Başkanlık sistemi teklifi Meclis'te

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, AK Parti'nin Başkanlık Sistemi''ne ilişkin önerisini Meclis Başkanlığı'na sunduklarını bildirdi.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, ''Başkanlık Sistemi''ne ilişkin, ''Etkin ve verimli bir denetim sağlayan yapı Başkanlık Sistemi'nde var. O yüzden biz Türkiye'nin, önümüzdeki yıllarını tartışmalarla geçirmesi yerine istikrar doğuran, güçlü iktidar kurabilen başkanlık sistemine geçmesinin doğru olduğunu düşünüyoruz'' dedi.

Bozdağ, TBMM'de gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. AK Parti'nin yasama bölümüne ilişkin anayasa önerisini dün TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi milletvekilleri aracılığıyla Meclis Başkanlığı'na sunduğunu hatırlatan Bozdağ, şunları kaydetti:

''Onun içerisinde Başkanlık Sistemi'ne göre yasamanın yapılmasını öngören teklifler var. Türkiye'nin geldiği noktada sistem tartışmalarını sona erdirip, siyasal istikrarı ve güçlü bir iktidarı tesis eden yasama ve yürütmeyi birbirinden tam ayrı ve birbirine karşı tam bağımsız kılan ve yasamayı güçlendiren bir yapı, etkin bir denetim ve verimli bir denetim sağlayan yapı Başkanlık Sistemi'nde var. O yüzden biz Türkiye'nin önümüzdeki yıllarını tartışmalarla geçirmesi yerine istikrar doğuran güçlü iktidar kurabilen başkanlık sistemine geçmesinin doğru olduğunu düşünüyoruz.''

YÜRÜTME TASARI HAZIRLAYAMAYACAK

''Öneriniz tam başkanlık sistemi mi? Bu hayata geçerse nasıl bir yapılanma olacak?'' şeklindeki soruya da Bozdağ, ''O zaman kanunlar teklifle olacak. Çünkü yürütme artık tasarı hazırlayamayacak, çünkü yasama ve yürütme birbirine karşı tam bağımsız olduğu için yürütme kanun tasarısı hazırlayıp Meclise gönderemeyecek. Meclis'te kanun görüşmeleri olduğu zaman veya komisyonda yürütmeyi temsilen orada bir kişi oturamayacak. Ama bilgi almak istediği zaman çağırıp, bilgisine başvuracak'' karşılığını verdi.

BAŞKAN BAKANLARI KENDİSİ ATAYACAK

Bozdağ, ''Bakanların pozisyonu başkan'la birlikte mi olacak yoksa atamayla mı olacak?'' sorusu üzerine de şunları söyledi:

''Başkan, bakanları kendisi atayacaktır. O öneriler yürütme bölümünde gelecek. Bakanlar milletvekili olmayacak ve dışarıdan olacak. Hükümetin Meclis'in güvenoyuna ihtiyacı olmayacak. Çünkü güvenoyu gensoru, Meclis soruşturması gibi şeyler olmayacak. Yani yürütmeyi doğrudan halk bu noktada denetleyecek. Seçimde yetki verdiği zaman ona başkan olma yetkisini veriyor. Dolayısıyla o yetkiyi ve güveni halktan alıyor. Halka karşı bunu kullanacaktır. Halkın verdiği anayasa çerçevesinde bu yetkisini kullanacaktır.

Parlamenter sistemde vatandaş sandığa giderken kim başbakan olacağını bilmeden gidiyor. Çünkü koalisyon çıkabilir, tek başına iktidar çıkabilir. Tek başına iktidar çıksa bile Cumhurbaşkanı milletvekilini başbakan olarak görevlendirebilir. Anayasa 'En çok oyu alanı görevlendirir' demiyor çünkü. Ama başkanlık sisteminde seçime giderken vatandaş kimin başkan olacağını, kimin ülkeyi yöneteceğini bilerek oy verir. Vatandaşı sandıkta sürpriz beklemez. 'Ben falanın başkan olmasını istiyorum' der, ona verir. Dolayısıyla seçimden sonra milletin iradesi dışında birinin ülkeyi yönetme ihtimali yoktur.

ANA DİLDE SAVUNMA

''Anadilde savunmayla ilgili bugünlerde bir değişiklik gelebilir mi?'' sorusu üzerine de Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, bu konuda çalışma olduğunu, bittiği zaman TBMM'ye geleceğini söyledi.

Bozdağ, ''Sadece CMK 202 ile ilgili bir çalışma mı?'' sorusunu ise ''İçinde başka şeyler de olacak. Tek bir madde olarak geleceğini düşünmüyorum. Kapsamlı bir çalışmanın içerisine gireceğini tahmin ediyorum'' cevabını verdi.

TEKKE VE ZAVİYELERLE İLGİLİ SÖZLERİ

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, dün, tekke ve zaviyelerin kapatılmasına ilişkin kanunla ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine, ''Ben bu tartışmanın doğru zeminde yapılması gerektiğini söyledim. Tartışma doğru zeminde yapılmıyor'' dedi.

Ortada bir kanunun bulunduğunu, bu kanunun, alevi inancına sahip olan kardeşlerinin kullandıkları bazı sıfatlar ile bazı hizmetleri yasakladığını vurgulayan Bozdağ, ''Şimdi bu kanun üzerinde de tartışmak lazım. Zira ortada hizmet yapmayı yasaklayan, hizmet vermeyi yasaklayan, yapanları cezalandıran hükümler var'' diye konuştu.

''Bu kanuna karşı hile-i şeriye yapmaktansa, kanuna karşı muvazaa yapma varsa bunu tartışmak lazım'' diyen Bozdağ, ''Burada bir değerlendirme yapmak lazım. Burada bir engel var. Alevi inancına sahip kardeşlerimizin kullandıkları çelebilik, dedelik, babalık gibi ifadeler var. Sıfatların kullanılmasını yasaklayan, bunları kullananlara ve hizmet etmesi halinde hizmet edenlere ceza verilmesini öngören bir düzenleme var'' ifadesini kullandı.

Bu kanunun tartışılması gerektiğini vurgulayan Bozdağ, ''Bu noktada bir karar vermek lazım. Bu noktada bir karar verilirse herhangi bir şey de kalmıyor. O zaman alevi kardeşlerimiz nasıl bir değerlendirme yapıyorsa öyle bir değerlendirme yapabilir. Kanuni engel ortadan kalkmış olur'' dedi.

Bozdağ, ''Bu kanunu kaldırmak için bir çalışmanız olacak mı?'' sorusuna ise şu cevabı verdi:

''Hayır. Şu anda bu kanunu değiştirme imkanı gözükmüyor. Çünkü devrim kanunu bu. Anayasa'nın 174. maddesine göre, bu kanun hükümleri anayasaya aykırı anlaşılamaz, aykırı olarak da yorumlanamaz. Anayasaya aykırı anlama ve yorumlama yasağı var. Dolayısıyla CHP, Anayasa Mahkemesi'ne götürürse bir değişiklik olduğunda bunun iptal edileceği çok açık. Anayasa Mahkemesi'nin de kararı ortada. Burada CHP ile bir uzlaşma olursa bu yapılabilir, adım atılabilir. Ben dün onu söyledim.  Kanuna karşı hile veya muvazaalı iş ve işlem yapmaktan vazgeçelim ve doğru bir iş yapalım.''

YENİ ANAYASA'NIN YASAMA BÖLÜMÜ HAZIR 

AK Parti, yeni anayasanın ''yasama'' bölümüyle ilgili 22 maddelik öneriyi, dün akşam TBMM Başkanlığı'na sunmuştu.

TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun AK Parti'li üyeleri, Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya ve İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop, yaptıkları toplantı sonunda, yeni anayasanın ''yasama'' bölümüne ilişkin partilerinin önerilerini belirlemişti.