Basında AA kompleksi bitiyor mu?
Abone olGazetelerin, ajanslardan aldıkları haberlerde ajans isimlerini kullanmama gibi garip bir kompleksi var. Bazı gazetelerden bu kompleksi aşmaya yönelik sinyaller geldi.
Gazetelerin çoğu Anadolu Ajansı'ndan aldıkları haberlerde kaynak
belirtmek istemezler nedense. Yenişafak Gazetesi'nin medyakronik
yöneticilerinden Alper Görmüş, "Kompleks duymadan AA
diyebilen gazetelerde var" başlıklı kritiğinde nadir de
olsa bu kompleksi aşan gazetelerden bahsetti:
Yazı: Alper Görmüş
Kaynak: www.yenisafak.com.tr
Gazetelerin, ajanslardan aldıkları haberlerde ajans isimlerini
kullanmama gibi garip bir kompleksleri var. Özellikle yazı
işlerinin eksik kadrolarla çalıştıkları pazar günü hazırlanan
gazeteler bu tür haberler yönünden hayli zengin oluyor...
Geçtiğimiz pazartesi, gazetelerin kimi ortak haberlerinin Anadolu
Ajansı kaynaklı olduğunu, Hürriyet ve Radikal'in komplekssizce
ajansın adını kullanması sayesinde öğrenebildik...
Geçtiğimiz pazartesi birçok gazetede iki ortak haber vardı ki,
tümünü gözünüzün önüne serip baktığınızda bu iki haberin
gazetelerin o günü kurtarmasında epeyce işe yaradığını rahatlıkla
söyleyebilirdiniz... Bunlardan biri olan, Bolu Dağı Tüneli'nin
bitimine 69 metre kalmasına ilişkin haber bir gazetenin (Dünden
Bugüne Tercüman) manşetini bile kurtarmıştı:
"IŞIĞA 69 METRE... Günde 80 santim kazılarak inşa edilen Bolu Dağı
Tüneli 2006 sonunda tamamlandığında Ankara-İstanbul arası ulaşım
3,5 saate inecek... İnşaatına 15 yıl önce başlanan Bolu Dağı
Tüneli'nde ilk ışığın görünmesine sadece 69 metre kaldı. Tünelde
ilk ışık ağustos ayı sonunda görünecek..." Habere iltifat eden bazı
başka gazeteler de şöyle:
Akşam: "Işığa 69 metre kaldı..."
Star: "Bolu Dağı Tüneli 1,5 yıl sonra açılıyor..."
Birgün: "Tünelin ucuna son 69 metre..."
FOTOĞRAFLAR DA AYNI
Dünden Bugüne Tercüman'ın manşetinde, eliyle uzun bir viyadüğü
işaret eden bir adamın büyük boy bir fotoğrafını görüyoruz...
Fotoğrafaltından, onun, Bolu Dağı Tüneli Kontrol Teşkilatı Başkanı
Faik Tokgözoğlu olduğunu öğreniyoruz... Aynı fotoğraf, aynı açıdan
Star'da da var, Akşam'da da var...
Birgün, arka planda tünelin göründüğü, objektife doğru yürüyen dört
işçinin fotoğraflarına yer vermiş. Fakat aynı fotoğraf, aynı açıyla
Tercüman ve Akşam'da da var...
Uzatmayalım... Anladığınız gibi, bu, tek elden çıkmış ve gazetelere
servis edilmiş bir ajans haberidir... Fakat bu gazetelere bakıp da
sahibini çıkarmak mümkün değildir... Bunun için, haberi kullanan ve
haberin altına "Anadolu Ajansı" ibaresini yerleştiren Hürriyet ve
Radikal'e bakmak gerekiyor. (Haklarını teslim edelim: Doğan Grubu
gazeteleri, "İlkeler"in bu bölümü konusunda yalnız bu yazıda sözünü
ettiğimiz haberlerde değil, genel olarak hassas bir çizgi
izliyorlar.)
DÖRDÜNDE DE AYNI BAŞLIK!
