Başbuğ'dan terörü bitirecek şifreler
Abone ol'Küresel Terör Sempozyumu'nda konuşan Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ terörü bitirecek şifreleri verdi.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, 'Küresel Terör
Sempozyumu'nda konuştu. Medyanın terörle ilgili olayları veriş
biçimini eleştiren Başbuğ şöyle konuştu:
Teröristlerin en büyük amacı toplumların dikkatini çekmektir.
Medyada terör örgütleriyle ilgili haberler sunulurken, bu haberin
kapsamı verileceği süre çok önemlidir. Elbette verilmelidir, ancak
doğru bilgiye dayalı olarak verilmelidir. Burada bizim eksikliğimiz
varsa kimseyi suçlayamayız. Medyada bunu yaparken bu haberlerin
verileceği süreye dikkat etmesi lazımdır. 2 dakikada verecekseniz
15 dakikada vermeyin. Bir haberi lütfen 10 kere göstermeyelim.
Tekrarlar çok önemli.
İşte Başbuğ'un konuşmasından ana başlıklar:
TERÖRİZMİN İNSANLIĞI YOK
Küresel terör ülkelerin işbirliğini zorunlu kılmaktadır. Terör
insanlık dışıdır, terör acımasızdır. Bugün burada aramızda dost ve
kardeş Pakistan'ın Peşaver'deki 11. Kolordu Komutanı Korgeneral
Muhammed Mesut da var. Kendisiyle Pakistan'a yapmış olduğum ziyaret
esnasında 14 Ekim 2009 tarihinde tanışmış ve görüşmüş idim.
Korgeneral Mesud, maalesef oğlunu, tek oğlunu 4 Aralık 2009
tarihinde bir terör saldırısı esnasında kaybetti.
Hepinizin huzurunda yaşadıkları büyük acıyı bir defa daha
kendisiyle paylaşmak isterim. Terör karşısında boyun eğmemeliyiz.
Acımızı yüreğimize gömmeli mücadelemize kararlılıkla devam
etmeliyiz. Korgeneral Mesud'un burada bizimle beraber olması işte
bunun güzel bir örneğidir. Demokrasi, haklar, özgürlükler ve
sorumluluklar sistemidir. Demokrasinin sunduğu fırsat alanlarını
kullananlar bireylerin en temel hakkı olan yaşam hakkını hedef alan
terörizm faaliyetlerini hiçbir nedenle hoşgöremez. Terör ve
terörizm desteklenemez, görmezlikten gelinemez.
İSLAMLA TERÖR ÖZDEŞLEŞTİRİLEMEZ!
Yeri gelmişken semavi bir din olan İslam'ı terörle özdeşleştirmenin
de küresel terörizmin politik amacına hizmet edeceğini hatırlatmak
isterim. Türkiye, PKK terör örgütüyle 30 yılı aşkın bir süredir
mücadele etmektedir. Bu süre zarfında çok acı kayıplar yaşadık.
Önemli bedeller ödedik ancak unutulmamalıdır ki, devletler ve
milletler gereken durumlarda bedel ödemeye de hazır olmalıdır.
Zaman zaman yeri geldi ulus olarak tek başımıza mücadelemizi
sürdürdük. Dolayısıyla terörizmle mücadelede uluslararası işbirliği
ve güçbirliğinin önemini biz acı tecrübemiz sonucunda öğrendik.
Uluslararası işbirliği ve güçbirliğinin sağlanması zorunludur.
Terörizm gibi bir orduyu iyi analiz edebilmek için disiplinlerarası
bir yaklaşıma ihtiyacımız var. Terörü bir olgu olarak değerlendirip
nasıl, nerede ve hangi şartlarda ortaya çıktığını anlamalıyız.
Terörün düşünme biçimini analiz etmeliyiz.
TERÖRLE MÜCADELEDE YÖNTEM
Terörle, terörizmle mücadeleyle terör örgütü ve teröristle mücadele
kavramlarının arasındaki ilişki ve farklılıktır. Terörle mücadele
devletler tarafından ve topyekün şekilde esas itibarıyla güvenlik,
ekonomik, sosyokültürel, propaganda ve uluslararası alanda
koordineli olarak yürütülen faaliyetlerdir. Bu faaliyetler
birbirini tamamlar. Bazen bu faaliyetler arasındaki ilişki toplama
işleminden çok çarpma işlemine de dönüşebilir.
