Internet Haber Mobil Uygulama
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Başkanlık sistemine kökünden karşı olduğunu söyleyen Kemal
Kılıçdaroğlu dün gerekçesini şu temeller üzerine oturttu:
"Ne oldu da parlamenter sistemden vazgeçiyoruz? Parlamenter sistem
neyimize yetmiyor? Neden bir anayasa
değişikliği? Çünkü kendi geleceklerini güvence altına
almak için bu anayasa değişikliğini yapıyorlar"
İzlerken, "Hay yaşşa" diye haykırasım geldi.
Çünkü parlamenter sistemi neden istemediğimi bana sorsalar,
gerekçelerimi ancak bu kadar güzel, bu kadar şeffaf
anlatamazdım.
CHP'nin lideri, siyasi hayatında ilk kez milyonların
duygularına tercüman oldu.
Evet; Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yaşayan insanların büyük
bir kesimi bu sisteme karşı...
Ki ben de karşıyım...
Neden karşı olduğumu, çok da eskilere gitmeden tane tane
anlatayım.
Çünkü bu sistem benim inandığım bütün değerleri ayaklar altına
aldı, arkasından gittiğim bütün liderleri bir şekilde bertaraf
etti.
Bu sistem sayesinde Adnan Menderes ve onun dava arkadaşı olan
bakanlar suçsuz günahsız yere darağaçlarında
sallandırıldı.
Bu sistem sayesinde 1980 darbesi yapıldı, bu sistem sayesinde
"Adalet yerini bulsun diye bir sağdan, bir soldan astık" denildi.
Bu sistem sayesinde, o dönemde 5 bin insanın nerede olduğunu hala
bilmiyoruz.
Bu sistem sayesinde benim seçtiğim Cumhurbaşkanı Özal, dönemin
başbakanı Demirel tarafından Çankaya'ya hapsedildi,
yalnızlaştırıldı. Öyle bir yalnızlaştırma ki zehirlendiğinde
kendisini hastaneye yetiştirecek bir ambulans bile yoktu
Çankaya'da...
Bu sistem sayesinde benim Başbakan olarak seçtiğim Erbakan
koltuğundan edildi.
Bu sistem sayesinde askerler Erbakan'ı Başbakanlık binası içinde
tokatlamaya çalıştı, yine bu sistem sayesinde kendisine "Pe.evenk"
diye hakaret etti.
Dönemin Cumhurbaşkanı olan Demirel, bu sistem sayesinde askerle
birlik olup "Ya gidersin, ya darbeyle gönderilisirsin" diyerek
postmoren darbe yaptı.
Recep Tayyip Erdoğan bu sistemin getirdiği demokrasi sayesinde şiir
okuduğu gerekçesiyle hapse atıldı, bu sistem sayesinde siyasi
yasaklı hale getirildi.
O günün ve bugünün sözümona demokratlarına "Sen muhtar bile
olamazsın" diye göbek attıran sistem, bu sistemdi.
Bu demokrat sistem sayesinde 28 Şubat kararları alındı.
"28 Şubat bin yıl sürecek" diyerek toplumun milli ve manevi
değerlerini ayaklar altına alanlar bu sisteme güveniyordu.
İmam Hatip Liseleri'nin kapanmasına neden olan demokratik sistem
parlamenter sistemdi.
Başı kapalı kızların okul kapılarında yerlerde sürüklenmesine neden
olan sistem bu sistemdi. Kur-an kurslarının yasaklanmasına
neden olan sistem, demokratik parlamenter sistemdi.
Meclis'te ve kamuda başörtülü kadınların bulunmasını engelleyen
sözümona kadın haklarına saygılı demokratik sistem de bu
sistemdi.
Kendimden bir iki örnek vereceğim...
28 Şubat döneminde 80 yaşındaki babamı yol ortasında durdurup
üzerini aratan, "Yoksa takma mı bu?" diyerek sakalını çekiştiren
namertlere güç veren sistem bu sistemdi.
