Başsavcı AK Partiye acımadı
Abone olYalçınkaya sözlü ifadesinde, AK Parti'ye ağır ithamlarda bulundu. İşte Başsavcı Yalçınkaya'nın sözlü savunması;
Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, önceki gün
Anayasa Mahkemesi'nde AK Parti hakkında açtığı kapatma davasıyla
ilgili son sözlü açıklamasını yaptı.
AK Parti'nin kapatılması ve 71 isim hakkında siyasi yasak
talebini tekrarlayan Yalçınkaya'nın gerekçelerini tuhaf
değerlendirmelere dayandırdığı ortaya çıktı. 16 sayfalık açıklamada
Başsavcı, yüz öğrenciden sadece birinin sorunu olduğunu öne sürdüğü
başörtüsüyle ilgili ağır bir ithamda bulundu: "AK Parti'nin türban
için bu kadar mücadeleyi göze almasının nedeni, türbanın
siyasi simge, Cumhuriyet'e karşı açılmış karşı devrimin (yeşil
devrimin) sancağı olmasıdır."
Yalçınkaya, Ergenekon terör örgütüyle ilişkisi ortaya çıkan
Danıştay saldırısı hakkında da ilginç bir değerlendirme yaptı.
Çelişkili ifadelerde bulunan saldırgan Alparslan Arslan'ın
sözlerini delil göstererek kanlı eylemi AK Parti'ye fatura etti:
"Danıştay saldırısı, davalı partinin yarattığı gerginlik,
nefret ve şiddet ortamının ürünüdür." Eski Meclis Başkanı
Bülent Arınç'ın, "Ölüm en büyük gerçek. Hepimiz faniyiz. Bunu
Başsavcı da, tüm siyasetçiler de görmeli." sözlerine atıfta bulunan
Başsavcı, "Danıştay saldırısı gözetildiğinde davalı partinin şiddet
çağrısı niteliğindeki beyanlarını sürdürdüğünü göstermektedir."
dedi.
Başsavcı, başörtüsü takan insanlarla ilgili ağır benzetme ve
yakıştırmalar yaptı. Bu konudaki sözleri şöyle: "İşsizlik, ekonomik
kriz, kuraklık, çevre sorunları, katlanan dış borçlar ve büyüyen
cari açık, tıkanan AB süreci, etnik ve bölücü
terör gibi çözüm bekleyen onlarca temel sorun artarak
büyürken, üniversiteye gidemeyen yüz öğrenciden sadece
birisinin sorunu olduğu bilimsel araştırma ve istatistiklerle
kanıtlanmış olan türban, son altı yılın en önemli sorunu
olarak sunulabilmiş, bu uğurda Anayasa'nın 10 ve 42'nci
maddeleri bütün sağduyulu çağrılara karşın değiştirilmiştir.
Ülkenin bu kadar temel sorunu varken, zihniyetleri ve birikimleri
Humeyni sevgisi ve Atatürk düşmanlığından öte gidemeyen, dünyevi
kurtuluşu Kanada hükümetine ilticada, ilahi kurtuluşu İngiliz
mandasına teslimiyette bulmuş, depremde ölen on binlerin acısı
bütün insanlarımızın kalbinde çok taze iken açtıkları, '7,4
yetmedi mi?' gibi pankartlarla havsalaya sığmayacak
acımasızlık örnekleri sergileyebilen, bu uğurda üç-beş
yaşındaki kız çocuklarını bile kara çarşaflara büründürüp
meydanlara sürmekten çekinmeyen, kendilerini ezen ailelerine,
babalarına, tarikat baskısına direnemeyen, ancak onları birey
haline getirip özgürleştiren Cumhuriyet devrimlerine karşı çıkmayı
akıl ve mantığa sığmayacak bir özgürlük zanneden, kadını eve
kapatmaktan, köleleştirmekten başka bir zihniyeti olmayan bir
siyasetin aracı olarak kullanılan kişilerin (mütedeyyin şahıslar
hariç olmak üzere) sorunları nasıl bu kadar önemli olabilir?"
Başsavcı'nın iddianamesine, hakkında siyasi yasak istenen Ulaştırma
Bakanı Binali Yıldırım'la ilgili ilginç bir ayrıntı yansımıştı.
Yıldırım'ın bir konuşmasında aslında kullanmadığı 'kanlı' kelimesi
bir internet sitesinde yer aldığı için iddianameye girmişti. Oysa
söz konusu site hatasını düzelterek 'kanlı' ifadesini çıkarmıştı.
Buna rağmen Başsavcı, açıklamasında bu ifadeye yine yer verdi.
Bakan Yıldırım'ın, "Reformlar sancılı olur. Güle oynaya
yapılmaz. Tarihte de reformlar gerçekleştirilirken birçoğu kanlı
oldu." diyerek şiddet çağrısı yaptığı iddiasında
bulundu.
Yalçınkaya, Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın bir süre önce dile
getirdiği, "Türkiye'de Müslümanların da sıkıntısı var." şeklindeki
sözlerini kapatma gerekçesi saydı. Bunu açıklamasında şöyle dile
getirdi: "Dışişleri Bakanı, laik bir Cumhuriyet'in bakanı
olduğunu unutup, 'Türkiye'de azınlıklar gibi Müslümanlar da dini
özgürlüklerini yaşayamıyor' diyerek ülkesini dışarıda
şikayet etmektedir. Partinin Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir
Mehmet Fırat, 'Dini her alandan kovan bir felsefi laikçi anlayışın
temsilcisi değiliz' diyerek dini kuralları yaşamın her alanına
yaymakta ısrarlı ve kararlı olduklarını göstermektedir."