Basın, Putin'e ilgisiz kaldı

Dün Ankara'yı ziyaret eden Rusya Devlet Başkanı V.Putin'e basın gerektiği kadar önem vermedi. Mahir Kaynak, isimli yazısında bu konuya yer verdi...


Rusya Devlet Başkanı Putin’in Türkiye’yi ziyareti basında önemli bir yer tutmadı. Komşu ülkelerden gelen diğer devlet başkanlarının ziyaretlerinde gördüğümüz ilgiyi bile bu ziyarette bulamadık. Bugüne kadar AB konusunda yazılanları üst üste yığsak bir dağ olabilecekken bu ziyaretle ilgili yazılar cim karnında bir nokta bile sayılmazdı. Bunları bir eleştiri olarak söylemiyorum sadece durumu tespit etmeye çalışıyorum.

Basındaki bu ilgisizlik ve önem vermeme aslında ülkede hakim olan güçlerin tutumunu yansıtıyor. Rusya ile ilişkilerin belirleyici olması ve dış politikamızda önemli bir yer tutması istenmiyor. Bu, AB ile ilişkilerimiz istediğimiz biçimde gelişmezse B planında Rusya olmayacak anlamına geliyor. AB şart üstüne şart koşarken ve belirsiz bir sürecin başlayacağı artık kesinleşmiş gibi gözükürken Türkiye’nin alternatifinin ne olacağı henüz belli değil. Ama verilen mesaj bu alternatifin içinde Rusya’nın önemli bir rolü olmayacağı biçiminde. Müzakerelerin ana konusunu ekonomik ilişkilerin oluşturacağı ve Türkiye kaynaklı bir takım kişiler ve örgütlerin Çeçenistan’a verdiği desteğin bir şikayet konusu olacağı söyleniyor. Buna karşılık Türkiye de PKK’yı gündeme getirebilir. Bütün bunlar bir devlet başkanının gündemi olmayacak kadar hafif konular ama görünen manzara bunun ötesinde bir şeylerin olacağı izlenimini vermiyor. Sadece savunma sanayiinde yapılması düşünülen işbirliği bu genel tabloyu önemli ölçüde değiştirecek nitelikte.

İlk bakışta bu manzara başarısız bir ziyaretin gerçekleştirildiği sonucuna varmamıza neden olabilir. Kamuoyunda önemli bir ilgi ve tepki yok. Siyasi iktidar rutin ve önemli bir değişikliğe işaret etmeyen bir ziyaretin ev sahibi konumunda.

İktidarın gündeminde sadece AB’nin olduğu, başka bir konunun en alt düzeyde bile tartışılmadığı bir dönemde böyle bir ziyaret Rusya açısından hesapsızca yapılmış bir hamle olarak algılanabilir. Ertesi günü unutulacak bir olay gibi görünen bu işi yapmanın ne faydası olabilir? Oysa Kurtlar Vadisi dizisinin reyting rekorları kırdığı ülkemizde Putin’in geçmişi çok ilgi çekici olabilir ve buna sayfalar ayrılabilirdi. Eşinin giysileri konusunda, olumlu ya da olumsuz, bir çok şey söylenebilirdi. Gazetelerin alt sıralarında bir haber olmak çok sıkıcı bir şey olsa gerek.

Bunlarla ilgisiz gibi görünen bir başka konuya geçmek istiyorum. Önümüzdeki günlerde iç politikanın üzerindeki ölü toprağının kalkacağını ve çok hareketli bir döneme gireceğimizi düşünüyorum. Herkes AB ile ilişkilerimizin nasıl olacağının belirlenmesini bekliyordu ve süreçte sorumluluk almak istemiyordu. İktidar sahnede tek başına bırakıldı ve hiç kimse gelişmeleri olumsuz yönde etkileyecek bir tavır sergilemedi. Bir çoğu söylemek istediklerini söyleyemedikleri için patlayacak kadar şiştiler ama kendilerini frenleyebildiler. Şimdi oruçlarını bozmak için 17 Aralık’ta atılacak topu bekliyorlar. Bazılarının sofrayı kurup başına geçtiklerini bile görebilirsiniz. Ne kadar iştahlı olacaklarını düşünebiliyor musunuz?

Önce birileri işgal altında olduğunu düşündükleri merkez sağı geri isteyecek, babadan kalma tapularını göstererek buranın kendi malı olduğunu söyleyecek. Ekonomik düzelmenin farkına bile varmayan hatta kendini daha kötü hissedenler, işsizler, beklediğini bulamayanlar yeni çatının altında toplanmaya çağrılacak, dış politikadaki ve ekonomik ilişkilerdeki bağımlılık önemli bir şikayet konusu olacak. Türkiye’de siyasetin ayrılmaz bir parçası olan skandal sayılan haberlerin çıkması, para ve kadın ilişkilerinin ortaya dökülmesi, her senaryonun ortak öğesi olduğu için, bunları da bolca görebiliriz.

Sol kanatta önemli bir gelişmenin ip uçları yok. Onlar bu çatışmada da tribünleri şereflendirmeye devam edecekler. Saygın konuklara ayrılan yerde heyecanla maçı izleyecekler.

Bu iki konu üst üste getirildiği zaman anlamlı bir sonuç çıkabilir. Yani bu ziyaret aslında yeni siyasi tabloya verilen mesajlar içermektedir ama zamanlamasında ilgisiz bir yönetimin iktidarı seçilmiştir. AKP’nin senaryolarında Rusya’nın bir yeri olduğunu gösteren herhangi bir işaret yok ama üst düzey bir ziyaret var.


YAZI:Mahir KAYNAK