Batak tüccar milyonları götürdü
Abone ol2001 krizinde firmasını kapatmak zorunda kalan Mehmet Koçoğlu, uyanıklığı sayesinde krizi fırsata çevirdi.
Koçoğlu, sürekli farklı noktalarda 'kapatıyoruz'
afişiyle kısa süreli mağazalar açıp zorda kalanların mallarını
satıyor, malla bitince de mağazasını kapatıyor.
"Kriz, kriz, kriz... Kapatıyoruz. İstanbul ve İzmir'deki mobilya,
halı, ev tekstil fabrikamızın kapanışı nedeniyle bütün ürünlerimiz
3/1 fiyatına satılacaktır"...
Bu el ilanlarını görenler belirtilen tarihte ve saatte yazılan
adrese akın ediyor. Büyük bir izdihamın yaşandığı mağazalarda tüm
ürünler kısa sürede satılıyor. Mağaza gerçekten kapanıyor. Ta ki
başka bir ilde ya da semtteki yeni bir projeye kadar.
Kriz tecrübeleri yeni iş modellerinin kapısını açtı. İşte yukarıda
bahsettiğimiz de son dönemin en dikkat çekici iş modeli. 2001
krizinde zor duruma düşen ve mobilya üretim tesisini kapatma kararı
alan Rizeli işadamı Mehmet Koçoğlu, işyerine büyük bir
"kapatıyoruz" ilanı asıyor. İlanın ardından malları bir anda
elinden çıkarıyor. Tüketicinin "kapatıyoruz" kelimesine olan
hassasiyeti Koçoğlu'na ilham veriyor ve 8 yıldır Türkiye'nin dört
bir yanında bu şekilde satış yapıyor.
Koçoğlu, tüketiciyi kalbinden vuran ucuza satışın sihirli formülünü
ise şöyle açıklıyor: "Zor durumdaki tesislerden mobilya, tekstil
ürünü ne varsa topluyorum. Bu mallar kimi zaman hammadde oluyor.
Bunlarla da ben üretim yapıyorum." Tüketiciyi hiçbir şekilde
kandırmadıklarını belirten Koçoğlu, "Mallar bitince biz gerçekten
kapatıyoruz" diyor.
Bir ilan rüzgârı tersine çevirdi 2001 krizinde sıfırı tüketen
Lazelli adlı firmanın sahibi Mehmet Koçoğlu, elinde kalan malların
satışından elde ettiği sermaye ile "kapatıyoruz" şeklinde bir iş
modeli geliştiriyor. Tüketicinin alım heyacanını harekete geçiren
bu pazarlama taktiğine başvuran Koçoğlu, zorda kalanların mallarını
ucuza alarak sürekli farklı noktalarda kısa süreli mağazalar
açıyor. Koçoğlu, sekiz yıl içinde Mardin'den Sakarya'ya kadar
Türkiye'nin dört bir yanında 'kapatıyoruz' diyerek satış yapıyor.
Son satışlardan biri Sakarya'da gerçekleştirildi. Kiraladığı bir
mağazaya dev "kapatıyoruz" afişleri asarak mobilya ürünlerinin üçte
bir fiyata satılacağını duyuran firma, büyük bir izdihama neden
oldu. 490 TL'ye yatak odası, 20 TL'ye ütü masası, 3 TL'ye fiskos
masası satılan mağazada yaşanan izdihamda ezilme tehlikesi yaşandı.
Mağaza yetkilileri satış esnasında yaptıkları açıklamada "800
işçinin maaşını ödeyemedik. Depolarımız ürünlerde dolu"
açıklamasını yapmıştı. Firma 14 Kasım'da da İstanbul Hadımköy'de
satışa hazırlanıyor.
"Kapanıyoruz" ilanlarına kriz dönemlerinde çok sık rastlandığını
belirten Koçoğlu, gerçekten mağazaları bir süre kapatmalarının en
büyük farkları olduğunu söylüyor. Koçoğlu, şu açıklamayı yapıyor:
"Türkiye'nin önde gelen mobilya markaları ile çalışıyorduk ancak
2001 krizinde zor duruma düştük. Çekler geri döndü. Alacağımızı
alamadık, borcumuzu veremedik. Dolar oynadı biz battık. Elimde
kalan malları satmak için astığım ve üzerinde 'kapatıyoruz' yazan
bez afiş bir anda rüzgârın yönünü değiştirdi. Müşteri alıma geçti
ve elimizde hiç mal kalmadı. Bunu görünce yeni bir iş modeli
geliştirdik."
