Basın, Erdoğan'a herşeyini sattırdı
Abone olBaşbakan Erdoğan, Milliyet yazarlarıyla yaptığı toplantıda ilgi çekici açıklamalarda bulundu. Erdoğan, sattığı mallardan "Basını" sorumlu tuttu. Çünkü Erdoğan:
Milliyet yazarları, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la siyasetten
spora kadar birçok konuda uzun bir sohbet gerçekleştirdi. Bir
kısmını dün verdiğimiz söyleşi, Yunanistan'ın azınlıklara yaklaşımı
ve Ruhban Okulu açılması sorunuyla devam ediyor. Türk Silahlı
Kuvvetleri'nin Heybeliada'daki Ruhban Okulu'nun açılmasına karşı
olduğuna ilişkin haberlerin hatırlatılması üzerine Başbakan
Erdoğan, şunları söyledi: "TSK'nın böyle bir kanaati olabilir, bir
başka kurumun da olabilir. Ortaklaşa müzakeresi yapılır, karar ona
göre verilir. Zamanlama uygun mudur, değil midir? Öncelikler
arasında o mu önceliklidir, yoksa bir başkası mı?
Cami onarımına engel
Bir de muhataplarımız ne yapıyor, ona bakmak lazım. Kimsenin
olmadığı yerdeki kilisenin restorasyonu için acele ediliyor. Ama
Rum nüfusunun yoğun olduğu yerde onarım yapmıyorsunuz. Neden?
Çünkü, o bizim kayıtlara girecek. Atina'daki camilerin konumları
çok çirkin. 'Onarın' deyince olumlu yaklaşım göstermiyorsunuz.
Almanya'daki vatandaşım nasıl rahatlıkla mal alabiliyorsa, aynı
şekilde onların insanları benim vatandaşlığıma girmişse, o da benim
vatandaşlığıma girmişse, o da malını alabilmelidir.
Türk ismine tahammül yok
Yunanistan, bir Almanya'nın, Belçika'nın yaklaşım tarzını
gösteremiyor. Sadece Batı Trakya'da mevcut yapı var. Atina'ya
gelince bu yok. Batı Trakya'da bir derneğe Türk ismini
veremiyorsunuz. Türk ismine tahammül edemeyişleri bana göre
anlaşılır değil. Ben onlara da söyledim: 'Siz Rum adı koyun
müdahale etmeyiz. Biz o kadar Avrupalıyız siz bu konuda Avrupalı
olamadınız' dedim."
Başörtüsünde ortalamayı yakalamalıyız
Erdoğan, AKP'nin kadın kollarına türbanlı bir başkan adayının
getirileceği yönündeki haberleri, "Bizim gündemimizde 'Başı kapalı
olsun' diye bir şey kesinlikle yok" diye değerlendirdi. Erdoğan
şunları söyledi:
"Bizim il başkanlarımız arasında, kadın kollarımızda başı örtülü
arkadaşlarımız da, başı açık arkadaşlarımız da var. Ben
arkadaşlarıma ne başörtülü ne başı açık, bu konularda, 'Böyle bir
denge kaybına asla gitmeyeceksiniz' diyorum. Her ikisini de
çatımızın altına toparlayacak bir anlayışı yaygınlaştıracaksınız.
Çünkü biz ülkemizin ortalamasını çok iyi yakalamalıyız. Bu
ortalamanın dışına partimizi çıkaramayız. Bunu hedefleyen bir parti
başörtülüye kapısını kapasın, başı açık olana kapısını açsın veya
tam aksi böyle bir mantığı olamaz. Bizim şu anda kadın kolları
başkanımız başı açık bir arkadaşımız. Ben kendisinden memnunum. Şu
ana kadar 81 vilayeti en az 2 kere dolaşmış bir arkadaşımızdır.
Öğretmenliği bırakarak bu görevi almıştır. Denizli'de bizim 3 Kasım
seçimlerinde milletvekili adayımızdı. İlla ısrarla başörtülü
olmasın, başı açık olsun; başı açık olmasın, başörtülü olsun diye
bir şey gündemimizde yok. Hiçbir arkadaşımızın da böyle bir şey
yapma hakkı yok."
'Şimdi gayrimenkul alacağız mecburen'
"Her şeyimizi sattırdınız bana" diyen Erdoğan, milletvekillerinin
devletle iş yapmamak koşuluyla ticari faaliyette bulunmasının
normal olduğunu söyledi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, aile şirketlerini satmalarında
basının etkili olduğunu belirterek, "Her şeyimizi sattırdınız bana"
dedi. Erdoğan, önceki gün Milliyet yazarlarını kabulü sırasında bu
serzenişte bulunurken, kendisinin milletvekillerinin -devletle iş
yapmamak koşuluyla- ticari faaliyette bulunmalarının normal
karşılanması gerektiğine inandığını söyledi. Erdoğan, bu çerçevede
İtalya Başbakanı Berlusconi'nin durumunu örnek gösterdi.
Başbakan Erdoğan, TBMM'de 150 kadar milletvekilinin aynı zamanda
ticari faaliyette bulunduğu yolundaki haberlerden yola çıkarak,
yöneltilen hükümetin siyasilerin ticari faaliyetlerini
sınırlandıran bir etik yasa çıkartıp çıkartmayacağı yolundaki
soruya şu karşılığı verdi:
Ben milletvekili olduğunuz anda işinizi yapamazsınız mantığına
karşıyım. Şu denirse doğru bulurum. Devletle iş yapamazsınız
denirse doğrudur. Kayyuma devir bizim yasamızda yok. Milletvekili
olunca niye işini bıraksın? Neden bunun da ekonomi için bir kayıp
olduğunu düşünmüyoruz? Atıl bir kapasite oluşturuyoruz. Aktif
kapasiyeti iş hayatından çektiğinde, parasını alıp bankaya yatırıp
faaliyet dışı gelirle mi işi götürecek?
