Başsavcı: DEHAP PKK'ya çalışıyor
Abone olBaşsavcı Ok, DEHAP'ın, PKK/KADEK ve Abdullah Öcalan ile olan ilişkisini ise şöyle açıkladı.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, DEHAP'ın, PKK lehine ve
terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılmamasına
yönelik eylemlerinin terör örgütü ile bağını ortaya koyduğunu
kaydetti.
Başsavcı Ok, DEHAP'ın temelli kapatılması istemiyle açılan davada,
Anayasa Mahkemesi'nde sözlü savunmada bulundu. DEHAP hakkında
kapatma davasının "teşkilat kurmadığı il ve ilçelerde teşkilat
kurmuş gibi yazılı beyanda bulunarak demokratik Cumhuriyet, eşitlik
ve hukuk devleti ilkelerine aykırı davrandığı ve hukuk kurumlarına
olan güvenin sarsılmasına neden olduğu" gerekçesiyle açıldığını
belirten Ok, partinin eşit konumda olmadığı partilerle, gerçeğe
aykırı beyanları sayesinde eşit konuma gelerek, 3 Kasım 2002
milletvekili genel seçimlerine katılma yeterliliğini bulunduğunu
kabul ettirdiğini anlattı.
Ok, seçime girme yeterliliği bulunmayan bir siyasi partinin,
zincirleme sahtecilik yaparak seçimlere katılması sonucunda,
seçmenlerin iradelerinin yansımasında oluşacak farklılıkları
öngörmemesinin kabul edilemeyeceğini kaydetti. Ok, "Bu farklılık,
seçmen kitlelerinin temsili, yasama organının ve seçim kurullarının
şekillenmesi itibarıyla kamu düzenine etki eder niteliktedir. Bu
nedenle eylemlerin süreklilik ve yoğunluluğu gözetildiğinde
odaklılık halinin oluştuğunun kabulü gerekmektedir" dedi.
"Amaç, PKK'nın meşrulaştırılması"
Ok, DEHAP hakkında, "devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez
bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı olduğu" gerekçesiyle ek
iddianameyle de temelli kapatılması istemiyle de dava açıldığını
anımsattı. Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ndeki (AİHS)
düşünce ve ifade özgürlüklerine ilişkin maddelere atıfta bulunan
Ok, DEHAP'ın tüm eylemlerinin, Türkiye Cumhuriyeti devleti
topraklarının bir kısmı üzerinde etnik milliyetçilik temeline
dayalı bağımsız bir devlet kurmayı amaçlayan, bu yönde silahlı
mücadele ve terör yöntemini benimseyen ve fırsat buldukça
eylemlerini sürdüren, uluslararası alanda da bölücü terör örgütü
olarak kabul edilen, önce KADEK, sonra KONGRA-GEL adını alan PKK ve
elebaşı Abdullah Öcalan'ın korunması, savunulması ve
meşrulaştırılması amacına yönelik olduğunun sabit olduğunu
kaydetti.
"Davalı partinin, gerek merkez organları gerekse mali
teşkilatlarınca, terör örgütünün eylemleri ve elebaşısı hakkında
değil kınama, eleştiri içeren bir söylemi dahi vaki olmamıştır"
diyen Ok, bunun aksine Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Irak'ta
terör örgütüne yönelik meşru hareketini önleme, terör örgütünü
koruma ve kollama amacını güden söylemlerle terör örgütünün başı
Öcalan'ın serbest bırakılmamasına yönelik eylemlerde bulunduğunu
kaydetti.
Öcalan serbest bırakılmazsa terör eylemlerinin yeniden hız
kazanacağı yönünde açık ve örtülü tehdit söylemlerine yer
verildiğini dile getiren Ok, partinin, yasa dışı gösterilerde,
güvenlik kuvvetlerine taş ve molotof kokteyli atması, kamu
binalarına zarar vermesi, bu gösterilerde PKK ve elebaşı lehine
atılan sloganlar ile taşınan pankart ve dövizlerin söylemlerdeki
tehdidi desteklediğini ve terör örgütü ile bağını ortaya koyduğunu
söyledi.
