Baskın halay çekilerek kutlanıyor

RAMAZAN Bayramı'nın ilk gününü Diyarbakır'da geçiren Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, "Suriye'de Esad ve PYD neyse burada BDP ve PKK'da aynıdır" dedi.

Ramazan Bayramı'nın ilk gününü Diyarbakır'da geçiren BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, bayram namazını Hazreti Süleyman Camisi'nde kıldı. Daha sonra Eğil İlçesi'ne giderek türbeleri ziyaret eden Destici, Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nde basın toplantısı düzenledi. Partililerle birlikte yoğun güvenlik önlemleri altında toplantının yapılacağı salona gelen Destici, BDP ve PKK'yı sert bir dille eleştirdi.

BUNLAR TBMM'NİN VEKİLİ Mİ BAŞKA BİR MECLİS'İN VEKİLİ Mİ?

BBP Genel Başkanı Destici, son zamanlarda yaşanan terör olaylarını değerlendirdi. Destici, şöyle konuştu:

"Bütün bu olan hasideler insanın kanını donduran cinsten bir tablo. Bugün bayram, Ramazan'dan çıkmışız. Peki bunlar ne yapıyor Nasıl bu kadar Müslümana kıyıyor Biz şu anda azgınlaşmış, dini, insani, ahlaki, vicdani bütün değerlerini yitimiş bir güruhla karşı karşıyayız. Ramazan, bayram dinlemiyorlar. Hiç bir inanç tanımıyor, hiç bir kutsalı yok ve hiç bir şey olmamış gibiler. 1984'teki Eruh baskınında yapılan eylemde şehit edilen insanların şehitliğinin üzerinde halay çekerek kutlanıyor. PKK'lılarla karşılaşınca sarmaş dolaş görüntüler ortaya çıkıyor. Yani bunlar TBMM'nin mi vekili, başka bir Meclis'in mi vekili anlamakta güçlük çekiyoruz. Tarihe bakıldığında azgınlaşmış, yoldan çıkan toplulukların akibetinin, sonunun ne olduğu yazıyor. Ben bunlara bir kez daha tarihe dönüp bakmalarını, akıllarını başlarına almalarını tavsiye ediyorum. Şunu çok net olarak söylüyorum. Suriye'de Esad ve PYD neyse Türkiye'de BDP ve PKK odur."

'BU GÜRUHLA KONUŞARAK BİR ŞEY HALLEDEMEZSİNİZ'

Destici, terör ve şiddete bulaşılmadan her türlü fikrin özgürce söylenmesinden yana olduklarını belirterek, şunları söyledi:

"Her şeyi konuşabilir, tartışabilir her türlü talepte bulunulabilir. Oturulup konuşulur ve bunlar demokratik sistem içinde,hukuk içinde,evrensel hukuk katılarak halledilir. Biz aynı Allah'a inanıyor, aynı peygambere inanıyor, aynı kıbleye dönüp, aynı secdeye baş koyuyorsak, kulaklarımızı aynı ezan okunmuşsa, isimlerimiz aynıysa biz neyi paylaşamıyoruz Biz her şeyimizi konuşarak halledebiliriz. BBP olarak güvenlikle ilgili önerilerimiz var. Ama sadece güvenlik tedbirleri önermiyoruz. Hukuki anlamlada bir takım tedbirlerin alınmasını, psikolojk ve sosyolojik tedbirler alınmasını, 24 saat kesintisiz demokrasi, bireysel ve toplumsal hak ve özgürlüklerin önündeki tum engellerin kaldırılması gerektiğini söylüyoruz. Bölge insanı bizim kardeşlerimiz. Darbe dönemlerinde her tarafta hukuk dışı uygulamalar, faili meçhuller yapılmış. Ama burada daha fazlası yapılmış. Bununla yüzleşmemiz lazım. Bu bölgedeki kardeşlerimiz PKK veya BDP muhatap alınarak devlet tarafından bir nevi onların kucağına itilmiş vaziyette. Devletin bundan vazgeçmesi lazım. Son yapılanlar gösterdi ki, bu güruhla konuşarak bir şey halledemezsiniz. Burada güvenlik tedbirleri bakımından gereken şeylerin yapılması lazım. Bölge halkına her türlü iyilleştirme ve talep edilen hakkın yerine getirilmesi lazım. Sultan Fatih ve Molla Gürani'yi ayırmak mümkün değilse, Kürt ve Türkmen'i ayırmak nafile bir uğraştır, akıldışılıktır