylece akıllı telefonlar hakkındaki efsaneler arasında yer alanlardan biri daha çürütülmüş oldu. Aktif olarak kullanmadığınız uygulamaların konum servislerini kapatmanın ise pil ömrüne çok fazla etki etmediğini söylemek gerek. Ancak konumunuzu bir nedenden dolayı sürekli takip eden uygulamalara dikkat edin. İşte pilinizi bir çırpıda bitirenler onlar. Wi-Fi ve Bluetooth özellikleri ise artık eskisi kadar çok pil harcamıyorlar. Elbette kullanmadığınız zaman bunları kapatmak pilinizin daha yavaş tükenmesine neden olacak fakat aradaki fark çok büyük değil. Bu nedenle bunları kapatmadığınız zaman pilinizin anında biteceğini düşünmenize gerek yok. Pili en hızlı bitiren şeyin ekran olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Bu yüzden, piliniz uzun gitsin istiyorsanız ekranı kapatın ve telefonu gerçekten ihtiyacınız olduğu zaman kullanana kadar cebinize koyun. İşte bu akıllı telefon pilleri hakkında efsaneler arasından değil bizden bir uyarı. Akıllı telefon üreticileri cihazınızla birlikte gelen şarj aletini kullanmanız konusunda ısrarcılar. Kullanma kılavuzuna göz atarsanız başka bir şarj aleti kullanmamanızın önemle tavsiye edildiğini görürsünüz. Ancak durum bundan biraz farklı. Elbette gidip de ucuz ve kötü şarj aletlerini kullanın demiyoruz fakat kaliteli diğer şarj aletleri de işinizi görecektir. Modern USB şarj aletlerinin standartları belirlenmiştir. Bu standartlarda olan tüm şarj aletlerinin arasında pek fark yoktur. Şarj etme süresi şarj aletinden şarj aletine değişebilse de bunun pil ömrüne bir etkisi yoktur. Belirli değerler arasındaki USB şarj aletlerinin telefonunuzun piline zarar verme olasılığı çok düşük. Mevcut telefonlar şarj aletinden ihtiyacı olduğu kadarından fazlasını almayacak şekilde tasarlandığı için, doğru seviyede akıma sahip herhangi bir şarj aleti ısınmaya neden olmadan düzgün bir seviyede şarj edebilir. Yani dememiz o ki, standartlara uygun bir şarj aletiyle telefonunuzu şarj etmeniz mümkün. Çok daha fazla para verip telefonunuzla aynı marka bir şarj aleti satın almanız şart değil. Güvenilir başka bir marka da kullanabilirsiniz.