Başkan Erdoğan'dan terörle mücadele vurgusu: Kandil'i çökerteceğiz
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır Anneleri ile iftar programında önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan konuşmasında terörle mücadele vurgusu yaparak, ''Kandil'i çökerteceğiz ve Kandil Kandil olmaktan çıkacak, onlar için karanlık olacak" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca İsrail'in Mescid-i Aksa'da yaptığı
hain saldırıya sert tepki gösterek, "Zalim İsrail, terör devleti
İsrail, mukaddesatlarını korumak, binlerce yıllık evlerine,
yurtlarına sahip çıkmak dışında hiçbir gayeleri olmayan Kudüs'teki
Müslümanlara vahşice ve ahlaksızca saldırmaktadır" dedi.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Sizler yüreği yanık Diyarbakır Anneleri olarak nice ramazanları, nice bayramları evlat hasretiyle geçirdiniz. Terör örgütü PKK ve onun siyasi uzantıları tarafından kandırılarak sizlerden kopartılan ciğerparelerinize kavuşmak için verdiğiniz mücadeleyi en başından beri takdirle takip ediyoruz. Ailelerimizin kararlılıkla yürüttüğü bu mücadele terör örgütünün gerçek yüzünün görülmesi bakımından hayırlı olmuştur. Yıllardır birileri tarafından cilalanıp parlatılan, cici çocuklardan oluşan masum bir yapı gibi gösterilmeye çalışılan bölücü terör örgütü zor duruma düşmüştür.
'Kaçacak delik arıyorlar'
Şu anda dertleri,
sıkıntıları büyük. Artık kaçacak delik arıyorlar. Güvenlik
güçlerimizin sınırlarımız içinde ve ötesinde gerçekleştirdikleri
operasyonlarla eylem kabiliyetini iyice azalttığı örgüt Diyarbakır
Anneleri'nin dirayeti karşısında adeta çaresiz kalmıştır.
Evlatlarına kavuşan her ailemizle birlikte sadece biz sevinmekle
kalmıyoruz, tüm milletimizin yüreğine de su
serpiliyor. Allah'tan bu gece idrak edeceğimiz Kadir Gecesi
hürmetine buradaki kardeşlerim başta olmak üzere yüreği hasretle
kavrulan tüm anneleri ve babaları, yarın biliyorsunuz Anneler Günü,
bir an önce evlatlarına kavuşturmasını diliyorum. Sınırlarımız
ötesinde yürüttüğümüz başarılı operasyonlarla, terörün ülkemize
uzanan kanlı ellerini adeta kırıyoruz.
'KANDİL'İ ÇÖKERTECEĞİZ'
Son terörist de etkisiz hale gelene, terör
örgütünün elindeki son evladımız da ailesine kavuşana dek bu
mücadelemizi sürdüreceğiz. Türkiye'de başaramadıklarını
Suriye'de deneyenleri bir kez daha hayal kırıklığına uğratmakta
kararlıyız. Kandil'i çökerteceğiz ve Kandil Kandil olmaktan
çıkacak, onlar için karanlık olacak.
Bin yıllık ortak coğrafyamızın türlü hile ve desiseler parçalarına ayrılıp hem fiziken, hem zihnen sömürme peşinde olanlara meydanı bırakmayacağız. Bölgemizi sömürge zincirlerine bağlamak isteyenlere tek yürek, tek yumruk olduğumuzu göstereceğiz. Sizler bu şanlı duruşun sembolleri olarak her biri kendi evladınız mesafesindeki 84 milyonun tamamına güç verdiniz. Sizi yıldıramadılar. Ve birdiniz, bir şehir oldunuz, iki şehir oldunuz ve her geçen gün büyümeye devam ediyorsunuz. Ve sizin bu şevkiniz, bu gayretiniz terör örgütünü çökertmeye yetti.
'Annelerinizi mağdur etmeyin'
Terör
örgütü içindeki tüm gençlerimize de bir an önce, şu an bizi
dinliyorlar, böyle bir gece de onlara da sesleniyorum: Gençler,
evlatlarım, yarın Anneler Günü. Annelerinizi üzmeyin. Annelerinizi
mağdur etmeyin. Sizi bu noktaya getiren anneleriniz. Onları
üzmeyin. Dokuz ay 10 gün sizi karnında besleyip büyüten, ondan
sonra da bu yaşa getiren annelerinizi üzmeyin. Bir an önce ne
yapın, ne edin ama annelerinize dönün. Çünkü onların sürekli
gözleri yaşlı ve onlar sürekli sizi bekliyor. Şunu unutmayın:
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, devletimiz, kendini bu bataklıktan
kurtarmak isteyen her genci adli bakımdan korumanın yanında yeni
hayatını kurmasına da destek verecektir.