İŞİN SIRRI 'ALIRKEN KAZANMAM' DA
Piyasada 8 bin TL'ye satılan bir koltuk takımını bin 250 TL'ye
sattığını iddia eden Mehmet Koçoğlu, bu ucuzluğun sırrını "A lırken
kazanıyorum" diyerek açıklıyor. Koçoğlu, şöyle devam ediyor:
"Piyasadan hem nakit paraya hem konsinye olarak mal ve hammade
topluyoruz. 70 civarında imalathane ve tedarikçiyle çalışıyoruz.
Hepsi de batan, biten, düşen arkadaşlarımız. Onlardan 10 TL'lik
kumaşı 1 TL 'ye alıyorum. Hem onlara yardımcı oluyoruz, hem de biz
kazanıyoruz. Seri sonu, üretim fazlası hammaddeye talip oluyorum. O
malzemeden üretim yapıyorum, malı satarken kazanmıyorum. En fazla
yüzde 10-20 kâr koyup mal satıyorum. Ortada bir sahtekârlık yok.
Kapatıyoruz bir marka. İki yIl da garanti veriyorum" diyor.
Şu anda dört şirketi, İzmir ve İstanbul'da üretim tesisleri
bulunan Koçoğlu, 2009'da 40 milyon TL ciro hedeflediğini açıklıyor.
"Cirom yüksek görünüyor ama kârım düşük. İşim iyi ama yatım yok"
diyen Koçoğlu'nun hedefi 2010'da Atina'da da "kapatıyoruz"
demek.
Koçoğlu, "kapatıyoruz" diyerek kazandıkları ile önümüzdeki günlerde
TIR'larla mobilya satış yapacaklarını açıklıyor.
Kapatıyoruz'a tepki mağaza kapattırdı "Kapatıyoruz" ilanları son
yıllarda tüketicinin karşısına oldukça sık çıkıyor. Hatta Türk
Patent Enstitüsü'nde İzmir'den Söğütlü Mobilya adına "Fabrika
Kapatıyoruz" ve Zonguldak'tan Hacı Ali Toprak adına "Kapatıyoruz
Mağazası" adıyla kayıtlı iki marka tescili bulunuyor. 2007'de
markanın tescilini yapan Söğütlü Mobilya, sektörde "haksız rekabet
yaratıyor" tepkisine neden olmuştu. Firma bu yöndeki tepkiler
artından "Kapatıyoruz Mobilya" mağazasını kapatıp İzmir, Denizli ve
Manisa'da "Söğütlü Outlet"i açmıştı. Ancak firma iki haftada havlu
atıp, tüm mağazaların kepenklerini indirdi.
UZMANLAR MODELİ BEĞENDİ
Süper bir iş fikri Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr.
Fatoş Karahasan, Koçoğlu'nun iş modeli için "Süper bir iş fikri"
diyor. "Kimseye çürük veya ayıplı mal vermediği sürece etik problem
olduğunu düşünmüyorum" diyen Karahasanoğlu, şöyle devam ediyor:
"Başlığının yanıltıcı olduğunu düşünmüyorum. İnsanlar
'kapatıyoruz'un bir tür marka ve kurum ismi olduğunu öğrenmiş
olsalar gerek. Öğrenmeseler bile 'kapatıyoruz' vaadini iki ay sonra
tuttuğuna göre yine problem yok. Zaten tüketici artık fiyatlar
konusunda son derece hassas ve yanıltmak mümkün değil."
YARATICI BİR DÜŞÜNCE
Bahçeşir Üniversitesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selime
Sezgin, "kapatıyoruz" kavramını yaratıcı bir düşünce olarak
nitelerken, varoşlarda kurulu bu tip satış alanlarının sofistike
olmayan müşteri açısından önemli olduğunu söylüyor. Selime Sezgin,
"Benzer yöntemleri birçok yerde görmek mümkün. Tekstil ve
Hazırgiyim sektörüne bakarsak belirli ürünler tümüyle indirimde. Bu
da bu tanıma uyuyor" diyor.
İSTİSMARA KAYIYOR
Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi ve ve Marka
Yönetimi adlı kitabın yazarı Doç. Dr. Işıl Karpat Aktuğlu'ya göre
"kapatıyoruz" diyerek yapılan pazarlama aktiviteleri tüketicinin
fiyata olan duyarlılığından yararlanmayı hedefleyen bir strateji.
Bunun markalaşma olamayacağını savunan Aktuğlu, psikolojik
fiyatlamanın etkisi ile ekonomik krizlerden dolayı halkın kaliteli
ürünü ucuza alma isteğinden yararlanan bu satış startejisinin
arttığını ve istismara kaydığını söylüyor. Aktuğlu, bu yöntemin
haksız rekabete yol açtığının altını çiziyor. (Referans)