Basının 'en gürültücü' yazarları!.

Fikri AKYÜZ fikri@internethaber.com

Biliyorsunuz; ?statik hesabını? tam olarak yapamayan mühendislerin yaptığı binalar, sadece o yapıların çökmesine sebep oluyor..

Bir de adına ?toplum mühendisleri? denilen ve ?statüko hesabını? iyi yapanlar var ki, onlar ülkeyi toptan çökertiyor!.

Evet; Türkiye?de yeni bir akım su yüzüne çıktı..

Su yüzüne çıktığına göre, demek ki çok ?derinlerde? bu ideoloji zaten varmış..

Gerçi daha önceden de, suyun üstüne çıkıp tekrar suyun içinde kaybolmak üzere, kafasını arada bir ?uzatmayı? ihmal etmiyordu..

?Niye uzatıyorsun?? denildiğinde, karşı taraf ya ?Uzatma kardeşim..? diyor ya da ?sudan? bahaneler üretiyordu..

Bu akım artık, su yüzüne çıkmakla kalmadı; giden geminin altını delmeye, geminin istikamet değiştirmesine yol açmaya, hatta güverteye çıkıp kaptanı değiştirme hakkını dahi kendinde görmeye başladı..

Çünkü, bu ?tür?, hem balık hem adam; ne balık ne adamdı..

Ya da hem kuş hem deve; ne kuş ne deve idi..

Tabii bir de ne köşe ne yazar; hem ?köşe? hem yazar olan bir ?tip? var ki, bunların bariz vasfı egolarının sırıtıyor, komplekslerinin kişniyor olmasıdır..

?Mustafa Kemal?in Samsun?a gidişinden Padişah Vahdettin?in haberinin olmaması eşyanın tabiatına aykırıdır? diye bir cümle kullanırsınız..

Cumhurbaşkanlığı da yapmış olan Süleyman Demirel çıkıp, ?Türk milleti, Cumhuriyet?i Atatürk?e borçludur? diyerek, bugüne kadar hiçbir kitabın yazmadığı(!) bir cümleyi sarfetmek suretiyle derin bir analitik zeka numunesi sunar!.

Bu ?analiz?e göre, bir düşünelim..

Diyelim ki, biri çıktı ve ?Şevket Demirel?in şirketlerinin gelirinin aynı çanakta toplandığını Süleyman Demirel de biliyordu? dedi..

Bu tespite karşılık, ?Şevket Demirel, Yahya Demirel ve Murat Demirel, sahip oldukları serveti Süleyman Demirel?e borçludur? demek mi gerekiyor?!.

Ya da örneğin; ?İnternethaber?de Fikri Akyüz?ün köşe yazarlığı yapmasından muhakkak ki sitenin imtiyaz sahibi Hadi Özışık?ın haberi vardır? diye bir cümle kullanan adama, şimdi kalkıp ?Yazı yazmayı öğrenen insanlar bunu Sümerler?e borçludur? demek mi gerekir?!

O kadar ki, Oktay Ekşi çıkıp ?Vahdettin?in vatan haini olduğunu bilmiyorsanız, Nutuk?u okuyun; okuyun bakalım Atatürk, Vahdettin?e vatan haini demiş mi dememiş mi?? diye bir ?başyazı? yazıyor..

Ama Oktay Ekşi, hem Nutuk?ta Kazım Karabekir?in adlı adınca vatan haini ilan edildiğini görmüyor, hem de Erzurum Atatürk Üniversitesi Eğitim Fakültesi?nin tam adının ?Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi? olduğunu unutuyor..

Unutulmamalı ki, Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Dekanı?nın atamasını, Nutuk?u okuduğundan şüphe etmediğimiz YÖK üyeleri yapıyor!.

Al sana, çelişkinin diyalektik mantığı..

Bunun gibi, ?Vatanseverlik, alçakların son sığınağıdır? diye bir cümle yazarsınız; adam kalkıp size ?Sen nasıl olur da vatanseverlere alçak dersin..? şeklinde bir ?hassasiyet sergiler?..

Oysa burada anlatılmak istenen husus; alçakların, alçaklığını perdelemek için vatanseverliği kullanmasına bir göndermede bulunmaktan ibarettir..

Bunun, şundan bir farkı yoktur:

?Camiler, uhrevi mekanlardır. Minaresi iki bidonu ekleyerek yapılmamalıdır. (Üç bidon ekleyerek de yapılmamalıdır!.) Altında sayısal loto bayiliği olan büfenin mevcudiyeti, caminin kudsiyetini ihlal, varlık sebebini inkar, inananları iğfal etmektir? diye safiyane ve halisane duygularla bir cümle kuruyorsunuz..

Gövdesi bidon kadar büyük, beyni bidondaki bir su damlası kadar küçük olan biri çıkıp, ?Orası kutsal bir mekan, sen nasıl olur da kutsal bir mekan hakkında onu hafif gösteren bir nitelemede bulunursun?? diyor..

O yüzden ben ?okyanus kadar geniş yüreği? olan insanlar ile ?okyanus suyu kadar berrak beyni? olan insanları çok önemserim; önemsemekle kalmaz, ayıptır söylemesi değer de veririm..

Ama ne yazık ki, bu kişilerin sayısı az..

Ve ne hazindir ki, halkı ve halkın meşru temsilcilerini zurnanın son deliği olarak gören bazılarının sesi fazla çıkıyor..

Ama heyhat ki, davulun da sesi fazla çıkıyor.. (TDK?ya göre davul: İçi boş ama gürültüsü fazla olan nesne..)

Bu arada, ?zurna? diye tesmiye edilen aleti dinleyenler ve üfleyenler, bu aletin ?son deliğinin? ne kadar önemli olduğunu gayet iyi bilir; çünkü oradan ?zırt? sesi çıkar!.

O ?zırt? ki, Türk Demokrasi Tarihi?nin lirik bir ?türküsüdür?!.


NOT: Tatile çıkıyorum; 15 gün sonra yazmaya başlamak dileğiyle, hoşçakalın..