'Cennet annelerin ayakları
altındadır'
Ecdadımız ne diyor: İnsanı yaşat ki devlet
yaşasın. Biz böyle bir geleneğin varisleri olarak başka türlü
hareket etmemiz zaten düşünülemez. Bu vesileyle siz Diyarbakır
Anneleri'nin nezdinde tüm annelerin Anneler Günü'nü tebrik
ediyorum. Kadir Gecesi'ni de tebrik ediyorum. Rabbim yaşı kaç
olursa olsun bugünü annesiz geçiren yetimlere de sabrıcemil ihsan
etsin diyorum. Anneleri halen hayatta olan herkese de onların
kıymetini bilmelerin, gönüllerini şenlendirmelerini, hayır
dualarını almalarını tavsiye ediyorum. Peygamberimiz, 'Cennet
annelerin ayakları altındadır' buyuruyor. Ben de rahmetli
anneciğimin ayaklarının altını zaman zaman öper, onun kokusunu
hissederdim. Siz de annelerinizi daha fazla üzmeyin, daha
fazla bekletmeyin. Bilesiniz ki anneleriniz gözleri yollarda sizi
bekliyor. Yürekleri sizin kokunuzla çarpıyor. Vatanının ve yurdunu
ana sıfatıyla adlandıran bir milletin evlatları olarak dünyada
hiçbir yerde Anadolu var mı? Yok. Ama bizde bak Anadolu var.
Babadolu değil, Anadolu demişiz. Bu topraklar 'ana' sıfatıyla
sıfatlanmış. Milli birlik ve beraberliğimize yönelik
saldırılarını aile kurumumuzu yıkarak başarıya ulaştırmak
isteyenleri inşallah annelerin öncülüğünde hezimete
uğratacağız. Gabar'ı, Cudi'yi, Tendürek'i bunların başına
çökerttik mi? İnlerine girdik, daha da gireceğiz. Onlar kaçacak,
biz kovalayacağız. Kandil'i de bunlara zindan edeceğiz. Belki
geç olacak, belki zor olacak ama zafer inşallah sizin gibi inanan
annelerin birlikte olacak.
Terör devleti İsrail
Ramazan ayının son
günlerine yaklaşırken ilk kıblemiz Kudüs'ten hem üzüntümüzü hem
öfkemizi artıran haberler alıyoruz. Zalim İsrail, terör
devleti İsrail, mukaddesatlarını korumak, binlerce yıllık evlerine,
yurtlarına sahip çıkmak dışında hiçbir gayeleri olmayan Kudüs'teki
Müslümanlara vahşice ve ahlaksızca saldırmaktadır. Kudüs'ün
onurunu, şerefini, izzetini, haysiyetini korumak her bir
Müslüman'ın boynunun borcudur. Mescid-i Aksa başta olmak üzere
Kudüs'teki ibadethanelere ve Müslümanlara yapılmış her saldırı
bizlere yapılmış saldırıdır. Bu saldırının muhattabı
İstanbul'da, Diyarbakır'da, Bağdat'ta, Kahire'de, Cakarta'da,
Bakü'de, Saray Bosna'da yaşayan Müslümanların her biridir. Daha da
önemlisi, üç dinin kutsallarını barındıran Kudüs'ü vicdansız,
ahlaksız, hukuksuz, saygısız tavırlarıyla kirleten zalimlere
karşı çıkmak 'İnsanım' diyen her bireyin
vazifesidir. İsrail'in saldırılarına sessiz kalarak veya kayda
değer tavır ortaya koymayarak dolaylı şekilde destek veren herkes
orada yaşanan zulme ortaktır.
'Girişimleri başlattık'
Buradan tüm dünyayı
İsrail'in Kudüs'e saldırılarına karşı harekete geçmeye davet
ediyorum. Halkı Müslüman olan tüm ülkelere sesleniyorum. Bir olma,
beraber olma zamanında İsrail'in ortak kurumlarının kararlarına,
temel insan haklarına, uluslararası hukuka aykırı bu eylemleri
derhal durdurmaları konusunda çalışmalarıdır. Bu konuda biz
Türkiye olarak üzerimize düşeni yaptık, yapıyoruz ve
yapacağız. Dünyada hiçbir insanın uluslararası kurumlara
güveni kalmaz. Herkes kendi başının çaresine bakmaya başladığında
ortaya çıkacak kaos ve yangın önce bu zulme sessiz kalanları
yutacaktır. Kudüs'ü ve Müslümanları koruyamayan bir dünya
kendi kendine ihanet etmiş, kendi kendini imha edecek bombanın
pimini çekmiş demektir. Türkiye olarak bugün de Kudüs'teki
kardeşlerimizin ve Filistin'in yanındayız. BM ve İslam İşbirliği
Teşkilatı başta olmak üzere konuyla ilgili tüm uluslararası
kurumları harekete geçirmek için gereken girişimleri hemen
başlattık.