"DEHAP, HADEP'in devamı"
Başsavcı Ok, DEHAP'ın temelli kapatılan HADEP'in aynı eylem ve
söylemlerinin devamını sağlamak amacıyla yedeği olarak kurulup,
gerektiği zaman aktif hale getirildiğini belirtti. PKK'nın ülkenin
toprak bütünlüğünü bozmaya yönelik 20 yıldır süre gelen silahlı ve
kanlı eylemleri dikkate alındığında DEHAP'ın terör örgütüne destek
mahiyetindeki söylemlerinin Anayasa ve AİHS'deki ifade özgürlüğü
kapsamında kabulünün mümkün olmadığını vurgulayan Ok, şunları
kaydetti: "Bölücü eylemlerin odağı olması nedeniyle kapatılan
HADEP'in devamı kapsamında PKK ve Abdullah Öcalan'a davalı partinin
genel başkanı da dahil, tüm teşkilatları ve partiye bağlılığı
anlaşılanların eylemleriyle sağladığı savunma, koruma ve destek
birlikte değerlendirildiğinde, DEHAP'ın PKK'nın siyasi kanadı
biçiminde çalıştığı, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez
bütünlüğüne yönelik eylemlerin odağı olduğu sonucuna kesin olarak
varılmaktadır."
"Batasuna da kapatıldı"
Başsavcı Ok, PKK'ya oranla çok daha az oranda terör eylemi
gerçekleştiren İspanya'daki Batusana Partisi'nin ETA'nın siyasi
kanadı olduğu gerekçesiyle partililerin söylemlerine dayanarak
kapatıldığını anımsattı. Avrupa Birliği Komisyonu Sözcüsü'nün "AB
Komisyonu, İspanya'nın iç politikasına karışmaz ve bu konuda yorum
yapmaz" şeklindeki açıklamasına dikkati çeken Ok, yıllardır silahlı
terörün hedefi olan Türkiye'de, kapatılan kimi siyasi partiler
hakkında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nce verilen ihlal
kararlarında Türkiye'nin somut koşullarının gerektirdiği takdir
marjının dikkate alınıp değerlendirilmemesini demokratik toplum
düzeni bakımından isabetli görmediklerini ifade etti.
Başsavcı Ok, şöyle devam etti: "Avrupa ülkelerinin kendi sınırları
içerisinde meydana gelen ve sonuçları itibarıyla Türkiye'deki
olayların yanında çok hafif kalan terör eylemlerine verdikleri
tepki de dikkate alındığında terör örgütünün savunucusu ve
destekçisi olan davalı partinin eylemlerinin Avrupa kamu düzenine
aykırılığı açıktır. Öte yandan bir siyasi partinin şiddete
başvurması veya şiddeti teşvik etmesi Venedik Komisyonu Raporu'nda
da belirtildiği gibi kapatılma nedenidir.
DEHAP'ın Anayasa ve Siyasi Partiler Yasası'nda öngörülen kapatma
yaptırımı zorunlu, sosyal yönden gerekli olup nihai amacını
paylaştığı, destek ve koruma verdiği, hatta dolaylı teşvik ettiği
örgütün gerçekleştirdiği terör vahşeti karşısında orantısız ve
radikal bir önlem de sayılamaz."
60 kişi için sözlü savunma isteği
Başsavcı Ok, sözlü açıklamasında DEHAP'ın temelli kapatılmasına
neden olabilecek dönemin genel başkanı Mehmet Abbasoğlu da dahil
parti meclisi üyeleri, bazı il başkanları ve parti üyelerinin de
aralarında bulunduğu 60'a yakın kişiye de sözlü savunma yapma hakkı
verilmesini talep etti. Ok, bu kişilere 5 yıl siyasi yasak
getirilmesini ve partinin temelli kapatılmasını istedi.
Kaynak:ekolay