Başı açık kardeşim neyse, örtülü kardeşim de...’’
Abone olDemokratikleşme Paketi’ne eleştirilerine yanıt veren Erdoğan, “Niye karşı çıkıyorsun. Benim başörtülü bacılarım kamu dairelerinde daha rahat...
Demokratikleşme Paketi’ne eleştirilerine yanıt veren Erdoğan,
“Niye karşı çıkıyorsun. Benim başörtülü bacılarım kamu dairelerinde
daha rahat çalışacak diye mi rahatsız oluyorsun. Benim başı açık
kardeşim neyse, örtülü kardeşim de aynı şartlara sahip olmalıdır.
Bu paket bunun için yapıldı” dedi.
Erdoğan, Adana temaslarının ikinci gününde Kozan ilçesinde
vatandaşlarla buluştu. Stat meydanında Kozanlılara seslenen
Başbakan Erdoğan, ilçeye yapılan yatırımları anlattı. Adana’da
toplam 864 milyon liralık yatırım kazandırdıklarını ifade eden
Erdoğan, bunun 20 milyonluk kısmının Kozan halkına yapıldığını
söyledi. “Yiğit olan yiğit sözünde durur. Biz de sözümüzün eriyiz
Kozan’a hizmet üreteceğiz dedik ve bunu yapıyoruz” diye
konuştu.
DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ
Kozan’da demokratikleşme paketi üzerinden de muhalefete yüklenen
Erdoğan, bu reformlarla Türkiye’nin engellerinden ve prangalarından
kurtulduğunu savundu. Başı açıkla başörtüsü takanların aynı
şartlara sahip olması gerektiğini dile getiren Erdoğan,
“Bir paket açıkladık. O malum çevreler adeta papağan gibi aynı
masalı anlatmaya yeniden başladılar. Göreceksiniz onlar bir kez
daha yanılacaklar. Onlar bir kez daha kaybedecek Türkiye bir kez
daha kazanacak, ben bunu görüyorum. Niye karşı çıkıyorsun benim
başörtülü bacılarım kamu dairelerinde daha rahat çalışacak diye mi
rahatsız oluyorsun. Başı açık kardeşim neyse örtülü kardeşim de
aynı şartlara sahip olmalıdır. Bu paket bunun için yapıldı. Hani
milliyetçiydin, milleti seviyordun. Bu yanlışı biz düzeltiyoruz.
Hepsi bizim kardeşimiz, hepsi canımız hepsi bu vatanın evladı.
Üniversitelerde aynı şekilde bu mücadeleyi verdik. Bizi çok
engellediler. Ama ancak hamdolsun belli bir noktaya geldik. Bu
ülkede başı örtülü yavrularımıza üniversite kapısını kapattılar.
Ancak açıldı. Ya bunlar bizim kızlarımız değil miydi? Kızlarımız
arasında bir sıkıntı yoktu, sıkıntı ülkeyi yönetenlerdeydi.
Bunların ayaklarına niye pranga vuruyorsun. Ben kendi kızlarımı
ülkemin üniversitelerinde okutamadım. Yurt dışına göndermek zorunda
kaldım. ABD’de, Avrupa’da başörtüyle okuyor. Halkının yüzde 99’u
Müslüman olan Türkiye’de okuyamıyordu.
’’KATSAYI DİYE BİR ENGEL ÇIKARDILAR’’
Bununla da kalmadılar. Bir de önümüze katsayı diye engel
çıkardılar. Ne demek o yani üniversiteye girememeleri için ne
gerekiyorsa onu yaptılar. Orada da dert başkaydı İmam Hatipliler
oraya giremesin. O da kalktı. Meslek lisesi hepsi her yere
girebilir. Başörtülü olarak okuyabiliyor mu okuyor. Artık kamuda da
görev yapmaya başlayacak. Kimler rahatsız oluyor? Onun için de
bunlara hesabı soracak sizsiniz, nerede sandıkta soracaksınız.
