Başörtüsünü fahişeler takardı
Abone olSümerolog Muazzez İlmiye Çığ, kadınların kullandığı başörtüsünün Sümerler'de 'mabet fahişeleri' tarafından kullanıldığını söyledi.
Noel Baba Barış Konseyi tarafından Antalya Kültür Merkezi
Aspendos Salonu'nda ‘Barış Yolunda Evlilik’ konulu panel
düzenlendi.
Noel Baba Barış Konseyi Başkanı Muammer Karabulut'un yönettiği
panele Muazzez İlmiye Çığ, Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi
öğretim üyesi Doç. Dr. Seçil Deren Van Het Hof ve Alevi şair
Hüseyin Metin Gazi katıldı. Panelde geçmişten günümüze evlilik ve
dinler arası evlilik ilişkileri masaya yatırıldı.
SÜMERLERDE KADININ YERİ
Sümerler'de kadının sosyal yaşamda öne çıktığını söyleyen Sümerolog
Çığ, “Sümer toplumunda kadınlar iş yaşamında etkin rol alabiliyor,
şahit ve kefil olabiliyor” dedi. Sümerler'de tek eşliliğin hüküm
sürdüğünü dile getirin Çığ, aile kurumunda kadını kendi üzerine
düşen görevi yerine getiremediği taktirde kadının izni
doğrultusunda erkeğin bir başka kadınla evlenebileceğini kaydetti.
Çığ, kadının evlilik kurumundaki etkinliğini daha iyi anlatabilmek
için yazılı bir tablette geçenleri şu şekilde ifade etti:
“Kadın kadınlık görevini yerine getirmediği durumda erkek kadının
izniyle başka bir kadınla evlenebiliyor. Kadın, erkeğin evlendiği
ikinci kadını kendi kardeşiymiş gibi kabul ediyor. Şayet kocanın
ikinci kadından ayrılması durumunda ilk eş de ikinci kadınla
birlikte adamdan ayrılıyor.”
BAŞÖRTÜYÜ MABET FAHİŞELERİ TAKARDI
Muazzez İlmiye Çığ, günümüzde kadınların kullandığı başörtüsünün
Sümerler'de ‘mabet fahişeleri’ tarafından kullanıldığını söyledi.
Sümerler'in tanrıları kızdırmamak için mabetlerde düzenledikleri
törenlerde mabet fahişelerinin diğer rahibelerden ayrılması için
başörtüsü taktığını söyleyen Çığ, “Bizim başörtümüzün kökeni de
oradan geliyor” dedi.
AVRUPA, MÜSLÜMANLAR'A KARŞI HOŞGÖRÜSÜZ
Panelin bir diğer konuşmacısı Doç.Dr. Seçil Deren Van Het Hof,
Avrupa genelinde Müslümanlar'a karşı hoşgörüsüzlük olduğunu
söyledi. Avrupa'da farklı dinlere mensup kişilerin evliliklerinin
hoş görülmediğini belirten Doç. Dr. Deren Van Het Hof, geçen
günlerde İsviçre'de yaşanan ‘minare’ krizine atıfta bulunarak,
dinler arası ön yargıların karışık evliliklerle yıkılabileceğini
savundu. 2006 yılında Almanya'da yapılan bir kamuoyu yoklamasının
sonuçlarını aktaran Doç. Dr. Deren Van Het Hof, Hıristiyan
Almanlar'ın en çok, laik düzenden dolayı, Müslüman Türkler'le
evlilik yaptığını söyledi. Farklı dinler arası evliliğe karşı
önyargının Anadolu kültüründeki yansımasının ise Sünni- Alevi
çatışması olduğunu kaydeden Doç. Dr. Deren Van Het Hof, “Hoşgörü
gösterildiği takdirde bu tür evlilikler çok sağlam olur. Çünkü bu
tür evlilikler sevgi üzerine oturmaktadır” dedi.
ELİNE, BELİNE, DİLİNE...
Araştırmacı yazar Hüseyin Metin Gazi de Aleviler'de evlilik
kavramını anlattı. Gazi, Aleviler'de aile ve evliliğin toplumun
temeli olduğunu, ‘eline, beline, diline sahip çık’ öğretisinin ise
evlilik törenlerinde çiftlere anlatıldığını kaydetti. (Radikal)