Başçı konuştu doların ateşi düştü
Abone olMerkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, bu yıl sonunda enflasyonun 7'ye yakın ama belki 7'nin biraz üzerinde gerçekleşmesinin mümkün olduğunu söyledi.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı,
"2014 yılında para ve kur politikası" konulu basın toplantısı
düzenledi. Başçı, bu yıl sonunda enflasyonun yüzde 7'ye yakın,
belki 7'nin biraz üzerinde gerçekleşmesinin mümkün olduğunu
söyledi. Başçı, yıl sonuna kadar 3 milyar dolar satacaklarını da
açıkladı. Bu açıklama sonrası dolar TL karşısında 1 kuruş değer
kaybetti.
Bankanın kullandığı üç farklı faiz oranıyla ilgili konuşan Başçı,
"Üç faizle ilerlemenin bazı avantajları var. Bu şekilde
kredi büyümesinin tüketici kredilerinden ticari kredilere
yönelmesine katkı sağlanacak" dedi.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın açıklamaları
şöyle:
Başçı, 2014 yılının başlarından itibaren oldukça belirgin ve
hissedilebilir şekilde tüketici kredilerinin büyüme hızının
kademeli bir şekilde önce yüzde 25'e, daha sonra yüzde 20'ye, daha
sonra da yüzde 15'e indirilmesini amaçladıklarını bildirdi.
Başçı, "2014 yılında para ve kur politikası" konusunda düzenlediği basın toplantısında yaptığı konuşmada, geçen yıl yaptığı basın toplantısında vurguyu politika araçlarına yaptığını hatırlattı.
Geçen yıl "esneklik vurgusu" da yaptığını anımsatan Başçı, "Oldukça esneğiz, çeşitli alanlarda, boyutlarda politikalarımızı şekillendirebiliriz. Daha ziyade yapısal alanlara ağırlık vereceğiz söylemiyle birlikte yapısal tarafa ağırlık vererek sunumumu yapmışım ve esneklik vurgusu orada yüksek. Bugün bulunduğumuz konjonktürde ise daha ziyade ne yapacağız, onunla ilgili mesajlar ön plana çıkacak. Dolayısıyla esneklikten fazla öngörülebilirlik daha ön planda olacak" diye konuştu.
Merkez Bankası'nın temel amacının fiyat istikrarının sağlamak olduğuna dikkati çeken Başçı, bu çerçevede 2016 yılı enflasyon hedefinin, hükümetle varılan mutabakata paralel olarak yüzde 5 olarak belirlendiğini ifade etti.
Erdem Başçı, Merkez Bankası'nın hesap verme yükümlülüğünün bir
unsuru olarak, belirsizlik aralığının önceki yıllarda olduğu gibi
her iki yönde "2 yüzde puan" olarak korunduğunu
belirterek, şunları kaydetti:
"Enflasyon, yıl içinde 3'er aylık dönemlerin sonu itibarıyla yıl sonu hedefinden 2 yüzde puandan fazla farklılaşması durumunda sapmaya yol açan nedenler ile hedefe ulaşılması için alınan ve alınması gereken önlemler, enflasyon raporu aracılığıyla kamuoyuna açıklanacaktır. Gerçekleşen enflasyonun, yıl sonunda belirsizlik aralığının dışında kalması durumunda ise hükümete açık mektup yazılacaktır. Bu yıl sonunda enflasyonun 7'ye yakın ama belki 7'nin biraz üzerinde gerçekleşmesi mümkün, onu da yine beklemek lazım, acele etmemek lazım ama eğer böyle bir durum gerçekleşirse, hükümete açık mektup yazmamız gerekecek. Dolayısıyla burada hiçbir değişiklik yok. Öngörülebilirlik tam. Yüzde 5'le devam ediyoruz. Artı eksi 2 puan da belirsizlik aralığımız var."
FİNANSAL İSTİKRARI GÖZETMEYE DEVAM
EDECEĞİZ
Merkez Bankası'nın, fiyat istikrarına odaklı para politikası duruşunun ve bu politikadaki öngörülebilirliğin korunduğu bir çerçeveyi esas aldığını anlatan Başçı, ayrıca rezerv opsiyonu mekanizmasının otomatik dengeleyici özelliğinin kademeli olarak güçlendirileceğini ifade etti.
Başçı, Merkez Bankası'nın, enflasyonu hedefle uyumlu seviyelerde tutmayı amaçlarken, finansal istikrarı gözetmeye devam edeceğini belirterek, şöyle devam etti:
"Bu doğrultuda Merkez Bankası, sermaye akımlarının yurt içi ekonomi üzerinde oluşturduğu oynaklığın sınırlanmasına yönelik politikalarına devam edecektir. Önümüzdeki dönemde de fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda, geleneksel araçların yanı sıra, yeni politika çerçevesi dahilinde geliştirilen araçlar da kullanılmaya devam edilecektir. Ayrıca krediler ve döviz kuru kanallarının daha etkin çalışması için iletişim kanalı da gerektiğinde destekleyici bir araç olarak devreye alınacaktır. Önümüzdeki dönemde iç talebin artmaya devam edeceği ancak finansal koşullardaki sıkılaşma nedeniyle bu artışın ılımlı kalacağı düşünülmektedir. Temkinli para politikası duruşunun, alınan makro ihtiyati önlemlerin ve zayıf seyreden sermaye akımlarının etkisiyle, kredi büyüme hızlarının daha makul düzeylere geleceği öngörülmektedir. Bu çerçevede ekonomi ılımlı şekilde büyümeye devam ederken, talep bileşenlerinin olumlu yönde dengelenmesi beklenmektedir. Böyle bir kompozisyon altında toplam talep koşullarının enflasyon üzerinde baskı oluşturması beklenmemektedir."