Sözünü edeceğimiz ikinci habere iltifat gösteren gazetelerimizin
sadece başlıklarına bakmak bile, bu haberin de tek bir kalemden
çıktığını göstermeye yeter:
Akşam: "Yeşil kartlık patronlar..."
Star: "Hepsi yeşil kartlık..."
Vatan: "Hepsi adeta yeşil kartlık..."
Yeni Şafak: "Yeşil kartlık patronlar..."
Biz üşenmedik aktarıyoruz, siz de üşenmeden okuyun; bakın,
haberlerin flaşları da ne kadar çok benziyor birbirlerine:
Akşam: "İşadamları ile doktor, avukat, kuyumcu gibi meslek
gruplarının 2005 yılı gelir vergisi beyanları, ülkede çok
kazananlar olarak bilinen bu grubun da adeta 'Yeşil Kartlık'
olduğunu ortaya koydu..."
Star: "İşadamları ile doktor, avukat, kuyumcu gibi meslek
gruplarının 2005 yılı gelir vergisi beyanları, çok kazananlar
olarak bilinen bu grubun da fakirlere verilen yeşil kartlara muhtaç
olduklarını (!) ortaya çıkardı."
Vatan: "İşadamları ile doktor, avukat, kuyumcu gibi meslek
gruplarının 2004 yılı gelir vergisi beyanları, ülkede çok
kazananlar olarak bilinen bu grubun adeta 'Yeşil Kartlık' olduğunu
ortaya koydu..."
Yeni Şafak: "İşadamları ile doktor, avukat, kuyumcu gibi meslek
gruplarının 2005 yılı gelir vergisi beyanları, ülkede çok
kazananlar olarak bilinen bu grubun da adeta 'Yeşil Kartlık'
olduğunu ortaya koydu..."
Sanmayın ki sadece "flaş"lar böyle... Hayır, haberlerin tamamı,
kimi "editoryal" kelime değişiklikleriyle tıpkısının aynısı... En
yaratıcı "editoryal katkı"lar Star'cılardan gelmiş... Zaten
"flaş"tan da anlayabilirsiniz bunu: "Yeşil Kart"ın fakirlere
verilen bir kart olduğuna dair "ek bilgi" ve "Muhtaç olmak" gibi
bir dramatik bir kelime ilavesi... Ünlem işareti de cabası...
Rakam konusunda dikkatli okurların gözünden kaçmamıştır: Ajans
haberine editoryal müdahalenin asıl yapılması gereken noktada, yani
2005'in ortasında 2005 yılı gelirlerinin beyan edilemeyeceği
noktasında, Vatan'cılar hariç, öbür gazeteler ajansın hatasını
aynen korumuşlar. Doğrusu, tabii ki Vatan'ın "flaş"ında olduğu ve
Radikal'in daha da anlaşılır bir şekilde yazdığı gibi:
"İşadamı, doktor, avukat, kuyumcu gibi meslek gruplarının 2004
yılında elde ettikleri gelire ilişkin 2005 yılı mart ayında
yaptıkları beyanın bu kesimlerin ödedikleri ortalama verginin
ücretlilerden hatta asgari ücretliden bile düşük olduğunu bir kez
daha ortaya koydu..."
Radikal, haberin "flaş"ından da anlayabileceğiniz gibi, ajanstan
gelen haber üzerinde yukarıdaki dört gazeteden çok daha fazla
"oynadığı" halde, haberin dibine hiç gocunmadan "Anadolu Ajansı"
ibaresini yerleştirmiş...
Hürriyet de öyle... Ne haberinin "flaş"ı yukarıdaki dört gazetede
olduğu gibi ajanstan gelenin aynısı, ne de diğer bölümleri... Orada
da epeyce editoryal "oynama" var, ama tıpkı Radikal gibi Hürriyet
de hiç yüksünmeden "A.A." ibaresini kullanmış haberinde...
Nedense bir türlü kabul edilemiyor... Hürriyet ve Radikal gibi
yapmak gazeteyi küçültmez, böylece sadece başka meslektaşların
emeklerine bir nebze olsun saygı gösterilmiş olur.