Çünkü demokrasi bu, demokrasinin güzel yanı bu. Sandık. Halkındır.
Milli iradenindir. Milli irade sandıkta tecelli eder ve herkes buna
uyar.
’’EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR’’ DİYOR
‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ diyor Meclis Başkanı’nın
arkasında. Anıtkabirde de yazıyor aynı şekilde. Onu görüyorlar,
okuyorlar ama uygulamaya gelince işlerine gelmiyor. Bu reform
paketiyle Türkiye gücüne güç katacak emin adımlarla geleceğe
yürüyecek. Sizlerle konuşarak hazırladık. Kamuoyu araştırmalarıyla,
kamuoyu nasıl refleks veriyor bunları gördük. Sizin onay
vermediğinizi biz de istemeyiz. Bu paket 76 milyonun paketidir. Her
bir memnun edecek yeni haklarla güçlendirecek bir pakettir. Bu
paket ayrımcıdır diyorlar. Haşa bunu nasıl dersiniz. Biz kimin ne
dediğine değil, milletin ne dediğine bakarız. Milletim memnun yüzde
60-70 memnuniyet görüyoruz. Biz inancı itibariyle sağlam bir
milletiz. Biz yaradan Allah. Yaradılıştan itibaren verdiği hakların
teminat altına alınmasını kimlerden istiyor. O toplumları idare
edenlerden istiyor. Bizim dinimizde kavimler vardır ama kavimcilik
yoktur, kabilecilik yoktur. Ben Türk’ü de severim, Kürt’ü de, Laz’ı
da, Romanını da hepsini severim. Niye severim, yaratılanı yaradan
da ötürü severim. Onun için. Aramıza ayrılık tohumu atmak
isteyenlere bu cevabı verin. Onu kim yarattı beni yaradan Allah.
Bizim birliğimizi beraberliğimizi kimse bozmasın. Biz bir olacağı
beraber olacağız iri olacağız diri olacağız hep beraber Türkiye
olacağız. Biz Afyonkarahisardan yola çıkarken ne dedik? Tek millet
dedik, ne dedik tek bayrak dedik, ne dedik tek vatan dedik, ne
dedik tek devlet dedik. Ve böyle gidiyoruz. Türkiye’yi daha özgür
daha güçlü daha kardeşçe geleceğe taşıyacağız.”
BÜYÜKŞEHİR YASASI
Kozanlılara yeni büyükşehir yasasını anlatan Başbakan Erdoğan, 30
Mart’tan sonra tüm belde ve köylerin daha planlı şekilde
büyüyeceğini söyledi. “Bu kardeşiniz belediyecilikten geldi.
İstanbul’da yaşadığımız başarıyı tüm Türkiye’de yaşamak istiyoruz”
diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bakınız isteyen ilçe, isteyen belde istediği gibi plan yapıyordu.
İstediğiniz gibi plan yaparsanız plan bütünlüğü olmaz. İşte bunu
giderebilmek için, büyükşehir belediyesi bizim nazım imar planı
dediğimiz planları yapacak. İlçe belediyeleri de uygulama planları
yapacak. Böylece bir plan bütünlüğü ortaya çıkacak. Büyükşehir en
ücra köşedeki köyün alt yapısıyla ilgilenecek. Köye bırakalım bunu
kaymakam yapsın, demeyecek. Muhtara bırakalım demeyecek. Büyükşehir
belediyesi onu yapmak zorunda. Neyle yapacak. Diyelim ki su
kanalizasyon idaresiyle yapacak. Yeni büyükşehir statüsüyle sıkıysa
yapmasın. O zaman sen hesabını soracaksın. Büyükşehir için oy
kullanacaksın. O zaman diyeceksin ki ‘kusura bakma beni seçimden
seçime mi hatırlıyorsun deyip’ güle güle diyeceksin. Derdimiz bu,
onun için bunu yaptık.’’
