Başsavcı Ok'tan tarihi istek
Abone ol312 mağdurları umutlandı. Nedeni de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok'un Milli Gazete yazarı Selahattin Baydar'ın mahkumiyetinin kaldırılmasını istemesi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok'un Milli Gazete yazarı
Selahattin Baydar hakkında düşünce suçundan verilen mahkumiyetin
kaldırılmasını istemesi, hukukçuları ve 312 mağdurlarını
umutlandırdı. Başsavcı Nuri Ok, ‘Çocuklarımıza sahip çıkalım'
başlıklı yazısı sebebiyle İstanbul 6 No'lu DGM tarafından 1 yıl 8
ay hapis cezasına çarptırılan Baydar'ın mahkumiyetinin onanmasını
istedi. Baydar'ın hapse girmesinin kesinleşmesinin ardından, Nuri
Ok, Ceza Genel Kurulu'na başvurarak, cezanın kaldırılmasını talep
etti. Genel Kurul’dan 312'nin dar ve somut yorumlanması isteği
doğrultusunda çıkan içtihat kararı, süren davaları ve verilen
mahkumiyet kararlarını etkileyecek. Nuri Ok, Yargıtay'dan talebinin
gerekçesinde, ‘somut ve kamu düzenini bozmaya elverişli biçimde
alenen düşmanca bir eyleme girişilmesi önerisi' ve ‘şiddet
çağrısını yapacak kudrette olması' ifadeleri yer aldı. Halkı sınıf,
ırk, din ve mezhep farkı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik suçunu
düzenleyen 312/2 maddesinden mahkumiyet kararı verilebilmesi için
şiddete çağrı unsurunun gerekip gerekmediği konusundaki tartışmaya
son noktayı Yargıtay Ceza Genel Kurulu koyacak. Marmara
Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Öğretim Üyesi Doç. Dr.
Ahmet Gökçen, değişiklikten sonra 312/2'den mahkumiyet kararı
verilebilmesi için mutlak surette şiddet çağrısı yapılması veya
şiddetin tavsiye edilmesi gerektiğini söyledi. Gökçen, Yargıtay
Başsavcılığı'nın tebliğnamede dile getirdiği bozma gerekçelerine
destek verdi. Başsavcılığın şiddet içermeyen düşünce özgürlüğüne
ceza verilmesine karşı çıktığı dava, İstanbul 6 No'lu DGM'de
mahkumiyet kararıyla sonuçlanmıştı. DGM, Selahattin Aydar'ı
yazısında TCK 312/2 (halkı din, mezhep farkı gözeterek kin ve
düşmanlığa kışkırtma) fıkrası uyarınca 1 yıl 8 ay hapse mahkûm
etti. Yargıtay Başsavcılığı, cezanın onanmasını istedi. Yargıtay 8.
Ceza Dairesi, cezayı 2'ye karşı 3 üyenin oyuyla onadı. Ancak daha
önce onama isteyen başsavcılık, nadiren başvurduğu hakkını kullarak
davayı Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na götürdü. Başvuruda şu
gerekçeye yer verildi: “312/2 fıkrasında yapılan değişiklik, farklı
kararlara-görüşlere neden olduğundan, değişikliğin suçun yasal
öğelerine yansıması açısından bir kez de Genel Kurul'da
tartışılarak ‘istikrarlı bir uygulamaya yön ve yol' verilmesi
gerekir. 312'deki suçun belirleyici unsuru olarak; kamu düzeni için
tehlikeli olabilecek şekilde tahrik esas alınmış, eleştiri, ifade
ve siyasal propaganda hürriyetlerinin kullanımı ile kamu düzeni ve
toplumsal bütünleşmeyi dengelemek ve koruma amaçlanmıştır.
Tehlikelilik unsuru; ‘somut ve kamu düzenini bozmaya elverişli
biçimde alenen düşmanca bir eyleme girişilmesi önerisini içermesi'
ve 'şiddet çağrısını yapacak kudrette olması' gerekir.” Yazıda
şiddete çağrı yok Yazının laiklik ilkesini hedef aldığı, sarsıcı,
rahatsız edici, incitici ve hatta meydan okuyucu üslup taşındığında
kuşku olmadığını kaydeden Başsavcılık, buna rağmen yasada yapılan
değişiklik uyarınca, şiddet çağrı ve önerisi bulunmadığı; suçun
yasal unsurlarının oluşmadığı için mahkumiyet kararının bozulmasını
talep etti. Mahkumiyet kararını onayan Yargıtay 8. Ceza Dairesi ise
312/2. fıkrasına göre ceza verilebilmesi için şiddet içerme
şartının gerekli olmadığını savunmuştu. Hukuki Araştırmalar Derneği
Başkanı Yakup Erikel, Ceza Genel Kurulu'nun içtihatının mahkeme
aşamasında olan davaları etkileyeceğini söyledi. Ceza Kanunu ile
ilgili lehe olan hükümlerin ilgililere uygulandığını aktaran
Erikel, bu ilkeden yola çıkarak haklarında mahkumiyet kararı çıkan
ve infaz edilen 312 mağdurlarının da talep ederek bu içtihattan
faydalanması gerektiğini bildirdi. Aylık Haksöz Dergisi'nin
yazarlarından olan ve yazısı sebebiyle 312'den ceza alan Esra
Çiftçi Dindar'ın avukatı Necip Kibar da, Yargıtay'ın içtihatının
mahkemede görülen ve temyiz sonucu Yargıtay'a ulaşan dosyaları
etkileyeceğini vurguladı. 312 sebebiyle birçok kez yargılanan ve
mahkumiyet alan Vakit Gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, “İçtihat
önemli bir değişiklik. Aslında 312'nin ortadan kaldırılması
gerekiyor.” derken, aynı maddenin mağdurlarından sanatçı Şanar
Yurdatapan da, hukukun sadece kanunlar yoluyla değil, içtihatlarda
hayata geçirilebileceğini vurguladı. Kaynak: Zaman