Başka Mesut Özil vakalarına hazırlıklı olun
Abone olYeni Şafak gazetesi yazarı Kemal Öztürk, ırkçı saldırılara maruz kalan Mesut Özil'in Alman milli takımını bırakması kararını değerlendirdi. "Sizi korkutmak istemem ama başka Mesut Özil vakalarına hazırlıklı olmalıyız." diyen yazar, bugünkü yazısında felaket senaryosu çizdi.
Alman Milli takımını bırakarak tarihi bir gol atan Mesut Özil,
gündeme oturdu. Yeni Şafak gazetesi yazarı Kemal Öztürk, yabancı
düşmanlığı ve ırkçılığın yükseldiği Avrupa'ya ilişkin korkutucu bir
yazı kaleme aldı.
SADECE BİZ DEĞİL TÜM YABANCILAR AŞAĞILANIYOR
Almanya'da ırkçılık her
zaman vardı |
Yazıyı yazarken feribotta karşılaştığı Almanya'da yaşaşan Türk kadının anlattıklarını köşesine taşıdı: “Neden şaşırıyorsunuz ki? Biz yıllardır bu ırkçı davranışlarla karşılaşıyoruz. Kocamın yıllardır çalıştığı fabrikada terfi edememesinin tek sebebi, Türk olmasıdır. Sadece biz değil, tüm yabancılar Almanya’da aşağılanıyor ve düşmanca muamele ile karşılaşıyor.”
"Sadece Almanya’nın değil, tüm Avrupa’nın gerçeği budur." diye
yazan Öztürk, "Yabancıları sevmiyorlar, bir kısmı nefret ediyor,
ellerinden gelse ülkeden kovacaklar, mümkünse ölmelerini
istiyorlar... Yıllardır bu böyle, şimdi aleni olarak
dillendiriyorlar." ifadelerini kullandı.
BATI HİÇBİR ZAMAN “ÖTEKİNİ” SEVMEDİ
Öztürk, "Batı hiçbir zaman “öteki” diye tanımladığı milletleri,
dinleri, kültürleri ve fikirleri kabullenmedi, saygı duymadı,
sevmedi." diye yazdı.
İkinci Dünya Savaşı’nda bunun acısını çok çektiği için sadece demokrat, özgürlükçü, çok kültürlü, ötekine saygılı gibi gözüktüğünü belirten yazar, Avrupa'da iki derin cinnetin nüksetme eğilimi olduğunu savundu.
Bu iki cinneti başka dinden olanları toplu sürgün ve yeniden dünya savaşı olarak açıklayan Öztürk, yükselişe geçen ırkçı partilere dikkat çekti ve yazısını byle tamamladı:
KORKMALIYIZ, ÇÜNKÜ MİLLETLER CİNNET
GEÇİRİYOR
"Her iki davranış biçimi de devlet politikası değildir. Toplumsal
bir cinnet halidir. Bu nedenle korkmalıyız. Devletler, toplumun
istemediği bir şeyi kolay kolay yapamazlar. Israr ederlerse
iktidardan düşerler.
Ama toplumun ısrarla istediği bir şeye devletler direnemez. Milletlerin savaş çığırtkanlığı ve şiddet eğilimi, devletlerin önünde duracağı bir şey değildir.
Önünde ya da sonunda milletler kendi istedikleri gibi ırkçı ve şiddet yanlısı iktidarları iş başına getirirler. Bugün Avusturya, İtalya, Macaristan’da olduğu gibi.
Felaket tellallığı yapmak istemem. Lakin görünen o ki, çocuklarımız ya da onların çocukları, Batı’nın yeni bir cinnetiyle karşı karşıya kalacaklar. Sanırım meselenin sadece Mesut Özil ya da Türkiye olmadığı daha net anlaşılmış durumda. Tüm yabancılar, tüm başka dinden olanlar, hatta Avrupa’daki ikinci sınıf devlet ve millet muamelesi gören herkes tehlike altında.
Durum böyleyse, buna karşın dünyanın geri kalan kısmıyla bu cinnet haline karşı durmalı. Ne yapabiliriz, ne yapılabilir bunu da yarın tartışalım?"