Başörtüsüne özgürlük eylemi

Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformu İzmit Sabri yalım parkı İnsan Hakları Anıtı önünde 81. haftasına giren “Başörtüsüne Özgürlük” eylemini gerçekleştirdi. Eylemde platform adına MAZLUMDER Kocaeli Şube Üyesi Cananosman Aran şu açıklamayı yaptı:

İnancın, onurun, örtünün bekçileri! 81. haftasında “Başörtüsüne Özgürlük” uğruna bu meydanlarda varlıklarını koruyan, direniş büyüten kardeşlerimiz!
Başörtüsü inancını ve düşüncesini taşıyan insanları ayrımcılığa tabi tutarak öteleyen ve bu ülke gerçekliğinden ayırt etmeye çalışan bir takım çevreler yine bu haftada sahnelerde ki yerlerini almışlardır.

Cumhuriyet kutlamalarında başörtülü insanların olduğu mekanları terk edenlerden, inancımıza dair çirkefçe yorum yapanlara kadar.
Başörtülü bayanlarla bir araya gelme durumunda reaksiyon gösteren devlet erkanı, kamusal alan uydurmacası ile bu histeriye kılıf uydurmakta. Samsun'da Cumhuriyet balosuna gelen garnizon komutanı protokolden sorumlu vali yardımcısıyla görüştükten sonra birlikte geldiği 25 dolayındaki subaya "O zaman geri dönüyoruz" diyor. Benzer tablolar Sakarya da, geçtiğimiz yıl Kocaeli’nde de görüldü. Şehit cenazelerinde başörtülü annelerin ellerine eğilen bu erkan Cumhuriyet kutlamalarında aynı salonlarda durmaya bile tahammül edemiyor.

Ardından Eskişehir de giden Sayın Semra Sezer başörtülü köylü kadınlarla sarmaş dolaş görüntüleri ve türbe ziyaret esnasında başına aldığı bir örtüyle düşüyor ekranlara. Bayan Sezer in bilimsel bir toplantıda aynı salonda olmaya dayanamadığı başörtülü bayanlara tarlada tahammül ettiği görülüyor. Halkı bir takım sınıflara bölerek ona göre bir örtü yakıştırması yapıldığı apaçık ortadadır.

Her ne şekilde olursa olsun, başında örtü gördüklere bayanlara Atatürk Üniversitesi önünde tahammül edemeyen zihniyetler tek tip insan modeline duyduğu hevesi gösteriyor. Bağda bahçede hem hal oldukları ve gün gelip ellerine eğildikleri bu insanların inançları üzerinden yürütülen çıkar hesapları görmezden gelinemez. “Cumhur”u yani halkı hiçe sayarak halka nispetle uygulama yapanlar, hak ve hukuk avcıları olarak nöbet beklemekte. Maskelerinin altındaki yüzleri gözükeli yıllar oldu. Faşizan bir anlayışla bu halka dayattıkları ise halkın vicdanında kabul görmemiştir.

Bulanık zihinlerindekileri kusan bir diğer kesim ise Müslümanlığa, İslam-a çamur atma gayretinde. Atatürkçü Düşünce Derneği Alanya Şubesi 29 Ekim kutlamaların da dağıttığı bir kitapçıkta bu çarpıklığı yayma gayreti içinde. Bu kitapçık da “"Müslümanlık, Türk ulusunun ulusal duygularını, ulusal heyecanını uyuşturdu.” ifadeleri ile başlayan cümleleri kullanma küstahlığını gösteriliyor. Bunu ifade etme cüretini gösteren zevat ancak kendi akıl düzeyini ortaya koymuştur.

Hiç kimsenin bir diğerinin inancına hakaret etmeye, onu aşağılama, ya da itham etmeye hakkı yoktur. İnancımıza ve değerlerimize hakaret edenler, onları itham edenler yada inancımız üzerinden çıkar hesapları yürütenler meydanları boş sanmasınlar. Ne inancımızı, nede onun değerlerini ellerinize bırakmadık, bırakmayacağız. Hak ve özgürlüklerimiz doğduğumuz zaman elimizdeydi. Onları gasp etmenize göz yummayız.

Bizler Kur’an-ı rehber edinmişler olarak ancak ilahi buyruğa boyun eğeriz. İnancımız, onurumuz ve örtümüz var olduğumuzun işaretidir. Bu varlık kavgamız, hayatlarımızla kaim olacaktır. Baskı ve dayatmalarınız, sizleri ancak tarihin lanetlediği zalimlerden kılacaktır. Ve bizler yer yüzünün en ücra yerinde bir mazlumun yarası varsa merhem olmak için tüm varlığımızla direniş büyüteceğiz. Tüm mazlumlar adına ant olsun tüm zalimler ve zalimlikler bitene dek mücadelemizden vaz geçmeyeceğiz.