’’HUZURUNUZA HANGİ YÜZLE GELECEK?’’
’’Şimdi muhalefet bu büyükşehir yasamıza karşı çıktı. Anayasa
mahkemesi reddetti. Bu yasaya iyi olmadığı düşüncesiyle karşı çıkan
ana muhalefet şimdi seçimler geliyor. Sizin huzurunuza hangi yüzle
gelecek. ‘Ben daha iyi yönetirim mi’ diyecek. Hangi yüzle bunu
diyorsun. Fakat bizler size inşallah bu büyükşehir yasasıyla
hizmeti getiriyoruz. Bununla beraber Kozan bugünden çok ama çok
daha güzel bir ilçe haline gelecek. Buna inanarak söylüyorum,
yaşayarak söylüyorum ve Kozan’a bu yakışır diye bunu söylüyorum.
Bir medeniyet ilçesine bu yakışır diye söylüyorum. Bu sistemi
İstanbul’da test ettik, Kocaeli’nde test ettik. Başarı sağladık. Bu
30 şehirde de deneyeceğiz ve bunu başaracağız. Sizin desteğinizle,
hayır dualarınızla bunu başarmamız için hiçbir sebep yok.’’
’’76 MİLYONA AYNI NAZARLA BAKIYORUZ’’
Türkiye’de yaşayan 76 milyon insana aynı nazarla baktıklarını dile
getiren Erdoğan, “Biz Türkiye’ye sevdalıyız. Biz bu millete
sevdalıyız. Tıpkı Ferhat ve Şirin gibi. Biz Ferhat, sizler
Şirin’siniz. Evelallah dağları dele dele geliyoruz. Tünellerle,
metrolarla, dağları dele dele geliyoruz. Önümüze duramıyorlar.
İnanıyoruz ki inandığımız için üstünüz ve inandığımız için bunları
başarıyoruz. 76 milyonun tamamına aynı nazarla bakıyoruz. 76 milyon
Türkiye vatandaşının her birine eşit hizmet götürmenin
mücadelesiyle kucaklıyoruz. Ne yapıyorsak ülkemiz için, milletimiz
için, ay yıldızlı bayrağımızı daha yüksek burçlara dikmek için
yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
"MÜTEAHHİTLERİMİZ YURT DIŞINDA YATIRIM YAPIYOR, ÜLKENİN İTİBARI DA
ARTIYOR"
Başbakan Erdoğan, 11 yıllık iktidarları döneminde ekonomik ve
demokratikleşme alanlarında yaptıkları çalışmalarla ülkenin daha da
güçlendiğini dile getirdi. Haklar ve özgürlüklerin güçlenmesiyle
kardeşliğin de pekişeceğini ve Türkiye’nin geleceğe daha büyük
adımlarla yürüyeceğini kaydetti.
İRTİBARIMIZ ARTIYOR
Bu süre zarfında yurt dışına yatırım yapan işadamlarının
yatırımlarını artırdıkça Türkiye’nin de itibarının arttığını
vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’nin iş adamları, müteahhitleri 10 yıllardır yurt dışında
iş yapıyor. Büyük projeler üretiyorlar. 1973-2003 arası yurt
dışında 46 milyar dolarlık iş üstlendiler. Ama 2003 yılından bu
güne kadar 11 yılda 214 milyar liralık iş üstlendiler. Halep
oradaysa arşın Kozan’da. 46 milyardan 214 milyar liraya. Yani bunu
46 milyar doları 90 milyar olarak ele alsak 214 milyar. Demek ki
2,5 kat artış var. Uluslar arası alanda en büyük limanları, spor
salonlarını, barajları şu anda Türk işadamları, Türk müteahhitleri
inşa ediyor. O ülkeler kadar Türkiye’de kazanıyor. Mimarlarımız ve
mühendislerimiz kazanıyor, işçilerimiz kazanıyor. İş adamları
işlerini başarıyla tamamlayınca itibarımız daha da artıyor. Şu anda
dünyada Çin’den sonra en fazla bizim firmalar uluslar arası
projeler üstleniyor. Yani ekonomi büyüdükçe uluslar arası başarı da
büyüyor. Demokrasi sağlamlaştıkça, itibar da güç kazanıyor.
