Basın Konseyi önerilerini sundu
Abone olBasın Konseyi basında çalışanlar ile çalıştıranlar arasındaki ilişkileri düzenleyen yasa ile ilgili önerilerini Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'ne sundu.
Basın Konseyi, ''Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar
Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkındaki Kanun''un
değiştirilmesine yönelik yapılan çalışmalarla ilgili önerilerini
Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'ne sundu.
Konsey'den yapılan yazılı açıklamada, Konsey Başkanı Oktay
Ekşi'nin, ''Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki
Münasebetlerin Tanzimi Hakkındaki Kanun'' ile ilgili öneri
mektubunu, Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü
Abdurrahman Bilgiç'e gönderdiği bildirildi. Ekşi'nin mektubunda,
Basın Konseyi'nin konuyu 26 Mayıs 2004 tarihinde görüştüğü
belirtilerek, söz konusu düzenlemelerle ilgili dikkat edilmesi
gereken konular ise şöyle sıralandı: ''Basın Konseyi, temelde
'İletişim (basın) Özgürlüğünü' çağdaş ölçütlere göre genişletmeyi
ve bu özgürlüğün sorumlu bir şekilde kullanılmasına yardımcı olmayı
üstlenen bir kuruluştur. O nedenle görüşümüzü bildirmemiz istenen
konu, çalışan gazetecilerin iş güvencesi, onların görevlerini
özgürce yapmaları yönünden önem taşıdığı için ve o ölçüde Konsey'in
işlev alanına girmektedir. Medya alanında tekelleşme de, kamuoyunun
serbestçe oluşması ve sonuç olarak demokratik düzenin sağlıklı
işlemesi yönünden önemlidir. O nedenle de Basın Konseyi'nin ilgi ve
işlev alanı içindedir. Bununla birlikte Basın Konseyi, 18 Mayıs
2004 tarihli mektubunuzdaverilen 13 günlük süre içinde bu iki
konuda gerektiği kadar ayrıntılı görüş saptamanın mümkün olmadığına
karar vermiştir. Kanımızca Türkiye'de ''Basın Mesleğinde
Çalışanlarla ÇalıştıranlarArasındaki Münasebetleri Tanzim'' için
temel oluşturacak yasal düzenleme vardır. Türkiye'deki asıl sorun,
1952 tarihli 5953 sayılı yasa ve onu değiştiren 1961 tarihli 212
Sayılı Yasa'nın uygulanmıyor olmasıdır. O nedenle siyasi iktidar,
söz konusu yasayı (5953 ve onu değiştiren 212'yi); a- Sadece yazılı
basınla sınırlı olmaktan çıkartıp elektronikbasını (radyo,
televizyon ve ınternet yayıncılığını) da kapsayacak şekilde
genişletirse, b- Yasayı uygulamayan işverenlere, yüksek miktarda
ağır para cezalı yaptırım içeren birkaç maddelik bir yasa getirirse
istenen sonuca ulaşılabilir. 5- Bununla birlikte 212 Sayılı
Yasa'nın ayrıntılarına girildiği takdirde; a- Akdin işveren
tarafından feshi halindeki ihbar süresine ilişkin 6. maddesi, b-
Gazetecinin mukavelede aksi zikredilmediği takdirde basınla ilgili
olsun olmasın başka bir iş yapmasına izin veren 13. maddesi, c-
Gazeteciye ücretini peşin olarak ve vaktinde ödemeyen işverenin bu
ücreti geçecek her gün için yüzde 5 fazlasıyla ödemesini emreden
14. maddesi ikinci fıkrası, d- Çalışanlara her hizmet yılı sonunda
işverenin sağladığı karın emeklerine düşen nispi karşılığı olarak
asgari birer aylık ücret tutarında ikramiye ödenmesini hükme
bağlayan son fıkrası, e- Silah altına alınan veya hamile kalan
gazetecilere ödenecek ücretle ilgili 16. maddesi, f-Neşriyatı tatil
edilen gazete (medya organı) çalışanlarına ödenecek ücretle ilgili
17. maddesi, g- Çalışan gazetecinin haftalık izin hakkına ilişkin
19. maddesi, h- Yıllık ücretli izin hakkını düzenleyen22. maddesi,
i- Çalışma müddeti ve fazla mesai hakkındaki Ek 1. maddesi ve j-
Ceza hükümleri günün koşullarına göre değiştirilmelidir.Kanımızca
ceza hükümleri ağırlaştırılmalı, ancak diğer hükümler belli bir
ölçüde olmak kaydıyla işveren lehine değiştirilmelidir. Burada
temel ölçü adil olmaktır. 6- İşverenin çalışanla yaptığı
sözleşmeye, o işyerinin meslek etiği konusundaki kurallarının
konması zorunlu olmalıdır. 7- Tekelleşme, yukarıda da belirtildiği
gibi kamuoyunun serbestçe oluşumunu engelleyen bir olgudur. O
nedenle Basın Konseyi, tekelleşmenin her türüne karşıdır. Bununla
birlikte tekelleşmenin önlenmesine ilişkin çeşitli ülkelerde bugüne
kadar uygulanan önlemlerin hiçbirinin yeterli bir sonuç vermediği
bilinmektedir. BasınKonseyi'ni ilgilendiren, bu amaçla alınacak
önlemlerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin koyduğu sınır ve
ilkeleri gözardı etmemesidir.'' Kaynak: medyatava.net