Başsavcı katsayı belgesini istedi
Abone olAK Parti hakkında inceleme olduğunu söyleyen Başsavcı Yalçınkaya YÖK'ten de katsayı belgelerini istedi.
AK Parti ile ilgili inceleme olduğunu söyleyen Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, üniversiteye giriş
sistemiyle ve katsayıdaki yeni düzenlemelerle ilgili belgeleri
YÖK’ten istedi.
AK Parti’ye açılan ilk davada, türban düzenlemesi, YÖK’ün
üniversitelere gönderdiği ‘türban serbestisi’ genelgesi, imam
hatipler lehine katsayı düzenlemesi iddianamede kapatma delili
olarak gösterilmişti.
Hürriyet'in haberine göre AK Parti’nin kapatılmasına ilişkin dava
açacağı haberleriyle ilgili, “Sadece inceliyoruz. Eğer incelemede
deliller ciddi olursa o zaman soruşturma aşamasına geçilecek” diyen
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, YÖK’ten
üniversiteye yeni giriş sistemi ile katsayıdaki yeni düzenlemelere
ilişkin belge ve bilgi istedi.
TÜM BELGELER VERİLECEK
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Başsavcı Yalçınkaya’nın
kendilerinden bilgi istediğini doğrulayarak, şöyle dedi: “Geçen
perşembe Başsavcılık’tan bir yazı geldi. Bizden yeni sistemle ve
katsayıyla ilgili belgeler istediler. Aldığımız kararları ve bu
bilgilerin olduğu tüm belgeleri toplatıyorum. Kendilerine hepsini
ileteceğiz.”
KATSAYI KIRMIZI ÇİZGİ
Başsavcılığın, YÖK’ten istediği bu bilgi ve belgeler incelemenin
soruşturmaya dönüştürülmesi kararı verilebilmesi açısından kritik
önem taşıyor. Çünkü Ak Parti kararında türban gibi imam hatipler
lehine katsayı düzenlemesi de laikliğe aykırı ve ‘kırmızı çizgi’
olarak yer almıştı.
İLK DAVADA DELİLDİ
Ak Parti’ye açılan ilk
davada, türban düzenlemesi, YÖK’ün üniversitelere gönderdiği
‘türban serbestisi’ genelgesi, imam hatipler lehine katsayı
düzenlemesi iddianamede kapatma delili olarak gösterilmişti. Ak
Parti kararında, katsayı düzenlemesi laiklik ilkesine aykırı
görülmüş ve “Partinin Anayasa’nın 68’inci maddesinin 4’üncü
fıkrasında belirtilen ‘demokratik ve laik cumhuriyet ilkesine
aykırı bazı eylemleri’ belirlenmiştir. Ancak davalı partinin bu
doğrultudaki siyasal mücadelesini laiklik ilkesinin Anayasa’nın
somut kurallarında ortaya çıkan tercihe uygun biçimde yürüttüğü
savunulamaz” denilmişti.