Başesgioğlu'dan işsizlik itirafı
Abone olİşsizlik Türkiye'nin en önemli sorunu. Çalışma Bakanı Murat Başesgioğlu'na göre işsizlik yapısal bir sorun haline geldi. Bakanın konu ile ilginç tespitleri var.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, Türkiye’de
işsizlik konusunun yapısal sorun haline geldiğini söyledi. Bakan
Başesgioğlu, Trabzon’da BAĞ-KUR ve İŞKUR Trabzon İl müdürlüklerini
ziyaretinin ardından Zorlu Grand Otel’de düzenlenen Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı Doğu Karadeniz Bölge Toplantısı’na
katıldı. Bakan Başesgioğlu, burada yaptığı konuşmada, dünyada artık
teknolojinin, iletişimin çok hızlı yaygınlaştığı dönemde kamu
kurumlarının da kendilerini bu gelişen yeni duruma ayarlamak
durumunda olduğunu belirterek, "Artık eskiden olduğu gibi klasik
yöntemlerle hizmet üretmekle vatandaşın memnuniyetini artırmak
mümkün değil. Bakanlığımız önümüzdeki süreçte çok önemli görevler
icra edecek. Özellikle AB süreci içerisinde bakanlığımızın üzerine
düşen çok önemli görevler vardır. Önümüzdeki süreçte bakanlığımızı
bu yeni gelişmelere hazırlamak durumundayız" dedi. Türkiye’de
işsizlik ve istihdam konusunun çok önemli olduğunu ifade eden Bakan
Başesgioğlu, şöyle konuştu: "Devlet İstatistik Enstitüsü’nün son
yapılan çalışmasına göre, yüzde 11.5 civarında işsizlik oranı
gözükmektedir. Aslında işsizlik sadece Türkiye’nin sorunu değil.
Bazı gelişmiş, gelişmekte olan ülkelerde de işsizlik sorunu
yaşanıyor. Bugün AB ülkelerinde işsizlik oranı yüzde 10’lar
civarındadır. Hatta birçok Avrupa ülkesinde işsizlik oranı
Türkiye’den yüksektir. Bizim onlardan farkımız, Türkiye’de işsizlik
konusu yapısal bir sorun haline gelmiştir. Bir diğer fark da bu
Avrupa ülkelerinde işsizlik bizden fazla olmasına rağmen, onların
sosyal koruma sistemleri güçlü olduğu için işsizlik probleminin
yaratmış olduğu ekonomik ve sosyal problemleri gidermek konusunda
fazla sıkıntı çekmiyorlar." "2004 YILINDA 654 BİN CİVARINDA YENİ
İSTİHDAM YARATILMIŞTIR" Bakan Başesgioğlu, bir ülkede işsizliği
önlemenin en önemli yollarından birinin o ülkedeki ekonomik
büyümeden geçtiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: "Eğer ülkenizin
ekonomisi yeni istihdam yaratmıyorsa başka söyleyecek söz yoktur.
Türkiye son iki yılda çok iyi büyüme performansı gösteriyor. Büyüme
oranımız yüzde 9.9’dur. Bu gerçekten dünya ülkeleri içerisinde en
çok büyüyen ülkelerden biri olduğumuzu göstermektedir. Yüzde 9.9
büyüme oranı olmasına rağmen bunun istihdama yansımasının veya bire
bir yansımasının olmadığını görüyoruz. 2004 yılında 654 bin
civarında yeni istihdam, yeni iş yaratılmıştır. Bu az bir istihdam
oranı değildir. Ama bizdeki geçmişten gelen birikmiş işsizlik oranı
nedeniyle işsizlik oranımızdaki düşüş çok cüzi olmuştur."
Türkiye’de her yıl 750-800 bin gencin iş gücü piyasasına girdini
kaydeden Bakan Başesgioğlu, şöyle devam etti: "Kamu olarak bunun
ancak 50 bin civarındaki bölümünü karşılayabiliyoruz. Bunun dışında
kalan bölümü özel sektör tarafından istihdam edilmesi gereken
bölüm. Bu nedenle hükümet olarak özel sektörün yeni istihdam
yaratma gayretlerine katkı vermek için elimizden geleni yapıyoruz.
İşsizliği önlemek sadece ekonomik büyüme ile de mümkün değil. Onun
dışında aktif istihdam politikaları dediğimiz politikaları
uygulamak durumundayız. Türkiye İş Kurumu vasıtasıyla ulusal
istihdam projesi çalışmalarımız devam ediyor." Türkiye’nin genç
nüfusa sahip bir ülke olduğuna dikkati çeken Bakan Başesgioğlu,
şunları söyledi: "Bu bizim diğer ülkelerle kıyasladığımızda en
büyük avantajlarımızdan biri. Bugün AB ülkeleri, nüfuslarının
yaşlanmasının sıkıntılarını gidermek için çok büyük gayretler
içerisinde. Türkiye bu ülkelere nazaran önemli avantaja sahip. Genç
bir nüfusa sahibiz. Bu bizim uluslararası rekabette en büyük
avantajlarımızdan biri ama bunu kullanabilmemiz için bu genç iş
gücümüzü nitelikli hale getirmek zorundayız. Eğer bu genç nüfusumuz
nitelikli hale gelirse bizi uluslararası rekabette çok önemli
fırsatlar beklemektedir. Hem ülkemize yabancı sermayenin girmesi
açısında hem de yurtdışına çalışmak için giden gençlerimiz
açısından. Bunun da tek yolu mesleki eğitimden geçmektedir.
Maalesef ülkemizde mesleki eğitim alanında istediğimiz hedefimizi
yakalamış değiliz. Eğitim ile istihdam, üniversite ile sanayi
arasında sağlıklı bağ yoktur."