Acı içinde kıvranarak hastaneye giden 76 yaşındaki başörtülü
anneme, "Git başı açık resmini koyduğun nüfus cüzdanıyla gel"
diyenler bu sistem sayesinde zulmediyordu.
Bu sistem sayesinde başörtüleri soymak için ikna odaları kuruldu.
Bu sistem sayesinde yıllar yılı okullarda katsayı zulmü
yaşandı.
Evet...
Tüm bu nedenlerden dolayı, yarınlarda başka zalimler gelip bu
zulümleri bir kez daha yaşatmasın diye parlamenter sistemi
istemiyoruz.
Bu zalimliklerle bir daha karşılaşmamak adına, geleceğimizi garanti
altına almak adına başkanlık sistemini destekliyoruz.
Hiç kimse "Ama bahsettiğin yasaklar da, zulümler de bu sistem
sayesinde kaldırıldı" mavalı okumasın.
"Kefenimi giyerek bu yola çıktım" diyen Erdoğan olmasaydı bugün
hala Meclis'te başörtülü vekiller olmayacaktı.
Erdoğan olmasaydı İmam Hatip Liseleri hala kapalı olacak, başörtülü
öğrenciler ikna odalarında zorla soyundurulacak. Bu dayatmayı kabul
etmeyenler de okulundan, eğitiminden uzaklaştırılacak ve cahil
bırakılacaktı.
Erdoğan'ın yerine bir başkası olsaydı E-Muhtıralar, darbe
girişimleri başarılı olacak, askeri vesayet bugün devam etmiş
olacaktı.
Dolasıyla...
Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Neyimize yetmedi bu parlementer sistem"
sözlerine cevap verecek olursak...
Yetmez olur mu efendim.
Fazlasıyla yetti artık. Canımıza kadar yetti artık yani...
Bu ülkenin inançlı kesimi olarak "Yeter artık" demek için, bir daha
bu zulümlerle karşılaşmamak için ve geleceğimizi garanti altına
almak için başkanlık sistemini istiyor ve destekliyoruz.
Bir önceki yazımda da söyledim.
"Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlık sistemi sayesinde diktatör mü
olacak" şeklindeki algı operasyonlarınız tutmuyor,
tutmayacak.
Sizin pek demokratik olan parlamenter sisteminiz sayesinde iktidar olmak formaliteydi. "İktidar olabilirsiniz ama muktedir olamazsınız" diyordunuz. Onlar Anayasa'yı değiştiriyor, sizin zihniyetinizdeki mahkemeler "Anayasa'ya aykırı" diye geri çeviriyordu. Bu mahkemeler sayesinde seçilmişlere her türlü ayarı veriyor, istediğiniz frenlemeyi yapıyordunuz. İstediğinizde partilerini kapattırıyor, istediğinizde liderlerini siyasi yasaklı konuma düşürüyordunuz.
Bir şiir okuduğu için hapse attıklarınız bile oluyordu!
Vesayetiniz, hakimiyetiniz, ceberrutluğunuz, şımarıklığınız,
kibiriniz, ağır ağır şıngır mıngır kırıla kırıla alaşşağı edilişini
hazmedemiyorsunuz.
Elinizdeki kudreti kaybediyorsunuz. Bağırmanız, çıldırmanız, "Bunu
kan akmadan başaramazsınız" demeniz bundan...
Dipnot 1 - 132 Chp'li dün Meclis'te oylanan ve kabul edilen
"Mahkemelerin tarafsız ve bağımsız olması" maddesine "Hayır" demiş!
Oysa aynı CHP, 2011 yılındaki Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda bu
maddeye "Evet" vermişti.
Vay ben ölem!
Dipnot 2- Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan'ın rakibi olan
Ekmeleddin İhsanoğlu, Anayasa değişiklik paketi ile Partili
Cumhurbaşkanlığı maddesine "Evet" oyu vermiş!
Allah'ını seven toprak atsın üstüme! :)