Bizim görevimiz terörle bir yere varılamayacağını göstermek
olmalıdır. Terörle mücadele mutlaka ve mutlaka yasalar çerçevesinde
yürütülmelidir. Terörle mücadele insan od aklı olmalıdır. Elbette
teröristle masum bölge halkının karıştırılmaması ise vazgeçilmez
bir husustur. Ayrıca terörist ile teröristlere yardım edenler,
teşvik edenlere ve onlara değişik nedenlerle sempati duyanları iyi
ayırt edebilmeli ve herbirine karşı farklı davranış biçimleri
mutlaka geliştirilmelidir.
HALKIN DESTEĞİ ÇOK ÖNEMLİ
Terörle mücadelede bölgenin halkının desteği ve güvenlik
kuvvetlerinin yanında yer alması mutlaka sağlanmalıdır. Zaten bu
sağlanamazsa başarıya ulaşılması çok zordur. Diğer önemli husus
hiçbir zaman unutmayalım ki, terörle mücadele uzun soluklu bir
süreçtir. Terör karşısında sabırlı, azimli ve itidalli olmalısınız.
Elbette bu terörle mücadelenin zorluğunun ve sabırlı davranılması
gerektiğinin yalnız güvenlik kurumları tarafından değil siyasi
karar alıcılar, medya ve kamuoyu tarafından algılanması zorunlu ve
önemlidir.
Terör örgütleri mücadelenin uzaması ve toplumsal sabrın tükenmesini
ister. Bu nedenle stratejilerini toplumsal sabrın üzerine kurmaya
çalışır. Terörizmle mücadelede toplumsal ve yönetsel sabrın
gösterilmesi gerekir. Diğer önemli bir husus terörle mücadelede
topluma gerçekçi olmayan beklentiler verilmesinden kaçınılmalıdır.
Şimdi belki yeni bir kavrama değişik bir açıdan değinmeye
çalışacağım. Belki terörle mücadelede çok sık duyulan bir kavram
değil ama önemli olduğunu düşünüyorum.
BAŞBUĞ'DAN YENİ KAVRAM: EKO SİSTEM
Terörizm kendini üreten, yaşatan ve kuşatan eko sistemin bir
parçasıdır ve onunla birlikte varolur. Eko sistem nedir? Elbette
eko sistem deyince çok genel anlamıyla içinde bulunan çevre ve
düzeni anlatır. Bu bölgedeki tüm bitkiler, canlılar, hayvanlar,
insanlar var. Eko sistem bunların birbirleriyle ve çevreleriyle
olan ilişkileri anlamadır. Terör olaylarına baktığımız zaman
görüyoruz ki, terör örgütleri içerisinde bulundukları bu eko
sisteme şekil vermeye çalışıyor.
Bu konu çok önemli. Terörle mücadelede devlet, terör örgütleri
herkes önemli. Terörün beslendiği bu eko sistemi terörle mücadeleye
katkı sağlamaya dönüştürmek fevkalade önemli. Terörün beslendiği
yerel eko sistemi anlamak zorundayız. Genellikle terörün beslendiği
eko sistemler çok karmaşık. Bakıyorsunuz, modern, post modern ve
bir de geleneksel ağlar var. İçiçe girmiş, karmaşıklık burada.
Bunun yanında bakıyorsunuz, terör örgütleri sınır aşan suç
örgütleriyle de uyuşturucu, insan, silah kaçakçılığı yapıyor.
Yalnız yaşadığı eko sistemin, o çevrenin içinde değil. Çevre dışına
da taşıyor, uluslararası boyuta da taşıyor. İşte bunlar terörle
mücadelenin çok karmaşık bir şey olduğunu gösteriyor. Amaç terörü
yalnız bırakan bir eko sistem yaratmaktır. Bu ulus devlete düşen
bir görevdir. Güvenlik güçleri açısından diyoruz ki, alanda terörle
mücadele eden personel bölgedeki eko sistemiyle birleşmelidir. Eko
sistem deyince coğrafya var, çevre var insanlar var, bütünleşmeniz
lazım. Coğrafya ile içiçe yaşamanız lazım, coğrafyayla dost olmak
mecburiyetindesiniz.
