Basın Konseyi’nden Timuçin Esen kararı

Timuçin Esen’in magazin gazetecileri tarafından tacize uğraması ve ardından da polisler tarafından sürüklenerek götürülmesiyle alakalı olarak Basın Konseyi Yüksek Kurulu’na yapılan şikayetler görüşüldü.

Basın Konseyi olayda Timuçin Esen’in röportajı talebini reddetmesine karşılık ısrarlarla taciz edildiğine kanaat getirdiğini yaptığı açıklamada şu şekilde belirtti;

“Basın Konseyi Yüksek Kurulu, M. Timuçin Esen’in Emre Çevik ve Sercan Kazancı’nın röportaj teklifini eylemleriyle reddettiğini ve gazetecilerden uzaklaşmaya çalıştığını, buna rağmen basın mensuplarının kendisini takip ederek röportaj yapmak konusunda ısrar ettikleri ve bu ısrarlarının da taciz seviyesine ulaştığını tespit etmiştir. M. Timuçin Esen’in hiçbir kamusal görevi olmadığı, yapılmak istenen haberin ‘amacı belli bir grup okurun meraklarının başvurucunun özel yaşamının ayrıntıları bakımından tatmini’ olan ve ‘başvurucuyu kamu tarafından bilinir kılmak dışında toplumun genel yararına ilişkin herhangi bir tartışmaya katkı eder nitelikte’ olmayan konulara ilişkin olduğu ve kamu yararı taşımadığı saptanmıştır.

Timuçin Esen’in polis tarafından karakola adeta sürüklenerek götürülmesinin kendisini küçük düşüren bir olay olduğu bunun sebebinin de basın mensuplarının meslek uygulaması ile Polise yönelik talep ve ısrarları olduğu tespit edilmiştir. Basın Konseyi Yüksek Kurulu özellikle basın mensuplarının M. Timuçin Esen’i şikayet ederken kullandıkları abartılı uslubu dikkate almıştır.

Basın mensuplarının, kamu yararı olmayan bir konuya ilişkin olarak ve muhataplarını taciz edecek seviyedeki taleplerinin, M. Timuçin Esen’in özel yaşamına müdehale niteliğindeki ısrarlı takiplerinin ve Polisin M. Timuçin Esen’i gözaltına alması yönündeki ısrarlı ve abartılı tutumları Basın Meslek İlkeleri’nin “Gazeteci görevini, taşıdığı sıfatın saygınlığına gölge düşürebilecek yöntem ve tutumlarla yapmaktan sakınır” şeklindeki on ikinci maddesini ağır biçimde ihlal ettiğini tespit etmiştir.

Yukarıda açıklanan sebeplerle Emre Çevik ve Sercan Kazancı hakkında Basın Meslek İlkeleri’nin on ikinci maddesini ağır biçimde ihlal etmeleri dolayısıyla oybirliğiyle ‘kınama’ kararı verilmiştir.”

CANSU DERE’NİN FALCI HABERİ YALAN
Basın Konseyi ayrıca Cansu Dere’nin Cem Yılmaz ile ilişkisi sırasında falcıya gittiği ve onlara danıştığı haberiyle de alakalı bir karar verdi.

Bu haberler alakalı kararda da, “Şikayet konusu haberde, gerçekliğini gösterecek hiçbir ifadeye yer verilmemiş ve haber Cansu Dere’ye teyit ettirilmemiştir. Haberin gerçekleri yansıttığına veya araştırıldığına dair hiçbir emare bulunmadığından haberin kusurlu olduğu ve Basın Meslek İlkeleri’nin 'Soruşturulması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğuna emin olmaksızın yayınlanamaz' şeklindeki altıncı maddenin ihlal edildiği saptanmıştır.

Haberin gazeteci ve gazete tarafından kurgulandığı saptanmış ve bu suretle de Basın Meslek İlkeleri’nin 'Gazeteci görevini, taşıdığı sıfatın saygınlığına gölge düşürebilecek yöntem ve tutumlarla yapmaktan sakınır' şeklindeki on ikinci maddesinin ihlal edildiğine karar verilmiştir.

Şikayet konusu yayının güncel gerçekleri yansıtmayı amaçlayan bir haber niteliğinde olması dolayısıyla, haberdeki kusurlardan Gazetenin de muhabir ile birlikte sorumlu olacağına karar verilmiştir..

Yukarıda açıklanan sebeplerle Aydın Hamza ve Takvim Gazetesi’nin, Basın Meslek İlkeleri’nin dördüncü, beşinci, altıncı ve on ikinci maddelerini ihlal etmeleri dolayısıyla 'kınanmalarına' oy birliğiyle karar verilmiştir" denildi.