Başörtülülerin plaja girişi yasak!
Abone olFransa’da başket Paris’in güneyinde yer alan Wissous bölgesinde, başörtülülerin plaja girişi yasaklandı
Fransa'da başket Paris'in güneyinde yer alan Wissous
bölgesinde, başörtülülerin plaja girişi yasaklandı.
Wissous Belediye Başkanı Richard Trinquier imzalı kararda, şehirde
her yıl kurulan yapay plaja, dini sembol taşıyanların giriş
yasaklandı. Kararda, "hayvanların ve sarhoşların" da plaja
girişinin yasaklandığı kaydedildi.
Yasağın uygulanmaya konmasıyla, hafta sonu kız kardeşi ve çocuğuyla
plaj alanına girmeye çalışan başörtülü bir kadının girişine izin
verilmedi. Kadına plaja girebilmesi için başörtüsünü çıkarmasının
zorunlu olduğu iletilirken, karara uymayan kadının plaja alınmadığı
belirtildi.
Olayı doğrulayan Wissous Belediyesi Kabine Müdürü Patrick Kitnais,
kadının saçlarını örten bir örtü taktığını, yüzünün ise açıkta
olduğunu kaydetti. Kitnas, olay sırasında plajda bulunan Belediye
Başkanı Trinquier'in de kadının plaja alınmaması yönünde emir
verdiğini söyledi.
Belediyenin başörtüsüne yasak kararı büyük tepki toplarken bölgede
faaliyet gösteren Medine Kolektifi Derneği, mağdur kadının
çocuklarının şoke olduğunu vurguladı. Dernekten yapılan açıklamada;
çocukların, yaşıtları gibi oyun sahasına girememelerine bir anlam
veremedikleri aktarıldı. Le Parisien gazetesine konuşan derneğin
başkanı Abdelkrim Benkouhi de, merkez sağdaki Halk Hareket
Birliği'ne (UMP) üye belediye başkanı Trinquier'in kendilerine
"Neden kadılarınızı örtünmeye zorluyorsunuz?" dediğini savundu.
Wissous'nun Sosyalist Partili eski belediye başkanı Regis Roy
Chevalier belediyenin başörtüsüne yasak kararına tepki gösterirken,
Richard Trinquier'in aldığı bu kararının şaşırtıcı olmadığını
söyledi. Kararı 'İslamofobik' olarak nitelendiren Chevalier,
belediye başkanının aşırı sağ partiyle aynı fikirleri paylaştığını
savundu.
Wissous Belediya Başkanı Richard Trinquier yasak kararını
savunarak, 2004 yılında çıkarılan laiklikle ilgili yasanın
kendilerine böyle bir hak verdiğini iddia etti. Yapay plajın
kamusal alan olmadığını ama kamuya açık bir alan olduğunu savunan
Trinquier, yasağın bütün dini sembolleri kapsadığını belirterek
herhangi bir ayrımcılığa yol açmadığını savundu.