ÖNGÖRÜLEBİLİRLİĞİ DAHA DA
ARTTIRACAĞIZ
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, likidite politikasıyla ilgili de bilgi verdi.
TL likiditesi politikasında öngörülebilirliği kademeli olarak artırdıklarını ve bu toplantıda biraz daha artıracaklarını belirten Başçı, "TL likiditesi politikasıyla ilgili kafalarda hiç bir soru işareti kalmayacak şekilde bugün son derece net olacağız ve bundan sonra artık herkes, Merkez Bankası ne yapar, nasıl yapar, hangi araçlarla bunu yapar, net bir şekilde bunu bilecek ve bankalarımız çok rahat bir şekilde önlerini görebilecekler. Burada da oynaklığı sıfıra yakın seviyelere indirmeyi planlıyoruz. 2014 yılında kısa vadeli faizlerde oynaklığı sıfıra yakın seviyelere kadar indirmeyi planlıyoruz" diye konuştu.
Döviz likiditesi politikasıyla ilgili de öngörülebilirliği
kademeli olarak artırmayı planladıklarını açıklayan Başçı,
kendilerine ufak bir miktar esneklik de bırakacaklarını ancak asıl
olanın öngörülebilirlik olacağını bildirdi.
TÜKETİCİLERİN AŞIRI HIZSA BORÇLANMALARININ ÖNLENMESİ
İstikrar için belirlenen amaç ve araçlara da değinen Başçı, şunları söyledi:
"Burada amaç ve araçlarımız var. Bunlardan birincisi, tüketicilerin aşırı hızda borçlanmalarının önlenmesi. Bu amaç, fiyat istikrarıyla çok yakından ilişkili. Eğer biz tüm politika yapıcılar olarak mümkün olduğu kadar üretimi ve üreticiyi destekler, aşırı tüketimi önlersek, bu, enflasyonu düşürücü etki yapar. Enflasyon açısından böyle. Dış denge açısından da benzer bir etki var. Eğer aşırı hızlı kredi büyümesi frenlenirse, dış dengedeki dengelenme süreci de daha hızlı bir şekilde gerçekleşir ve dolayısıyla oraya da faydası var. Dolayısıyla bu amaç hem Merkez Bankası'nın fiyat istikrarıyla uyumlu hem de diğer kamu otoritelerinin Orta Vadeli Program'da (OVP) ve 10. Kalkınma Planı'ndaki tasarrufların artırılması amacıyla uyumlu bir amaç.
Peki araçlar ne burada? Hangi araçlarla tüketicilerin
aşırı hızda borçlanmalarını önleyeceğiz bu yıl? Birincisi,
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun aldığı ve alacağını
açıkladığı tedbirler. Bunları biliyorsunuz, açıklandı. İkinci araç,
bugün sizlerle paylaşacağım. Merkez Bankası'nın uyguladığı likidite
programı. Onun bağlantısını da burada kuracağız. Dolayısıyla
destekleyici bir araç olarak Merkez Bankası'nın likidite politikası
da tüketici kredilerinin aşırı hızda artmasının önüne geçmeye
yardımcı olacak."
'TÜKETİCİ KREDİLERİNİN BÜYÜME HIZINI DÜŞÜRECEĞİZ'
Tüketici kredilerinin büyüme hızının, ticari kredilere göre daha dalgalı bir seyir izlediğini anlatan Başçı, "Lehman krizi" ile neredeyse sıfıra kadar düşen tüketici kredilerinin büyüme hızının, 2011'in ortalarında tekrar yüzde 40'lara yükseldiğini ifade etti.
"Yüzde 40, kesinlikle sürdürülebilir bir büyüme hızı değil, onun mutlaka aşağı çekilmesi gerekiyordu" diyen Başçı, o dönemde alınan tedbirlerle bunun yüzde 15'e kadar indirildiğini anımsattı.
Ticari kredilerin ise daha istikrarlı bir büyüme seyri izlediğine dikkati çeken Başçı, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Şu an büyüme hızlarına baktığımızda tüketici kredileri, yüzde 30'un biraz altında büyümeye devam ediyor. Ticari krediler ise yüzde 20-25 arasında bir hızla büyüyor. Bizim amacımız ne? 2014 yılının başlarından itibaren oldukça belirgin ve hissedilebilir şekilde tüketici kredilerinin büyüme hızının kademeli bir şekilde önce yüzde 25'e, daha sonra yüzde 20'ye, daha sonra da yüzde 15'e indirilmesi. Tüketici kredilerinin büyüme hızı gelecek sene içinde yüzde 15'e inerse hem enflasyon açısından sonuç almamız sağlanacak hem de dış denge açısından çok daha iyi bir noktaya geleceğiz. Bu arada ticari kredilerde ne olacak? Büyük ihtimalle ticari kredilerin büyüme hızında çok hafif bir azalma olabilir ama yüzde 20'lere doğru o da büyüme hızında gerileme gösterebilir, 15-20 arasında bir seviye, orada sürdürülebilir görünüyor ama tüketici kredilerinin büyüme hızının mutlaka ticari kredilerin büyüme hızından daha yavaş olması şart ki biz enflasyonla mücadelede sonuç alalım, aynı zamanda dış dengede de sonuç alalım. Yaklaşımımız bu."