Başkan konuştu: Kriz diye bir şey yok!
Abone olYSK Başkanı Ali Em, vetolarla ilgili konuştu kurulun yasaları uyguladığını söyledi
YSK Başkanı Ali Em, Pazartesi gününden
bu yana yaşanan ‘adaylık iptali' krizinin noktalanmasının hemen
ardından, merak edilen konulara açıklık getirmek için konuştu; Em’e
iki kritik soru yöneltildi.
YSK’nın BDP’nin desteklediği 7 adayın da aralarında bulunduğu
12 bağımsız ismin milletvekili adaylıklarını iptal etmesiyle patlak
veren kriz, BDP’nin bir fire vermesiyle noktalandı.
YSK, İsa Gürbüz’ün dışında 6 adayla ilgili seçimlere girebilir kararı alırken, yazılı açıklamanın hemen ardından Başkan Ali Em kameraların karşısına geçti.
EM'E İKİ KRİTİK SORU
Gazeteciler Em’e iki kritik konuyu sordular. İlk cevapta adres olarak seçim kurullarını gösteren Em, diğer yanıtında ise mahkemelerin farklı yorumlarına vurgu yaptı.
YSK’nın, BDP’nin 6 adayına seçim yolunu açan kararı sonrası
basının karşısına çıkan YSK Başkanı Ali Em’e, "Bu krizin
önüne geçilebilir miydi? (adaylara belgelerle ilgili daha önceden
bildirim yapılabilir miydi?) ve memnu hakların iadesine ilişkin
belge talebiniz de bir hata var mıydı?” soruları
yöneltildi.
Sözlerine "Gelen yargı kararlarını değerlendirerek size bildirilen adaylık kararımız verdik" şeklinde başlayan ve incelemelerinin bir takvimle işlediğini, önce siyasi partilerin adaylarını daha sonra da bağımsız adayların incelendiğini ve 17 Nisan tarihli kararla bulunan eksikliklerin seçim kurullarına gönderildiğini belirten Em, kriz konusunda, "Seçim kurullarıyla adaylar arasında bir iletişimsizlik olmuş olabilir. Kriz diye bir şey yok. Bir takvim var ve o işledi" dedi.
Em, talep ettikleri memnu hakların iadesi belgesinin mahkemeler tarafından verilmediği yorumları hakkında da, "Sık sık yapılan kanun değişiklikleri nedeniyle değişik yorumlar yapılıyor. Değişik mahkemeler de farklı kararlar veriyor. Önemli olan hakkın ortaya konulması ve biz onu arıyoruz” şeklinde konuştu.
Ali Em’in açıklamaları şöyle:
"Bazı bağımsız adayların adaylıklarının iptalini, gelen yargı kararları çerçevesinde yeniden değerlendirdik. Yalnız bu kararlar değil siyasi partilerin bir kısım adaylarına ve bu adayların dışında kalan diğer bağımsız adaylara yapılan itirazlar da değerlendirildi. Hepsini biteremedik ve yarın çalışmaya devam edeceğiz. Bu değerlendirmelerde, gelen yargı kararları çerçevesinde size bildirilen kararı aldık.
Bu karar oy birliğiyle alındı. Bunlar hukuki kararlardır. Belgeye dayalı kararlar tartışılmaz...
Tabi saatlerce tartışıyoruz ama doğru olan neyse o sonuca ulaşıyoruz."
— Bir takım olaylar yaşandı, bu karar daha önce verilemez miydi?
“Seçim işleri süreli işlerdir. Siyasi partilerin incelemesinden sonra bağımsız adaylar incelendi. Yazılı açıklamada da var bu. Adayların eksikliklerini, kanunda ön görülmediği için, 2 günlük süre vererek il seçim kurulu aracılığıyla araştırılmasını istedik. Kararımızın başlangış kısmında da bu var. 17.04.2011 tarihli kararımızda, adaylarla ilgili durum, seçim kurulları aracılığıyla... Ulaşmadığı noktasında belirsizlik olduğu için, kararda da vurguladık ve süre açısından yeniden değerlendirdik.
Bağımsız adaylarla ilgili kanunlarımızdaki süreler belli değil ya da düzenlenmemiş. Bugünkü kararlarımızda, gerekçede açıkladığmız gibi siyasi parti adayları ile bağısmız adaylar arasında paralellik kurduk; aday kaybı omasın diye."
— Neden çıktı bu kriz?
“Kriz diye bir şey yok, bir takvim var. Ona göre seçimi yürütüyoruz. Her gün toplanıp takvimdeki konularla ilgili değerlendirmeler yaparak kararları açıklıyoruz.”
— Memnu hakların iadesi belgesinin mahkemelerce verilmediği açıklamaları vardı...
“Sık sık kanun değişiklikleri yapıldı ve bu yüzden değişik yorumlar da var. Değişik mahkemeler de farklı kararlar veriyor. Önemli olan hakkın ortaya konulamsı ve biz onu arıyoruz."
— Adaylar belgeyi getireceklerini bilmiyorlardı... 17 Nisan’dan önce isteyemez miydiniz?
“Biz önce 2839 sayılı kanunun 12.13. ve 14. maddelerine göre siyasi partilerin aday incelemerini yaptık 21. madde de bağımsız adaylarla ilgili düzlenlemeler var. Bu incelemeleri yaptık; siyasi partilere parti teşkilatını bilgilendirmek suretiyle, bağımsızlara da seçim kurulları aracılığıyla bildirmeye çalıştık."
— 17 Nisan kararında eksiklik var mıydı?
"Eksik belgeleri dayalı bir karardı. İllerden bildirilmemiş orada bir sıkıntı var... Ayrıca ihbar mektubu falan da yok. Kararları takvime göre veririz.
Bir şey daha dikkat çekmek istiyorum. 11 kişi toplanarak karar
veriyoruz, bir eksiklik olmasın diye uğraşıyoruz. Bunlar
gelişigüzel yapılacak şeyler değildir."
— Tansiyon yükselmeden çözüm bulunamaz mıydı?
"Şahıslara yönelik bir şey yapamayız. Her partinin 500 tane adayı var. İki günlük sürelerde incelemek zorundayız... Biz her şeyi değerlendiririz. Hukukçu karar alırken her yönüyle değerlendirme yapmak zorundadır.
Ayrıca, daha sonra çalışmalarla ilgili bir basın toplantısı yapabiliriz ama yerimiz biraz dar ve tarihi belirleyince sizlere haber veririz."