Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Niğde Engelsiz Yaşam
ve Bakım Rehabilitasyon Merkezi’nde engelli ve epilepsi hastası
olarak yaşayan 9 yaşındaki Mustafa Çelik hayata veda etti.
Adli Tıp Raporu’nda ölüm sebebi “Epilepsiden…” denildi.
Mustafa’nın ölümü kendisi ve arkadaşlarının gördüğü işkenceyi de
ortaya çıkardı, yaşanan acımasızlığı duyurmuş oldu.
Niğde Cumhuriyet Başsavcılığı’nın iddianamesine göre 14’ü
tutuklu 26 kadın bakıcı; Mustafa ve 15 çocuk bir de yetişkine
cehennemi yaşattı.
Bu bakıcılar; engelli çocuklara şiddet uygulayıp, dayak
atıp tekme-tokat vurdular. Boğazlarını sıktılar. İtip kaktılar.
Yerde sürüklediler. Küfrettiler. Cezalar verdiler. Çocukları aç
bıraktılar. Üzerlerine kapıları kilitlediler. Önlerinden
yemeklerini alıp çöpe attılar. Çırılçıplak soyup topluca
yıkadılar.
Mustafa vefat etmeseydi yapılan bu işkenceye devam
edilecekti.
Kamera kayıtları yaşananları kaydetti.
Niğde Engelsiz Yaşam ve Bakım Rehabilitasyon Merkezi’nde dokuz
yaşındaki Mustafa, 22 Temmuz’da rahatsızlanarak, hastaneye
götürüldü. Mustafa o gün hayatını kaybetti.
Soruşturma kapsamında merkeze ait evlerin kamera görüntüleri
incelendi. Görüntülerde 15 çocuk ve bir yetişkinin eziyete uğradığı
saptandı.
Mustafa ve diğerleri aç bırakılıp, itilip kakılıp, yerlerde
sürüklendiler.
Yaşları 7 ve 13 arasındaki çocukların yaşadığı evde bakıcı yerde
yatan Mustafa’yı ayağından tutarak, mutfak kapısına sürüklüyor.
Çocuk kendinde değil.
Bakıcı çocuğu yedirmeden mutfaktan çıkarıyor.
Mustafa sandalyeden düşüyor.
Masanın altında hareketsiz halde saatlerce yatıyor.
Bakıcılar müdahale etmiyor.
Yaklaşık yarım saat sonra Mustafa’yı kıyafetinden çekerek
götürüyor.
Mustafa sandalyede dengede duramayıp yana kayıyor. Bakıcı
kafasına yumruklayıp çocuğu doğrultuyor.
Bakıcılar yemek yedikten sonra yemeğin kalanını çöpe döküyor.
Mustafa’ya yemek vermiyorlar.
“Salak, geri zekâlı, aptal, önüne bak” diyor.
Mustafa’yı kollarından tutup itekleyerek
“Gebermiyorlar” diyor.
Bakıcı yerde yatan Mustafa’ya tekme atıyor, odadan çıkıyor.
Gün içinde tekrar “Mustafa nerde” deyip odasına yöneliyor.
Mustafa kapının arkasında düşüyor. Yatar vaziyette olduğunu bakıcı
fark ediyor. “Kalk lan” diye bağırıyor.
Çocuğu itekleyerek içeri giriyor. Mustafa tepki vermiyor. Bakıcılar
odada temizlik yapıp çıkıyor. Bu arada koridorda tokat sesleri
yankılanıyor.
Tam bu sırada başka bir bakıcı “Mustafa
ölmüş” diyor. Görevliler
“görevsizler” koşarak gelip sesleniyor.
Mustafa öldü… Mustafa öldü…
Yemek yerine dayak yedi Mustafa.
Şiddeti her sabah kahvaltı olarak çocuklara servis
ettiler bakıcılar.
O bakıcılar çocuklara sevgi vermek yerine
küfrettiler.
Çocukların sırtını sıvazlamak yerine yemek masasında
oturan çocukların sırtına vurdular.
Aç aç uyuttular Mustafa’yı.
Çocukların akşamları odaya girerken kapılar üzerine
kilitleniyor ve sabahları açılıyor.
Bu kadar skandal yaşanırken;
Devletin kurumları nasıl bu kadar duyarsız kalabilir
diyemeyiz.
Bu kadar skandal yaşanırken bu bakıcılar ve bu kurumun
yöneticileri nasıl bu kadar duyarsız ve vicdansız olabilir
diyebiliriz.
Siz durumu özel olan çocuklara bakmakla yükümlüsünüz bunun için
maaş alıyorsunuz. Bu çocuklar emanet ve ihtiyaçlı durumdalar. Size
düşen onlara en iyi şekilde hizmet etmektir. Sizler bu
yaptıklarınızın hesabını bu dünyada da gerçek alemde de
ödemelisiniz. Hakkınıza düşen cezayı çekmelisiniz. Mustafa geri
gelmeyecek fakat başka Mustafa’lar da ölmesin diye bedel
ödemelisiniz.