Her şeyimizi devrettik
Her şeyimizi devrettik zaten. Ne olacak benim param, bankada mı
duracak? Şu anda duruyor da. Şimdi mecburen paramla ya gideceğim
gayrimenkul satın alacağım, ya gideceğim kardeşime, çocuklarıma bu
parayı devreceğim. Bir şey yapmam lazım. Şu anda meşru olarak zaten
yapmam benim mümkün değil. Ama nedir, ben her zaman onu söylüyorum.
Bizim işimizin de esası oydu zaten. Biz devletle iş yapmadık. Biz
arazi koşturduk. Şu anda da ben ilke olarak ne kardeşime ne
çocuklarıma hiçbir zaman devletle iş yaptırmam.
Berlusconi'ye bakın
Devletle iş yapma konusunu işleyelim. Batı'yı da bu konuda
inceleyelim. Göreceksiniz ki, yönetimlerinden çekilirler ama
şirketlerini tasfiye etmezler. Şirketler bakidir. Avrupa'da
siyasetçiler-Berlusconi de dahildir- işlerini tasfiye etmezler.
İşleri devam eder, ama yönetimlerden çekilirler. Bakın bugün
Berlusconi, Milan'ı yine yönetiyor ama kendi yönetiminde yok.
Milan'ın patronu kimdir diye sorduğunuz zaman alacağınız cevap
Berlusconi'dir.
3 trilyona sattılar
Erdoğan, geçen şubat ayına kadar, Ülker Grubu'nun gıda ürünlerinin
dağıtımını yapan 3 ayrı anonim şirkette kurucu hissedardı. Aynı
şirketlerde kardeşi Mustafa Erdoğan ve eniştesi Ziya İlgen de
hissedardı. Şirketlerden birincisi Emniyet Gıda A.Ş. idi. İhna Gıda
A.Ş. ikinci şirketti. Yeni Doğan A.Ş. ise meşrubat ürünlerini
dağıtıyordu.
Her 3 şirkette de Başbakan, kardeşi ve eniştesinin toplam hisseleri
yüzde 30'u aşmıyordu. Erdoğan'ın hisseleri her 3 şirkette de yüzde
12 tutarken, kalan yüzde 18, enişte ile kardeşi arasında
dağılıyordu. Erdoğan ailesi, yüzde 30'luk hisseleri geçen şubat
ayında Trabzonlu işadamı Ahmet Günaydın'a 3 milyon YTL (3 trilyon
lira) karşılığında sattı. Bu satıştan Erdoğan'ın hissesine 1.2
milyon YTL (yaklaşık 900 bin dolar) düştü. Böylelikle Başbakan'ın
hiçbir ticari faaliyeti kalmadı.
Gündemimizde yabancı sermaye var
Olağanüstü bir durum olmaması durumunda IMF'yle stand by
anlaşmasının 11 Mayıs'ta imzalanacağını ifade eden Erdoğan,
ekonomiye ilişkin şu mesajları verdi: "Niyet mektubu imzalandı. Biz
ağırlık olarak Türkiye'de doğrudan yabancı sermaye girişini
gündemimize aldık. AB süreci içerisinde bazı yatırımların ülkemizde
görülmesini istiyoruz. Onların da verdiği rakamlar bu yıl
içerisinde 3 milyar dolar gibi bir doğrudan yabancı sermaye
gireceği yönündedir. Buna özelleştirme dahil değil. Bunlar direkt
olarak ülkemizdeki yatırımlar."
Diaspora nemalanıyor
Erdoğan, Ermenistan'la ilişkileri değerlendirirken, son dönemde
Kars Antlaşması ile ilgili konularda bir direnmenin olmadığını,
daha olumlu bir noktaya gelinmeye başlandığını ifade etti. Erdoğan,
bir soru üzerine "Ermeni diasporasının gerilimden nemalandığını"
belirtti.
Milliyet, dünya medyasında
DIŞ HABERLER SERVİSİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisini Başbakanlık Konutu'nda
ziyaret eden Milliyet yazarlarına yaptığı "Ermenistan ile siyasi
ilişkiler kurulabilir" açıklaması, dünyada büyük yankı buldu.
Dünyanın en büyük ve en etkin 3 haber ajansı Reuters, Associated
Press (AP) ve Fransa Basın Ajansı (AFP), Başbakan Erdoğan'ın
Ermenistan konusundaki açıklamalarına geniş yer vererek duyurdu.
İngiliz haber ajansı Reuters, konuyla ilgili haberinde, "Türkiye,
Ermenistan ile siyasi ilişkiler görüyor" başlığını attı. Amerikan
AP ise, "Türkiye'nin Başbakanı, Ermenistan ile siyasi ilişkilerin
kurulabileceğini söyledi" başlığı altında Erdoğan'ın Milliyet
yazarlarına yaptığı açıklamalara yer verdi. AFP de haberine,
"Türkiye soykırım konusunda Ermenistan'a yeni teklifte bulunuyor"
başlığını attı.
KAYNAK: