Başkanlık sistemi Meclis'te tartışıldı
Abone olTBMM Genel Kurulu'nda, bütçe görüşmeleri sırasında ''başkanlık sistemi'' tartışıldı. CHP İstanbul Milletvekili Hasan Fehmi Güneş, sistemi gereksiz buldu.
Genel Kurul'da Başbakanlık ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın 2005
yılı bütçe tasarıları üzerine CHP adına 4 milletvekili söz aldı.
CHP İstanbul Milletvekili Hasan Fehmi Güneş, Başbakanlığın
Cumhuriyet tarihi boyunca hiç bu kadar yetkili ve etkili düzeyde
olmadığını ifade etti. Güneş, buna rağmen daha fazla güç ve daha
yüksek konum ve statü özlem ve arayışlarının, yapay gerekçelerle
gündeme getirildiğini iddia etti. Başkanlık sistemi arayışının,
''gereksiz ve gerekçesiz girişim'' olduğu görüşünü savunan Güneş,
''Sistem arayışlarını belli kişi ya da kişiliğe biçilen bir rol
özlemine indirgemek objektif ve bilimsel değildir'' dedi. Her
ulusun yönetim ilkesinin o ulusun özgün koşulları, ülke çıkarları,
toplumsal duyarlılıkları ve siyasal bilişimlerinin bileşkesi olarak
ortaya çıktığını ifade eden Güneş, ''Bunun sonucudur ki her yönetim
sisteminin hem çok başarılı hem çok başarısız örnekleri var. Her
topluma, her dönemde uyacak tek tip başarılı yönetim şablonları
yoktur'' diye konuştu. ''İSTİKRAR GEREKÇESİYLE'' Başka toplum ve
ülke koşullarının ürünü olan yönetim kalıplarına tutsak olmamak,
bel bağlamamak gerektiğini ifade eden Hasan Fehmi Güneş, ''İstikrar
gerekçesiyle demokrasiden vazgeçemeyiz'' görüşünü dile getirdi.
Hasan Fehmi Güneş, Cumhuriyet'in ilanından, özellikle 1924
Anayasası'ndan bu yana uygulanan parlamenter demokratik sistemde
çok yol alındığını belirtti. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın
''bürokratik oligarşi''den söz etmesini de anlamakta güçlük
çektiğini belirten Güneş, ''Başbakan, bürokratik oligarşi derken,
hangi kadrolardan söz ediyor. Kimi, kimleri kapıya koymak
istemektedir de koyamamaktadır?'' diye sordu. Başbakan Erdoğan'ın
bir başka konuşmasında da başkanlık sistemi gerekçeleri arasında
Cumhurbaşkanlığı'ndan dönen kararname ve yasalardan söz ettiğini
ifade eden Güneş, ''bir başbakanın bu kadar sudan gerekçelerle
federal devletler birliği niteliğindeki gelenekleri, yapısı,
koşulları hiçbir biçimde Türkiye'ye benzemeyen ABD'nin yönetim
biçimine özenti belirtmesinin ciddiye alınamayacağını'' ifade etti.
''ONBİNLERCE BÜROKRATI DEĞİŞTİRDİ'' CHP İstanbul Milletvekili Ali
Kemal Kumkumoğlu da uzun süredir her fırsatta başkanlık sisteminin
tartışıldığını ifade etti. Başkanlık sistemi özlemi içerisinde
olanların mevcut demokratik parlamenter sistemin işlemediği, artık
bu sistemle gidilemeyeceğinin toplum tarafından benimsenmesi için
de büyük çaba harcadığını kaydeden Kumkumoğlu, bu konuda 1980'den
bu yana bilinçli bir kampanya yürütüldüğünü ileri sürdü. Başbakan
Tayyip Erdoğan'ın da başkanlık sisteminin gerekliliğini dile
getirirken bürokratik oligarşiden söz ettiğini belirten Kumkumoğlu,
aynı başbakanın ''on binlerce bürokratı değiştirdiğini'' ifade
ederek bu durumda kimden neden şikayet ettiğini sordu. Kumkumoğlu,
Cumhuriyet'in başlangıcında ortaya konan tüm değerlerin artık
anlamını yitirdiğini söyleyen bir kişinin hangi sebeple bir
cumhuriyet hükümetinin başbakanlık müsteşarlığını yaptığını da
anlayamadığını öne süren Kumkumoğlu, ''Türkiye'nin çağdaş, laik
demokratik bir cumhuriyet yerine ılımlı İslamiyet'i temsil ediyor
gibi gösterilmeye çalışılmasının da kabul edilemeyeceğini''
söyledi. CHP Uşak Milletvekili Osman Coşkunoğlu, Türkiye'nin artık
ucuz işgücüne dayalı rekabet anlayışından vazgeçmesi gerektiğini
söyledi. Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'in iktidar içinde muhalefet
temsilcisi gibi konuştuğunu iddia eden Coşkunoğlu, Türkiye'nin
küreselleşme politikalarında pasif kaldığını iddia etti. CHP
İstanbul Milletvekili Memduh Hacıoğlu da günü kurtarma siyasetinden
artık vazgeçilmesi ve herkesin her gün kendi kendine ''Ben bugün AB
için ne yaptım'' diye sorması gerektiğini söyledi. Türkiye'nin dış
ticaret politikasını değiştirmesi gerektiği görüşünü dile getiren
Hacıoğlu, Devlet Bakanı Ali Babacan'ın ''TL değerli diyen yanılır''
sözlerini anımsatarak, Bakan Tüzmen'e, ''Sayın Bakan siz de mi aynı
kafada mısınız? Eğer bu kafadaysanız size kötü bir haberim var. O
zaman 3 Ekim'de AB ile müzakerelere çok olumsuz koşullarda
başlarsınız'' diye seslendi. AK Parti Eskişehir Milletvekili Fahri
Keskin de konuşmasında Recep Tayyip Erdoğan döneminde Başbakanlığın
asli görevlerine döndüğünü ifade etti. Erdoğan'ın Türkiye'yi
uçurumdan kurtararak düzlüğe çıkardığını kaydeden Keskin,
''Vatandaşa güven gelmiş, ülke istikrara kavuşmuştur'' dedi.
Keskin, konuşmasında yapılan tasarruflara dikkat çekerken sadece
araç ve haberleşmede 1 trilyon 248 milyar lira tasarruf
sağlandığını söyledi.