Türkiye’de kardeşlik güç kazandıkça dünyadaki etkinliğimiz daha da
artıyor. Hız kesmeden, ivme kaybetmeden bu şekilde büyütmeye devam
edeceğiz.”
"HORTUM KESİLMESEYDİ BUGÜNDE KAPI KAPI DOLAŞIP BORÇ
DİLENECEKTİK"
Başbakan Erdoğan, 2002 öncesi iktidarda olan partilere de yüklendi.
Milliyetçiliğin hortumları önlemekle olacağını işaret eden Erdoğan
şunları kaydetti:
“Size soruyorum 11 yıl önce Türkiye’nin IMF’ye olan borcu neydi
23,5 milyar dolardı. O zamanın hükümeti kimlerden oluşuyordu. DSP,
MHP ve ANAP. Şu anda ANAP yok, diğerleri de DSP de yok gibi.
MHP’nin grubu var. Kardeşlerim onlar borçlandı 23,5 milyar dolar
borçla bize devretti. Biz ne yaptık 14 Mayıs’ta son taksiti ödedik
23,5 milyar doları kapattık, bitirdik. Artık Türkiye’nin IMF’ye
borcu yok. Bunu bizler yaptık. Yolsuzlukları ayağımızın altına
aldık. Eğer hortum kesilmemiş olsaydı bugün hala kapı kapı dolaşıp
borç dilenecektik. Merkez bankamızın kasasında ne vardı. 27,5
milyar dolar vardı. Kardeşlerim bu bizim milli bankamız değil mi?.
Şimdi milliyetçi ve ulusalcı geçinenlere sesleniyorum. IMF’ye
borçlanan sensin, borcu ödeyen ben. Biz borç ödüyoruz, millete
sevgi bu. Sen ise borçlanıp kapı kapı dolaşıyorsun, bu nasıl
milliyetçilik. Merkez Bankası’nın 27,5 milyar dolarcık kalmış
kasasında. Şimdi ne var 129 milyar dolar var. Eğer bugün bir
gücümüz varsa bu gün ayakta dik duruyorsak işte buradan geliyor.
Hani sen milliyetçiydin Merkez Bankası’nı niye boşalttın biz şimdi
dolduruyoruz. Milliyetçilik bu, milleti sevmek bu.”
"230 NİRE, 800 MİLYAR DOLAR NİRE?
Başbakan Erdoğan, 11 yıllık iktidarları boyunca hangi reformu
getirdilerse muhalefetin karşı çıktığını söyledi. Yaptıkları
işlerin doğruluğunu milli gelirdeki artıştan gördüklerini dile
getiren Erdoğan, “Biz geldiğimizde milli gelir neydi biliyor
musunuz? 230 milyar dolardı. Şimdi bu rakam şu an itibariyle 800
milyar dolara çıktı. 230 nire 800 milyar dolar nire. Yani bire üç
buçuk arttı. Şimdi milliyetçilik nerede bizde. Biz milletimizi daha
çok seviyoruz. Daha büyük adımlar atıyoruz. Bundan sonra daha da
atmaya devam edeceğiz. Bütün bu aldatanlar hep milleti aldattılar.
Ama sonunda aldattıklarını da görüyorlar. Her seferinde yanıldılar.
İnşallah” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan konuşmasının ardından, Kozanlılarla “Beraber
yürüdük biz bu yollarda” şarkısını söyleyip, ilçeye yapılan
yatırımların açılışını gerçekleştirdi.
(İHA)