BÖLGEYLE BÜTÜNLEŞMELİYİZ
Güvenlik kuvvetleri bu coğrafyayla bütünleşmezse başarı şansı
yoktur. Bu her bölge için böyledir. Coğrafyanın uzaktan hakimiyeti
çok zordur. Ayağınızı basa basa hakim olabilirsiniz. Güvenlik
kuvvetlerine diyoruz ki, siz de eko sistem içinde bir aktör olmanız
gerekiyor. Nasıl bir aktörlük bu, 7 gün 24 saat kesintisiz. Bunu
başaranlar terörle mücadelede başarılı olur. Başaramayanların
gerçekten başarıya ulaşmaları zordur.
Türkiye'de güvenlik güçleri ekosistemin gerekliliğini dünyada en
iyi bilendir. Bölgede 1550'ün üzerinde müstakil görev yapan
ünitemiz var. Silahlı kuvvetler devletin ulaşamadığı yerlerde köyün
ihtiyacını karşılamalıdır. Geçici ve köy korucuları sistemi var.
Bugün PKK'nın birinci önceliği bu korucu sistemin kaldırılmasıdır.
Niye? Çünkü rahatsız oluyorlar. PKK ile mücadelede bunlar çok
önemli görev ve sorumluluk üstlenmiştir.
KÖY KORUCULARINI FEDA EDEMEYİZ
Geçici köy korucularının terörle mücadelede yer alması sorunun
etnik olmadığıın göstergesidir. Hata yapan korucu elbette var. Hata
yapanı sistemden ayırırsınız. Ama tüm sistemi suçlama örgüt amacına
hizmettir.Terör örgütlerinin eylem yelpazesi çok geniş ,kırsalda ve
şehirde farklı tip ve yoğunlukta eylem yapılıyor. Kırsalda ve
şehirde yapılan eylemlere karşı farklı mücadele vermek gerekir.
Bazen güvenlik güçlerinin fazla kuvvet kullanması daha az güvenliği
ortaya çıkartır. İstihbarat doğru olmalı, uygun zamanda gelmeli ve
etkili olmalıdır.İnsan istihbaratı yoksa terörle mücadelede başarı
zordur. Eğer insan istihbaratında zayıfsanız işinz çok zor. Çünkü
insan istihbaratı çok önemli. İşin aslı sizin yetiştirdiğiniz
personel bu istihbaratı sağlar. Bunu yapamazsanız istihbarat
alanında çok eksikleriniz olur.
TAKİP ETMEK MEDYANIN GÖREVİ
Olayları takip etmek medyanın kamusal görevi. Kamu hassasiyeti ve
artan medya denetimi günümüzde taktik düzeydeki doğruların da
önemini arttırıyor.Uzman çavuştan ordu komutanna kadar herkes,
sosyolojik bilgilerle donatılmış olması gerekir. Görevli personel
bölgenin tarihini ve sosyolojik yapısını bilmezse başarı
zordur.
Medya doğru bilgilerle kamuoyunu bilgilendirmeli. Siz devlet kurumu
olarak medyaya doğru bilgi vermezseniz medya ne yapacak? Biz
zamanında medyaya doğru bilgi veriyor muyuz vermiyor muyuz?
Vermezseniz medya sağdan soldan duyduğu bilgilerle haber yapmak
durumdadır. Elbette haber özgürlüğüne, objektif değerlendirmelere
saygılıyız. Bazen bu özgürlüklerin topluma zarar verme sınırının da
olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu da sınırsız olmamalıdır. Medya
'evet ben vereceğim, ama verdiğim haber topluma yararlı mı yoksa
zararlı mı oluyor?' Bu kararı yine medyanın kendisi vermesi
doğaldır.
Teröristlerin en büyük amacı toplumların dikkatini çekmektir.
Medyada terör örgütleriyle ilgili haberler sunulurken, bu haberin
kapsamı verileceği süre çok önemlidir. Elbette verilmelidir, ancak
doğru bilgiye dayalı olarak verilmelidir. Burada bizim eksikliğimiz
varsa kimseyi suçlayamayız. Medyada bunu yaparken bu haberlerin
verileceği süreye dikkat etmesi lazımdır. 2 dakikada verecekseniz
15 dakikada vermeyin. Bir haberi lütfen 10 kere göstermeyelim.
Tekrarlar çok önemli.